Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmenin fesih tarihi 23 aralık 2020’dir....

    İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki---------- yaptırılması konusunda imzalanan sözleşmenin feshinden kaynaklı olduğu iddiasıyla açılan alacak davasıdır. HMK'nun 17. Maddesinde tacirlerin aralarında doğmuş ve doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilecekleri, aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda taraflar arasında ---- olmayan, davaya dayanak taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 16. Maddesinde taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıklar için ----- yetkili kılınması karşısında HMK'nun 17. Maddesi uyarınca davanın --------- Mahkemesinde görülebileceği, mahkememizin yetkisiz olduğu, davalı tarafça yetki itirazının yasal süre içinde yapıldığı anlaşılmakla yetkisizlik kararı vermek gerekmiştir....

      Somut olayda, davacı kaleci antrenörü olarak belirli süreli iş sözleşmesi ile istihdam edilmiş olup; iş sözleşmesinin işverence haklı sebep olmadan feshedildiği gerekçesi ile iş sözleşmesinin feshedildiği tarih ile sözleşmenin bitim tarihi gözetilerek 1 yıl 3 ay 19 gün karşılığı hak kazandığı ücret miktarı, bakiye süre ücreti tutarı tazminat alacağı olarak hüküm altına alınmıştır. Ancak, indirim konusunda gerekli araştırmalar yapılmadan bakiye süre ücreti tutarı tazminat yönünden hüküm kurulmuştur. Yukarıda belirtilen 6098 sayılı Kanunun 408. maddesine göre bakiye süre ücreti tutarı tazminat alacağı yönünden indirim hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir....

        dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir. Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arsındaki ilişkinin kira ilişkisi olduğu, feshedilen sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu ve davacı yanın bu sözleşmeye dayanarak talepte bulunduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Mahkemece, TBK madde 435/2'ye göre davalının feshinin haksız olduğu, TBK m.138 hükmünün şartları gerçekleşmediğinden işbu uyuşmazlıkta uygulama imkanının olmadığı, sözleşmenin Bölüm I 14, Bölüm II 12, Bölüm III 5 hükümlerinde cezai şartla birlikte kanundan doğan haklar saklı tutulduğundan bu husus TBK m.179 I'de yer alan aksinin kararlaştırıldığı bir husus teşkil ettiğinden davacının hem cezai şartı hem de tazminatı talep edebileceği, davacının sahibi olduğu "..." adlı spor programının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 2/1 maddesinde tanımlanan "herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler" kapsamında eser olarak değerlendirilmesi gerektiği, davalının sözleşmeyi haksız feshinden dolayı lisans bedeli/tazminat tutarı olarak davacı alacağının 175.000 TL, telif hakkı alacağının ise 105.000 TL olmak üzere toplam 280.000 TL talep edilebileceği, davacının sözleşmenin feshinden 5 hafta sonra iş bulabilmesi ihtimali kapsamında yapılan oranlama sonucu davacının 31.250 TL...

            alacağın mahsuptan sonra kalan 11.444.969.517 TL, ... isimli kişiye ödenen miktarın faiziyle birlikte toplam 14.975.661.991 TL, Emekli Sandığı ile yapılan sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zarar karşılığı olarak 26.486.291.360 TL, SSK ile yapılan sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zarar karşılığı 16.463.533.161 TL ve sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle uğranılan zararlar karşılığı olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.000.000 TL’nin haksız fiilden kaynaklanan eylemlerden doğan alacakların haksız fiil tarihinden, sözleşmeden kaynaklanan alacakların da ihtarname tarihlerinden başlamak üzere ticari faizleri ile birlikte tahsili isteğinde bulunmuştur....

              Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin feshinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar tacir olup, uyuşmazlığın temeli de tarafların ticari iş ve faaliyetlerinden kaynaklandığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince TOKİ'nin kurduğu veya ortak olduğu şirketler yönünden tacir sıfatı, kurulan veya ortak olunan ve ayrı tüzel kişiliği bulunan şirkete ait olup bunları kuran veya ortak olan TOKİ'ye ait olmadığı, davalının da tacir olmadığı ve uyuşmazlığın da 6102 sayılı TTK’nın 4/2 maddesinin a-f bentlerinde belirtilen hususlara ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                İşverene savunma alma yükümlülüğünü, sadece iş sözleşmesinin feshinden önce yüklemektedir. İşçiye ihtar verilirken ise bu şekilde bir yükümlülük yüklememektedir. Dolayısıyla işçiye davranışı nedeniyle ihtar verilirken, savunmasının alınmaması ihtarı geçersiz kılmaz. İşçinin savunması, sözleşmenin feshinden önce alınmalıdır. İşçi fesihten önce savunma vermeye davet edilmeli, davet yazısında davranışı nedeniyle işten çıkarma sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmeli, makul bir süre önceden belirtilen yer, gün ve saatte hazır bulunması, bulunmadığı takdirde yazılı bir savunma verebileceğinin; bildirilen yerde belirtilen gün ve saatte hazır bulunmadığı ve de buna rağmen yazılı bir savunma vermediği takdirde savunma vermekten vazgeçmiş sayılacağının kendisine hatırlatılması şarttır. Fesih bildirimiyle birlikte veya fesihten sonra savunma istenmesi feshi geçersiz kılar. Keza,ihbar önel süreleri içinde savunma alınması da feshin geçersiz olması sonucunu doğurur....

                  Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; temyize konu dava dosyasındaki taraflar ile aynı mahkemenin 2017/3 Esasına kayıtlı dava dosyasındaki taraflar, sözleşmenin feshinden kaynaklanan zarar talebi bakımından davaların konusu ve dayanak sözleşmenin aynı olup birisi hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte olması sebebiyle bağlantı bulunduğundan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 166. maddesi uyarınca davaların birleştirilip görülmesi zorunludur. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş bu dosyadan tefrik edilen iş sahibinin açmış olduğu davanın bu dava ile birleştirilmesini sağlayıp her iki dava ile ilgili iddia ve savunmalar üzerinde durup delilleri toplamak ve asıl davada da yüklenicinin vermiş olduğu 250.000,00 TL teminat çekinin avans karşılığı verilen teminat olduğunu gözetmek suretiyle istek kalemleri bakımından değerlendirme yapıp buna göre davayı sonuçlandırmaktan ibarettir....

                    İlk derece mahkemesince; bilirkişi raporu aldırılarak, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça, 14.02.2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan yönetmelik uyarınca kira bedellerinin %50 indirildiği ve bu nedenle ödenmeyen kira bedeli olmadığı, sözleşmenin idarenin feshinden kaynaklı tazminat bedelinin ise cari yıl kira bedelinin %25 ‘i oranında ödeneceğinin düzenlendiği, 11.09.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan yönetmelik uyarınca günlük hesaplanan tazminat oranının da 0,01 yerine 0,005 oranına indirildiği, mahkemece yönetmelik hükümleri dikkate alınmayarak hatalı hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre karar verildiği sebeplerine dayalı olarak istinaf edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu