Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 20.06.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde inşaat ruhsatının alınması için herhangi bir süre öngörülmemiştir. Bu durumda, inşaat ruhsatının alınması için makul süre, Dairemizin yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere altı aydır. Somut olayda, sözleşme konusu taşınmaz üzerinde eski bir bina bulunduğu anlaşılmaktadır....

    Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının taleplerinin haksız olduğunun ve davalının kendi kusuruyla sözleşmenin feshine sebep olduğundan tazminat talep edemeyeceğini, sözleşmenin feshi nedeniyle davacının bir zararının bulunmadığını, aksine müvekkilinin zarar gördüğünü, sözleşmenin davacının kusuru ile haklı nedenle feshedildiğini, davacının bayilik sözleşmesi kapsamında ödemelerinin düzenli olarak yapmadığını, kambiyo senetlerini vadesinde ödemediğini ve sözleşmenin 13/3. maddesini ihlal ettiğini, sözleşmenin 7/4. maddesinde de bayinin satın aldığı ürün bedelinin, fatura tarihinden itibaren 5 gün içerisinde ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini, davacının iddiasının aksine müvekkilinin davacıyı fazladan borçlandırmadığını, davacının borcunu kabul etmesine rağmen yazılı mutabakat vermediğini, sözleşmesinin feshinden sonrada borcu inkar ettiğini, sözleşmeden kaynaklı borcun yazılı olarak talep edildiğini, ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını ve sözleşme ilişkisinin çekilmez hale...

    Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının taleplerinin haksız olduğunun ve davalının kendi kusuruyla sözleşmenin feshine sebep olduğundan tazminat talep edemeyeceğini, sözleşmenin feshi nedeniyle davacının bir zararının bulunmadığını, aksine müvekkilinin zarar gördüğünü, sözleşmenin davacının kusuru ile haklı nedenle feshedildiğini, davacının bayilik sözleşmesi kapsamında ödemelerinin düzenli olarak yapmadığını, kambiyo senetlerini vadesinde ödemediğini ve sözleşmenin 13/3. maddesini ihlal ettiğini, sözleşmenin 7/4. maddesinde de bayinin satın aldığı ürün bedelinin, fatura tarihinden itibaren 5 gün içerisinde ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini, davacının iddiasının aksine müvekkilinin davacıyı fazladan borçlandırmadığını, davacının borcunu kabul etmesine rağmen yazılı mutabakat vermediğini, sözleşmesinin feshinden sonrada borcu inkar ettiğini, sözleşmeden kaynaklı borcun yazılı olarak talep edildiğini, ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını ve sözleşme ilişkisinin çekilmez hale...

    Hukuk Mahkemesi'nin 2009/107 Esas, ve 2010/77 Karar sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açmış olup, bu dava sonucunda davanın reddine karar verildiğini ve sözleşmenin haksız olarak davalı tarafından tek taraflı olarak feshedildiğinin mahkeme kararıyla sabit olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin işletmesinin hemen yanına ... şirketi adına bizzat kendilerinin işletmecisi olduğu bir market daha açarak müvekkili ile haksız rekabet yaptığını ve zarara uğrattığını, sözleşmenin feshinden dolayı müvekkilinin daha önce aylık cirosu 80.000 TL iken davalının mal vermeyip sözleşmeyi haksız feshinden sonra her ay zarar ettiğini ve şirketi kapatma noktasına geldiğini, müvekkilinin cirodan aylık %20 karı olduğunu, maddi zararın tespiti ile maddi tazminatın davalıdan tahsilinin gerektiğini, manevi yönden de müvekkilinin haksız feshedilen sözleşme nedeniyle ticari itibarının zedelendiğini iddia ederek müvekkilinin haksız fesih nedeniyle uğradığı ve satıştan yoksun kaldığı...

      Mahkemece, davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacının ıslah talepleri de dikkate alınarak, toplam 84.998,50 TL mahrum kalınan kazanç tutarından kaynaklanan maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın bu kalem fazlaya dair maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı tarafın sözleşmenin feshinden dolayı kira gideri, mesul müdür ücreti, ödenemeyen vergiler ve tahakkuk edilen gecikme zamları ve Bağkur prim borçlarına ilişkin maddi tazminat taleplerinin ise vaki vazgeçme nedeni ile reddine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına...

        - KARAR - Asıl davada davacı arsa sahibi vekili, taraflar arasında düzenlenen 04.08.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkiline ait bağımsız bölümlerin 15.02.1997 tarihinde tamamlanarak tesliminin kararlaştırılmasına rağmen teslim edilmemesi nedeniyle, müvekkilinin 11.05.1998 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini, yapılan tespitte inşaatın %48 oranında tamamlandığının anlaşıldığını ileri sürerek, geriye etkili fesih nedeniyle yüklenicilerin yüklenicilerin inşaata devam etmemeleri için elatmalarının önlenerek muarazanın giderilmesine, yapılan inşaatın yasal hale getirildiğinin tespiti halinde teslimine ve sözleşmenin feshinden kaynaklanan zararlarının tazminine karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada yüklenici ... vekili, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararı karşılığı şimdilik 5.000,00 TL nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi İnceleme konusu karar, iş akdinin feshinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 22. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava taraflar arasında düzenlenen yetkili acentelik sözleşmesinin haksız olarak feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için taraflara gerekli uyarılara rağmen davacı tarafın defterlerini sunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerinin yapılan incelemesinde usulüne uygun olduğu, lehine kanıt olma özelliğine sahip olduğu, yapılan inceleme neticesinde davalının davacı taraftan alacaklı olduğu, davacı tarafın borçlu olduğunun belirlendiği, yapılan sözleşmeye göre tarafların hak ve edimleri 4. ve 5. maddelerinde düzenlendiği, 8. maddesinde de " gerekli gördüğü hallerde tek taraflı olarak, işbu sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir." hükmü yer aldığı, davalı fesih bildirimi başlıklı belge ile, "...yükümlülüklere aykırı davranışın tespiti halinde meydana gelen zarar ve ziyana ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile sözleşmenin feshedileceği ve...

              Davada, sadece sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin tespiti talep edilmiş olup bunun yanında alacak, tazminat gibi bir istem bulunmamaktadır. Yanlar arasındaki eser sözleşmesi bedel karşılığı düzenlendiğinden tek taraflı irade beyanı ile sona erdirilebilir ve bu beyanın karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur. Akit serbestisinin geçerli olduğu hukuk sistemimizde tarafların akdin feshini engelleyecek ve karşı tarafın sözleşmenin devamını kabule zorlayacak bir düzenleme bulunmamaktadır. Davacının açacağı ve sözleşmenin feshinden doğan alacak, tazminat gibi davalarda feshin haksızlığı tartışılacağından, müstakil bir davada feshin haksızlığının tespitini istemekte hukuki yarar bulunmamaktadır. Bu sebeple dava şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu işin esası incelenerek kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur....

                Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 1997-2000 yıllarında kayıtları da yansıyan satış miktarları gözetilerek 03.01.2001 sözleşmenin feshinden sonra 30.03.2001 tarihine kadar toplam 17.847,05 TL ciro yapmış olduğu, o tarihten sonra faaliyete ara verdiği ve nihai olarak 2003 yılında tasfiyeye girmiş olduğu faaliyetine devam edemediği, davalı şirketin temizlik sektöründe dünyada sayılı, ülkemizde bu alanda önde gelen bir şirket olduğu, sözleşmenin ihlal edildiği tarihte ülkemizde bu alanda benzer bir franchise işletme sistemi olan şirket bulunmadığı, yeni bir marka altında bu hizmetin verilmesi için, sektörde yeniden iş kurması ve müşteri bulması gerekeceği ve uzun yıllar alabileceği, söz konusu hizmetin özel ve teknik tecrübe gerektirdiği, davacının mevcut yapısı, finansal gücü ve tecrübesiyle sözleşmenin feshinden sonra aynı mahiyetteki bir işi bulamayacağı, bu sebeple davacının iş yapmadığından dolayı tasarruf ettiği...

                  UYAP Entegrasyonu