Vergi Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; "davacı şirket ile … Belediyesi arasında 'Park ve Bahçeler Müdürlüğü 2015-2016-2017 Yılı 36 Aylık Personel Çalıştırmaya Dayalı Hizmet Alım İşi'ne ilişkin sözleşmenin 03/02/2015 tarihinde imzalandığı, 723.961,71-TL damga vergisi tahakkuk ettirilerek davacı şirketten tahsil edildiği, 04/02/2015 tarihinde sözleşmenin ifasına başlandığı, 31/01/2016 tarihinde karşılıklı olarak sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle herhangi bir hususu ispat ve belli etmek için kullanılan belge niteliğini kaybettiği, Damga Vergisi Kanunu'na göre vergiyi doğuran olayın ortadan kalktığı, sözleşmenin kalan süresine isabet eden damga vergisinin haksız yere alındığı anlaşıldığından, 476.909,89-TL damga vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusu neticesinde tesis edilen zımni ret işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı, damga vergisinin tahakkuku tahsile bağlı vergi olması nedeniyle ödeme yapıldığı andan itibaren 30 günlük dava açma süresinin...
Dosya içeriği ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında 6361 sayılı finansman şirketleri kanunu gereğince 24/06/2020 tarih ... numaralı sözleşmenin imzalandığı, ve bu sözleşmenin 6361 sayılı kanunun 22. Maddesi gereğince Finansal Kurumlar Birliği tarafından 24.06.2020 tarih, ... tescil numarası ile tescil edilerek sözleşme konusu malların davalıya kiralandığı, Finansal kiralamaya konu olan malın, 6361 Sayılı yasanın 23/1 Maddesi gereğince kiralayan şirketin mülkiyetinde olduğu, Anılan yasanın 24/1-2 maddesi gereğince de, kiracı sözleşmeler süresinde finansal kiralama konusu malların zilyedi olup, malları sözleşmelerde öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorunda olduğu,6361 sayılı yasanın 30. maddesine göre sözleşme süresinin dolması ve sözleşmenin diğer sebeplerle sona ermesi, 31. Maddesi hükmüne göre de, sözleşmenin ihlali hallerinde, 6361 sayılı yasanın 32. Ve 33....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde sözleşmenin iptali ve 5.750,00 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, taraflar arasında akdedilen harici araç satımına ilişkin sözleşmenin hile nedeniyle iptali ile sözleşme gereğince ödenen kısmi satış bedelinin davalıdan iadesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda davacı iddiasını satışın hileli yapıldığı olgusuna dayandırmaktadır. Taraflar arasındaki araç satışına ilişkin sözleşme, 2918 sayılı yasanın 20/d maddesi uyarınca, resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir....
Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Karadeniz Ereğli 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ve Yalova 3....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşmenin 4....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşmenin 4....
Haklı neden olmadıkça ve usulüne uygun feshedilmedikçe kiracı, sözleşme süresi ile bağlı olup sözleşmenin süresinden önce ve haksız olarak feshi kiracı yönünden tazminat sorumluluğunu gerektirir. Ancak sözleşmede kiracı lehine erken fesih hakkı tanınabilir. Bu durumda kiracının feshinin sözleşmede kararlaştırılan düzen ve koşullara uygun olması zorunludur. Böyle bir durumda kiracının tazminat yükümlülüğü ortadan kalkacağı gibi var ise tahliye tarihinden sonraki döneme ilişkin peşin ödenen kira parasının da kiracıya iadesi gerekir. Somut olayda sözleşmenin 16. maddesinde kiracı lehine erken fesih hakkı düzenlenmiştir. Buna göre kiracı taşınmazı bir yıllık dönem içinde tahliye etmek istediği takdirde tahliye tarihinden bir ay önce kiralayana haber verecektir....
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Uyuşmazlık, sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve 2016 yılında ödenmiş aidat bedelinden dolayı davalının sorumlu olup olmayacağı, dava dışı şirket ile davalı şirket arasında organik bağın bulunup bulunmadığı, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi talebinin davalı şirketten istenip istemeyeceği, bu talep yönünden davalı şirketin husumetinin bulunup bulunmadığı hususundadır. Dairemizce 21/12/2021 tarihinde verilen kararında, açıkça davada iki farklı talebin söz konusu olduğu, dolayısıyla husumetin hangi talep yönünden kabul edildiğinin açık olmadığı gerekçesiyle kaldırma kararı verilmiştir. Mahkemece bu karara karşı duruşma açılmaksızın dosya üzerinden inceleme yapılarak ve bir önceki kararından farklı tüm delillerin gerekçelendirilerek organik bağın bulunduğundan bahisle sözleşmenin feshi ile ödenen bedelden davalı şirketin sorumlu olacağı yönünde karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyada toplanan delillerde sözleşmenin dava dışı şirket tarafından imzalandığı açıktır....