Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre Finansal Kiralama Sözleşmesine konu gayri menkullerin iadesi şartının gerçekleştiği sözleşmenin 69.maddesi gereği gayri menkullerin davacıya iadesi gerektiğinden davanın kabulüne taşınmazların davacıya iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu hususlardan önce sözleşmenin 4.1 maddesi gereği mal iade, değişim veya bedel iadesi yönündeki taleplerin değerlendirilmesi için sözleşmenin açıkça feshedilip edilmediği hususunun da incelenmesi gerekmekte olup, sözleşmede yukarıda açıklandığı üzere feshetme hakkının davalı ------ dava öncesi sözleşmenin feshine ilişkin taraflar arasında ihtar ve ya ihbar bulunmadığı, davalı ------- dilekçelerinde sözleşmenin hala ayakta olduğu yönündeki beyanları ve sözleşmenin 2 yıl süre içinde mutabakat olmaz ise kendiliğinden sona ereceğine ilişkin hükümler göz önüne alındığında sözleşmenin 06/11/2013 dava tarihi itibariyle ayakta olduğu anlaşılmış olup, davacının talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır....
Davalı, davacı ile aralarında iki ayrı finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, her iki sözleşme kapsamında ödemelerinin bulunduğunu, çok az bir borcu kalmasına karşın sözleşmenin davacı yanca feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen kira borcunun bulunduğu, davalıya keşide edilen ihtarnamede verilen süre içerisinde borcun ifa edilmediği ve sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, davacının malın iadesi talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne sözleşmeye konu malın davacıya aynen iadesine, ihtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Ltd.Şti'nin ... borcunun karşılanması yönünde işbu davaya konu olmayan davacının 72.750 Euro bedelli teminat mektubunun nakde çevrildiği, Süleymanpaşa ... yazı cevabında dava konusu işe ilişkin ... borcunun bulunmadığı ifade edilmiş olmakla yanlar arasındaki sözleşmenin 12. maddesi kapsamında teminat mektubunun davacıya iadesi koşullarının oluştuğu, taraflar arasındaki 10.06.1997 tarihli sözleşmenin imzalandığı tarihte 08.03.2000 tarih ve 23987 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ... İhale Yönetmeliği yürürlükte bulunmadığından vergi borcunun varlığı hususunun teminatın iade koşulu olarak kabul edilemeyeceği kaldı ki bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemede davacı taşeronuna ait vergi borcunun dava konusu işe ilişkin olmadığının da tespit edildiği anlaşılmakla taraflar arasındaki sözleşmenin 12. maddesi gereğince dava konusu edilen 146.250 Euro bedelli teminat mektubunun iadesi koşulları gerçekleştiğinden kanıtlanan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Davalı ..., sözleşmenin davacı ile kendi arasında imzalandığını 2003 yılı Nisan ayında işyerini kardeşi ...e devrettiğini, sözleşme sırasında fiyat panosu dışındaki malzemelerin tarafına teslim edildiğini, bildirmiş, davalı Ahmet Din, sözleşmenin ... ile yapılıp, imzalandığını, fiyat panosunun hiç teslim edilmediğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmenin feshi ile satış bedelinin iadesi ve maddi-manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının şikayetlerinin kendi kullanım hatalarından kaynaklandığının tespit edilmesine rağmen davacının sorunlarının çözüldüğünü, ayıbın söz konusu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle taraflar arasındaki taahhütname uyarınca sözleşmenin feshini takiben 3 iş günü içerisinde teslim olunan emtianın iadesi hususunda tarafların anlaşmasına karşın feshin hangi tarihte yapıldığı anlaşılamadığından davalıya gönderilen mal bedellerine ilişkin fatura ile bedelin istenerek davalıya süre tanınmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AŞ’ye 700 ton malzeme siparişi verildiğini, müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davacının keşide edilen ihtarnamelere rağmen borcunu ödemediği gibi sözleşme kunusu malları da teslim almadığını, sözleşmenin feshi ve teminatın irat kaydının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre taraflar arasında davaya konu malzemenin satışı konusunda anlaşma yapıldığı, bu anlaşmayla davacının edimini yerine getirmemesi halinde teminatın irat kaydedileceğinin kararlaştırıldığı, davacının edimini yerine getirmediği bu nedenle alınan teminatın irat kaydedildiği ve sözleşmenin feshedildiği, bu haliyle gerçekleşen feshin haklı olduğu ve iadesi gereken herhangi bir teminatın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu nedenle taraflar arasında yapılan harici sözleşme mülkiyetin nakli bakımından geçersiz olup, taraflar aldıklarını iade ile yükümlüdürler.Ancak harici satış nedeniyle verilen paranın iadesi bu sözleşmede hükme bağlandığından, paranın iadesi yönünden bu sözleşmenin uygulanması gerekir. Sözleşmenin 9.maddesinde sözleşmenin ifasından vazgeçildiği takdirde alınan paranın aylık %8 faiziyle iade edileceği kararlaştırılmıştır.O halde ödeme tarihleri itibariyle aylık %8 faiziyle dava tarihine kadar olan davacı alacağı belirlenmeli ve o miktara hükmedilmelidir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin, yazılı şekilde sadece davacının ödediği bedelin tahsiline karar verilmesi,usul ve yasaya aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir....
Bu haliyle bedel iadesi talep eden davacının sözleşme ile kararlaştırılan tarih olan garantili üyelik sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca bedel iadesi talebinin açıkça sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 15 günlük süreyi beklemeksizin iade talebinde bulunduğu, açıkça kararlaştırılmış olmasına rağmen "..." adresinden farklı bir mail adresine bedel iadesi talebinin iletildiği görülmüştür. Bu haliyle bedel iade talebinin sözleşme ile kararlaştırılan yol izlenmeksizin ve süresinden önce olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır....