WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak sözleşme ile kararlaştırılan ve tarafları bağlayıcı cezai şart talebi yönünden----- talebini yöneltmesi cezai şartın niteliği göz önüne alındığında sadece sözleşmenin tarafını bağlayıcı olması açısından yerinde görülmemiş, ----- reddine karar vermek gerekmiştir....

    Dava konusu gaz tankı ihtiyati tedbir kararıyla yedimin olarak davacıya teslim edildiğine göre birlikte ifa kuralı gereğince depozitoların da iadesine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu yöne ilişkin sözleşme hükmünün gözetilmemiş olması doğru görülmemiştir. 3- Davacının temyizi yönünden, sözleşmenin 6.maddesinde “ ariyet konusu eşyaların yenisinin fesih tarihindeki rayiç bedeli” üzerinden cezai şart miktarının hesaplanacağı öngörülmüştür. Tarafların beyanları dava konusu gaz tankıyla ilgilidir. Dava konusu tank bedelinin sözleşmenin 6.maddesindeki cezai şart hesabına esas alınması doğru değildir. Mahkemece, bu yönün gözetilmemesi isabetsiz olduğu gibi ihtiyati tedbir kararıyla yedimin olarak davacıya teslim edilen malın uyuşmazlığı sona erdirecek biçimde kesin teslimi konusunda karar verilmemiş olması da isabetsizdir....

      Ancak, davalı kurumun tesis ettiği cezai işleme dayanak olan 2012 yılı SGK Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi'nin 11.9.8. maddesinde hastadan/hasta yakınından Kurum mevzuatına aykırı şekilde ilave ücretin alındığının tespit edilmesi halinde, ilave ücret alınan her bir hasta için fazla alınan ilave ücret bedelinin 10 (on) katı, ancak Kurum mevzuatına aykırı olarak alınan ilave ücret bedelinin ilgili kişiye iadesi durumunda uygulanacak olan cezanın yarısı oranında cezai işlem uygulanacağı düzenlenmiştir. Mahkemece, belirtilen bu hususlar üzerinde durulmamıştır...." gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyulduğu belirtilerek, bilirkişi raporu dikkate alınarak davalı kurum tarafından uygulanan cezai şartın usul ve yasaya uygun olmadığı, dolayısı ile kesinti yapılan cezai şart miktarı olan 119,990,14 TL.'nin davalı kurum tarafından davacı şirkete iadesi yönünde davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir....

        Her ayın Kenkart dolumu bir önceki ayın en geç son mesai gününde yapılacak ve dolumların yapıldığına ilişkin evraklar ilgili ayın ödeme evrakları ile birlikte İdareye teslim edilecektir." yine hangi hallerde cezai şart uygulanacağı sözleşmenin “Cezalar ve Sözleşmenin Feshini düzenleyen 16. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre “yüklenicinin işi sûresinde bitirmemesi durumunda” gecikme cezası uygulanacağı belirtilmiş olup, süresinde Kentkart dolumu yapılmaması sözleşmenin 16. maddesi uyarınca cezai şart uygulanmasını gerektiren sebepler arasında düzenlenmemiştir. Hal böyleyken mahkemece Teknik Şartname’nin 9. maddesinde aykırılık halinde cezai şart uygulanacağını düzenleyen sözleşme hükmü olmadığı gözetilerek davacının hakedişinden yapılan kesintinin iadesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı, gerektirir....

          İş Mahkemesi'nin 2007/442Esas sayılı dosyalarında karşı davacılar iş sözleşmelerinin işverence feshedildiğini ileri sürerek kıdem, ihbar tazminatları ile ücret, prim, vergi iadesi, fazla mesai ücret alacaklarını istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Karşı davalılar , davanın reddini istemiştir. Karşı davacılar , davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, sözleşmenin bitimine kısa bir süre kala davalıların topluca hareket ederek işvereni zorda bırakacak şekilde sözleşmeyi haklı bir neden olmaksızın feshetmeleri nedeni ile sözleşmenin 13.maddesi uyarınca yaptıkları hizmetin süresi de göz önüne alınarak cezai şart alacağının davalılardan tahsiline; İşverenin avans ödemesi yaptığına ilişkin iddiası yerinde olmayıp iadesi gereken bir alacak bulunmadığından bu isteminin reddine karar verilmiştir....

            5.000 USD kâr kaybı ve 5.000 USD cezai şart alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Her ne kadar mahkemece, dava sırasında alınan ihtiyati tedbir kararının infaz edilmemiş olması red gerekçesi olarak belirtilmiş ise de davacının sözleşmenin 15/a maddesine göre talep ettiği cezai şart dava tarihine kadar olan gecikmeyle ilgili olup ihtiyati tedbir kararı ise dava tarihinden sonraki dönemi ilgilendirdiğinden bu yöndeki red gerekçesinde isabet görülmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece anılan sözleşme hükmü uyarınca davacının sözleşmede belirtilen prosedürü yerine getirdiği ve gecikmeden dolayı cezai şart isteyebileceği gözetilerek cezai şart miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir....

                Davacı, davalı ile 01.04.2008 tarihli 5 yıl süreli bayilik anlaşması yapıldığını ve taahhütname düzenlendiğini, davalının sözleşmedeki taahhütname hükümlerine uymadığını belirterek kar mahrumiyeti, ariyetlerin iadesi ve cezai şart isteminde bulunmuş, davalı savunmasında sözleşme ve taahhütnamedeki imzaların kendisine ait olmadığını savunmuştur. Bilirkişi incelemesi sonucunda imzaların davalıya aidiyeti konusunda yeterli delil olmadığından bir sonuca varılamadığı bildirilmiştir. Sözleşme ve taahhütnamedeki imzaların davalıya aidiyeti konusundaki ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Taraflar arasında mal satış ilişkisi bulunsa dahi, geçerli bir sözleşme olmadan cezai şart ve ariyetlerin iadesi isteminde bulunulamaz....

                  Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davalının 2 kez çekinin karşılıksız çıktığı ve icra yoluyla ödendiğinden, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesi gereğince sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, yine sözleşmeye göre davacının kâr kaybı ve cezai şart taleplerinin yerinde olduğu ancak bilirkişi raporunda hesaplanan 428.000 USD cezai şart miktarının davalıyı yok edici nitelik taşıdığı, vergi dairesinden gelen 28.11.2011 tarihli yazısı ile davalının ödemiş olduğu toplam vergiler de değerlendirildiğinde 5000 USD cezai şart miktarının günün şartlarına uygun olduğu gerekçeleriyle 5000 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/A maddesi uyarınca işleyecek yasal faizi ile birlikte, 5000 TL kâr mahrumiyetinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik...

                    Davalı, taraflar arasındaki sözleşmenin 4 ve 5. yıllarına ait olmak üzere asgari alım taahhüdünün davacı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle cezai şart alacağı bulunduğunu bu alacakla ilgili ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/456 E. sayılı alacak davasının devam etmekte olduğunu, nitekim işbu dava kapsamında alınan bilirkişi raporunda da cezai şart alacağının bulunduğunun saptandığını savunarak banka teminat mektubunun iadesi şartlarının oluşmadığını bildirmiştir. Nitekim yerel mahkemece davalının cezai şart alacağı bulunduğu ve bu nedenle teminat mektubunun iade koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle hüküm oluşturulmuştur. Oysa davalının savunmasında belirttiği cezai şart alacağına ilişkin davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu dava sonuçlanmadan somut olay bakımından iade koşulları oluşmadığı yönünde bir sonuca varmak doğru değildir. Bu durumda mahkemece davanın davalının savunmasında sözünü ettiği alacağına ilişkin ... 1....

                      UYAP Entegrasyonu