Buna göre sözü edilen Kanun'un 111. maddesi uyarınca uygulama öncesi belirlenen ceza iki ile çarpılacaktır....
ayıpsız misli ile değişim talebi için dava değeri 105.000 TL olmasına rağmen, Mahkemece bilirkişiler tarafından keşif tarihi itibariyle belirlenen 218.000 TL rayiç değer üzerinden harç hesabı yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçeleriyle; İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dava konusu traktörün misli ile değiştirilmesi talebinin kabulüne, davacı tarafından davalı......
S.2 bulunulmadığı düşünülecek ise de satışa konu bilgisayar programındaki hatanın kullanma ile ortaya çıktığı, ancak servis bakımı sırasında anlaşıldığı ve satıcı firma tarafından gönderilen e-mail mesajları ile bu problemin giderilmeye çalışıldığı, giderilemediği, 18.08.2011 tarihli yazışma ile belirlendiğinden 24.08.2011 tarihli ihtarname ile de ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabul edileceği, ürün için davalıya 35.000,00 TL ödendiği, 25.000,00 TL ödemenin de davalıya yapılmayıp Kar-Bim Bilgisayar'a yapıldığı, davalının alacağı olduğundan bahisle cari hesabından düşüldüğü, 10.000,00 TL ödemenin diğerleri ile aynı koşulda olduğu tahsilatın yapılmadığı yönündeki savunmanın davacıya karşı yapılamayacağı, satılan ürünün ayıplı olduğu, süresinde ayıp ihbarının yapıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, taraflar arasında yapılan sözleşmenin iptali ile davacı tarafından ödenen 35.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine...
Buna göre sözü edilen Kanun'un 111. maddesi uyarınca uygulama öncesi belirlenen ceza iki ile çarpılacaktır....
değiştirileceğinin bildirildiğini, ürünü kullanma imkanının bulunmadığını, 26/07/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve malın ayıpsız misli ile değişimi ya da bedel iadesinin talep edildiğini, sonuç alınmadığını belirterek; 6.806,01 TL ürün bedelinin ödendiği tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya iadesini talep ve dava etmiştir....
farklı cezai şart talep edilebileceğini, aksi halin kabulünün sözleşme serbestisi ve sözleşmeye bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, sözleşmenin (yürürlük sürecindeki) 17.4.5.madde ile (feshe bağlı) 30.maddedeki cezai şart alacaklarının aynı şey olmadığını, konusu ve içeriği ile uygulanma şekil ve süreçlerinin birbirinden farklı olduğunu, sözleşmenin 17.4.5 ile 7. maddedeki cezai şart alacaklarının feshe bağlı olmayan sözleşmenin uyugulanması sürecine ilişkin alacaklar olduğunu, sözleşmenin 7.maddesindeki cezai şart alacağının kabulü karşısında, aynı şekildeki 17.4.5.maddeski cezai şart alacağının da muteber olduğu ve istenebileceğinin açık olduğunu, 10.000,00 USD ve 25.000,00 USD cezai şartın ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, karşı tarafın tacir olduğunu, cezai şartın tenkisini talep edemeyeceğini, karşı taraf yararına 3 misli vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceğini, karşı tarafın bu yönde talebi bulunmadığını ileri sürerek ve resen nazara alınacak sebeplerle kararın...
dengeleme için ödeme işleminin bu şekilde yapıldığının söylendiğini, kısa bir süre sonra araçtaki kusurlar farkedilerek davalıya bildirildiğini, aracın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunu ileri sürerek; ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimine ve 5.000 TL manevi tazminat ile delil tespiti masrafı için ödenen 1.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında, tüketicinin harçtan ... olduğu, talebinin misli ile değişime ilişkin olduğu, davayı açarken kısmi bir değer belirtildiğinden dava değerini aracın değeri olan 229.834,50 TL'ye ıslah ettiğini bildirmiştir....
Araçtaki imalattan kaynaklı arızanın giderilememiş olduğu, tüketicinin araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamadığı, davacının seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış bulunduğu da dikkate alındığında aracın misli ile değişim koşulları oluşmuştur. Hal böyle olunca; bilirkişi raporlarıyla imalat hatasından kaynaklı gizli ayıplı olduğu anlaşılan aracın, davacının elindeyken geçirdiği kaza nedeniyle oluşacak değer kaybının davalılara ödenmesi şartıyla misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle karar bozulmuştur....
Mahkemece, davacıya 10.03.2012 tarihli fatura ile satılan televizyonun davalıya iade edilerek ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde bedeli olan 5.099 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm terditli karar mahiyetinde olup, mahkemece davacının, televizyonun ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde terditli şekilde hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 87,40 TL harcın istek halinde iadesine, 13/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
isteyebilir.'' şeklindeki hakimin davayı aydınlatma ödevi gereğince TBK m.227 ve HMK m.31 maddeleri gözetilerek davacıya hangi seçimlik hakkını kullandığına ilişkin açıklama yapması, karar vermeye ve denetime elverişli şekilde açıkca hüküm vermeye elverişli olarak belirlemesine yönelik HMK m.119/1-ğ bendi uyarınca süre verilmiş; Mahkememizin 16/03/2022 tarihli ara kararı ile verilen sürede davacı vekilince 17/03/2022 tarihli dilekçe ile netice-i talebinin ayıpsız misli ile değiştirilmesi şekli ile güncellendiği görülmüştür....