Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün imzaladığını, davacının sözleşmenin ifası amacıyla hazırlıklara giriştiğini, bu sırada davalılardan... .'ün sözleşmeyle konu taşınmazı 19.09.2011 tarihinde satın aldığına dair ihtarname gönderdiğini, sözleşmeye göre taşınmazın satılmasının davalı arsa sahibi ..bakı.mından sözleşmenin haksız feshi sonucunu doğurduğunu ve davacının sözleşmeyi ifa imkanının kalmadığını ileri sürerek, davacının müspet/menfi zararları ile maddi zararlarının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, taşınmazı devralan kişinin sözleşme tarihi itibariyle arsa sahibi vekili olduğunu, sözleşmeye vekaleten imza attığını, sözleşme tarihi itibariyle taşınmazın asıl malikinin ... olduğunu ve ...'e yapılan satımın muvazaalı olduğunu, sözleşme koşullarına göre davacının zamanında inşaatı tamamlayamayacağının anlaşıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, arsayı devralan ...'...

    Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/5. maddesinde tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu mahkemelerde de açılabileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır....

      Dava, KKİS'nin feshi ile davacıların maddi- manevi, menfi- müspet zararlarına karşılık şimdilik 6.000 TL'nin davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, davacılar arsa sahibi, davalılar yüklenicidir. Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan 07/03/2000 tarihli düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat ve arsa yapım satış vaadi sözleşmesinin feshini ve müvekkillerinin uğradığı zararlar için şimdilik 6.000 TL tazminatın tahsilini talep etmiş, dava değeri olarak 6.000 TL göstererek bu bedel üzerinden harç yatırmıştır. Davada taleplerden biri sözleşmenin feshi olup, sözleşmenin feshi davasında dava değeri feshi talep edilen sözleşme bedelidir. Dosyaya sunulan taraflar arasında imzalanmış olan feshi talep edilen sözleşme bedeli 6.000 TL olup, sözleşmenin feshi talebi yönünden dava değeri gösterilerek harç yatırılmamıştır. Davacı taraf sadece maddi zarar olarak talep edilen 6.000 TL'yi dava değeri olarak gösterip bu bedel üzerinden harç yatırmıştır....

      Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu'nun 2014/7 Satış sayılı dosyasına konu İzmir İli, Gaziemir İlçesi, Atıfbey Mahallesi, 11112 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın 23/05/2017 tarihinde yapılan ihalesinin kesinleşmesi üzerine alıcılara devredildikten sonra 08/07/2019 tarihinde müvekkillerinin satın aldığını, taşınmaz içerisinde bulunan iki katlı betonarme bina ve tek katlı deponun davalının kullanımında olup tahliyesi amacıyla İİK'nın 135. maddesi gereğince muhtıra gönderildiğini, 21/01/2020 tarihinde taşınmazın tahliyesi ve teslimi amacıyla mahalline gidilerek davalıya 15 gün süre verildiğini, davalı vekili tarafından 05/02/2020 tarihli dilekçe ile taşınmaza ait anahtarların dosyaya teslim edilmesi üzerine kendilerince anahtarların dosyadan teslim alındığını, ancak taşınmaza bir kaç kez gidildiğinde halen davalının işgalinde bulunduğunun görüldüğünü, herhangi bir soruna neden olmamak açısından taşınmaza girilememesi nedeniyle tahliyesinin talep edildiğini, ancak satış memurluğunun 19/02/2020...

      Mahkemece, iddia, savunma, tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının, sözleşmenin geriye etkili olarak feshini istemekte haklı olduğu, ancak fesih nedeniyle uğramış olduğu menfi zararı ispat edecek herhangi bir belge veya makbuz sunulmadığı ayrıca, taşınmazın bulunduğu bölgede, yapılacak yeni inşaatlar için düzenlenen sözleşmelerde paylaşım konusunda olağandışı lehe veya aleyhe bir değişiklik olmadığı, taşınmazın imar durumunda da bir değişiklik bulunmadığı, yeni bir yüklenici ile yapılacak sözleşmede de aynı oranda inşaat yapılma olasılığı bulunduğu,davaya konu sözleşmeye nispetle daha iyi bir teklife ilişkin delil bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi ile tazminat taleplerinin reddine, davalı yüklenici şirketin açmış olduğu tapu iptali ve tescil tazminat istemli dosyanın tefrikine karar verilmiştir....

        Davacılar dava dilekçesinde tarihi eser niteliğindeki kiralananda onaylı inşaat projesine ve imar kanununa aykırı yapılan tadilatların akde aykırılık teşkil ettiğini belirterek akde aykırılık nedeni ile sözleşmenin feshi ile davalının kiralanandan tahliyesini istemişlerdir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 28.01.2015 tarihli..... kararı gözetilerek rapor tesis edildiği, dosya arasında yapı kullanma izin belgesi ve mimari proje bulunduğu halde bilirkişi heyeti tarafından belirtilen belgelerin değerlendirilmediği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kiracılar tarafından açılan sözleşmenin feshi, peşin ödenen kiranın iadesi ve tazminat istemine ilişkindir....

            Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

              Kira sözleşmenin 13. maddesinde "Kiracı kira süresinin bitiminde derhal, sözleşmenin feshi halinde tebligatı müteakip 15 gün içinde taşınmazı tahliye etmek zorundadır. Kiracı taşınmazı tahliye etmezse, 08/09/1983 tarihli 2886 sayılı Devalet İhale Kanunun 75. maddesine göre kiracının tahliyesi sağlanacaktır" ve 17. maddesinde '' Kira süresinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde taşınmazın idareye teslim edilmezse geçen her gün için, cari yıl kira bedelinin %1'i oranında ceza, itirazsız olarak ödenir '' hükmü bulunmaktadır. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4. fıkrasında; “Kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır....

                Kira sözleşmenin 13. maddesinde "Kiracı kira süresinin bitiminde derhal, sözleşmenin feshi halinde tebligatı müteakip 15 gün içinde taşınmazı tahliye etmek zorundadır. Kiracı taşınmazı tahliye etmezse, 08/09/1983 tarihli 2886 sayılı Devalet İhale Kanunun 75. maddesine göre kiracının tahliyesi sağlanacaktır" ve 17. maddesinde '' Kira süresinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde taşınmazın idareye teslim edilmezse geçen her gün için, cari yıl kira bedelinin %1'i oranında ceza, itirazsız olarak ödenir '' hükmü bulunmaktadır. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4. fıkrasında; “Kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu