Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi ve ayıplı işlerin giderilme bedellerinin tahsili istemleriyle açılmış, mahkemece sözleşmenin feshine ve ayıplı işlerin giderilme bedellerinin tahsili isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı iş sahibi kooperatif ile yükleniciler ... ve ... arasındaki 16.09.1992 tarihli sözleşme bedel karşılığı inşaat yapımına ilişkindir....

    Dava, sözleşmenin feshi nedeni ile sözleşme gereğince verilen ... makinesi ve ekipmanlarının aynen iadesi ve tesliminde fiili imkansızlık bulunduğu takdirde malın bedelinin, davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan, ... Center Kullanım Sözleşmesi’nin 12.2. Maddesinde, “... tarafından hehangi bir sebep göstermeksizin ve herhangi bir ceza ve tazminat ödemeksizin, iş bu sözleşmeyi 1 ay önceden yazılı olarak Distrübütör,Direkt Perakendeci-Perakendeci’ye bildirmek kaydıyla her zaman feshetme hakkına sahiptir.” ve 12.4 maddesinde de, “İş bu sözleşmenin herhangi bir nedenle feshi halinde ve/veya sözleşme süresinin sona ermesi halinde, Distrübütör,Direkt Perakendeci-Perakendeci, ...’ı hehangi bir bildirime gerek kalmaksızın sağlam, temiz, iyi ve çalışır durumda, ...’a derhal iade edcektir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava eser sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle menfi zarar ve yüklenicinin verdiği zararların tahsili, karşı dava ise sözleşmenin haksız feshi sonucu irat kaydedilen teminat mektup bedelinin iadesi ile ödenmeyen hakediş alacaklarının ve KDV'sinin tahsili istemine ilişkindir....

        : Kiracının kiralama bedellerini ödeme planına göre ödemede temerrüde düşmesi ve --------uygun olarak verdiği sürede de borçlarını ödememesi veya kiracının işbu sözleşmeye konu sair borç ve taahhütlerini tam ve süresinde yerine getirmemesi olduğu,----Kiralananın İadesi -----belirtilen hususlar çerçevesinde son bulması veya ---- belirtilen esaslar dairesinde feshetmesi hallerinde, kiracı, kiralananı, sözleşmenin sona ermesini veya feshedilmesini takip eden------ gün içinde kiralayana kiralayanın belirleyeceği adreste iade ve teslim etmek zorunda olduğu, kiralananın iadesi sırasındaki ------ kiracıya ait olduğu, düzenlenmiştir....

          Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

            Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

              . - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 06.02.2013 tarihli satış sözleşmesi başlıklı sözleşme akdedildiğini, sözleşmedeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, sözleşmenin feshi ve kaporanın teminatı olarak verilen, takip konusu yapılan 20.000 USD. bedelli senedin iadesi için davalı şirkete ihtarname keşide edildiğini, ancak iade olunmadığını ileri sürerek davacıların borçlu olmadıklarının tespitine, %40'tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirketin diğer davacı ... tarafından imzalanan sözleşme ve senetten haberi bulunduğunu, davacı tarafın kapora senedi ile teminat senedi kavramlarını karıştırdığını, senedin teminat senedi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                ın davacı ,dosyamız davacı -karşı davalısı şirketin davalı olduğu ,davacının sözleşmenin feshi ve tazminat talep ettiği görülmüştür. ...Asliye Ticaret mahkemesinde yapılan yargılama sonunda ,A blok inşaatının %87,25 oranında ,B blok inşaatının %86,75 oranında tamamlandığını belirlemiş ve davacının sözleşmenin feshi talebini kabul etmiş ve sözleşmenin ileriye etkili olarak feshine karar vermiş ,eksik ve ayıplı işler nedeniyle açılan tazminat talebinden vazgeçildiğinden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Mahkeme kararında sözleşmeyi ileriye etkili feshetmiş ise de ;tarafların hak ettiği bağımsız bölümleri belirlememiştir. Antalya 3.Asliye Ticaret mahkemesi tarafından verilen karar taraflarca temyiz edilmemiş ve 08.02.2011 tarihinde kesinleşmiştir....

                  Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan acentelik sözleşmesi gereği araç ve demirbaş bedeli olarak 24.365 Euro’nun davalı şirket hesabına havale edildiğini, davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak davacı acentenin personelini değiştirmesi, yeni personelin işin üstesinden gelememesi nedeniyle davacının zarara uğradığını, müvekkili tarafından sözleşmenin feshi talebinin davalı tarafa bildirilerek 31.05.2006 tarihinde acentelik sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkilinin davalı şirketin kurumsal kimliğine güvenerek alacaklarını davalı şirketten almadan devir evraklarını imzaladığını, davacı alacaklarının talep edilmesine rağmen davalı tarafından ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik 2.167 TL ile 24.365 Euro’nun faiziyle birlikte davalıdan tashihlini talep ve dava etmiştir...

                    Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 2006/313 ve 2006/324 Esas sayılı davalar açılmıştır. 2006/324 Esas sayılı dava dosyasında; yüklenici Borçlar Yasası'nın 365/II. maddesi uyarınca uyarlama veya sözleşmenin feshi, taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi isteminde bulunmuş, bu dava dosyası aynı Mahkemenin 2006/313 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmiş, yargılama sonucunda sözleşmenin uyarlanması isteminin reddine, sözleşmenin feshi yönündeki dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. 2006/313 Esas sayılı ilk açılan dava dosyasında davacı yüklenici sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti, haksız fesih sebebiyle cezai feshin ortadan kaldırılması, verilen teminat mektuplarının iadesi, yanlar arasındaki muarazanın önlenmesi, 100.000 USD giderimin davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Davalı idare ... 3....

                      UYAP Entegrasyonu