Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin davalı idare tarafından sağlık hizmeti vermek için açılan ihaleye katıldığını ve 19.12.2013 tarihinde ihalenin 30.599.708,00-TL bedel üzerinden müvekkilinin üzerinde kaldığını, sözleşmenin 19.03.2014 tarihinde imzalandığını ve 01.04.2014 tarihinde yürürlüğe girdiğini, müvekkilinin davalıya 26.11.2014 tarihine kadar hizmet verdiğini ve davalının 27.11.2014 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini müvekkiline bildirdiğini, müvekkilinin 24 aylık sözleşme süresi dikkate alınarak ihale karar pulu bedeli ve damga vergisi ödediğini, sözleşmenin feshedildiği tarih dikkate alınarak geçen süre nispetinde kıstelyevm yapılması sureti ile damga vergisi tutarından 159.204,98-TL, karar pulu tutarından ise 95.556,58-TL olmak üzere toplam 254.761,56-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    KARAR Davacı, 10.10.2010 tarihinde davalıdan cep telefonu satın aldığını, cep telefonunun satın aldığı tarihten itibaren sürekli sorun çıkardığını, üç defa yetkili servise müracaat etmiş olmasına rağmen maldan yararlanamadığını belirterek telefonun davalıya iadesi koşuluyla bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, talep için gereken şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, maldan yararlanmamanın sürekli hale gelmemesi, tamirin mümkün olması gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Dava satın alınan telefonun ayıplı çıkması sebebiyle sözleşmenin feshi ile bedel iadesine ilişkindir. Dosyadaki servis kayıtlarından aynı arızanın ikiden fazla tekrar ettiği ve halen ayıbın giderilemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda aynı arızanın ikiden fazla tekrar etmesi durumunda ayıplı maldan yararlanamamanın gerçekleştiği kabul edilmelidir. Kaldı ki somut olayda mevcut arıza da giderilememiştir....

      Sözleşmenin ifası amacıyla yüklenici davalıya yapılan temliklerin iadesi istemi, sözleşmenin geriye etkili feshi talebini de içerdiğinden ve buna yönelik davada, paydaşların oybirliğini gerektiren önemli tasarruflardan olduğundan, diğer paydaşların davacı tarafından açılan davaya onay vermeleri; vermemeleri halinde de davaya katılmaları zorunludur. O halde, diğer paydaşlar ...ve..., davalı yüklenici ile “kat karşılığı inşaat sözleşmesi” yapmış olmaları ve (16) parseldeki bağımsız bölümlerini, gerçekte satış sebebiyle değil, sözleşmenin ifası amacıyla davalı yükleniciye temlik etmiş iseler, onların davaya onaylarının alınması; olmadığı takdirde davaya dahil edilmeleri için mahkemece, davacıya uygun mehil verilmelidir. Bu hususun mahkemece araştırılmaması bozma nedeni olduğu halde; Dairemizce de, maddi hata sonucu bozma ilamında gösterilmemiş olduğundan, yerel mahkeme kararının bu sebeple de bozulması gerekmektedir....

        Bu davada imalât bedeli ile teminatın iadesi talep edilmiş olup istemin kabulü halinde özellikle imalât bedeli miktarının feshedilen sözleşmeye göre iş sahibi Belediye'ye kalacak alanla sınırlı olarak saptanması gerekeceğinden tarafları aynı olan davalar arasında fiili ve hukuki irtibat mevcuttur. HUMK'nın 45 ve devamı maddeleri uyarınca davaların birlikte görülmesinde zorunluluk vardır. Öte yandan, 20.09.2000 tarihli sözleşmenin dayanağı olan 18.09.2000 gün 3895 sayılı encümen kararı, davalı Belediye encümeninin 22.10.2003 gün 3010 sayılı kararı ile iptâl edilerek sözleşme feshedilmiştir. Davacının son encümen kararının iptâli istemiyle idari yargıda açtığı dava da reddedilerek kesinleşmiş, bu suretle sözleşme ilişkisi davalının eylemiyle sonlandırılmıştır. Sözleşmenin feshi ve alınan idari kararlarda davacıya atfı kabil kusur bulunmamaktadır....

          Bu ilke sözleşmenin imzası, ifası ve feshi aşamalarının hepsinde gözetilmesi gereken ilke olması nedeniyle mahkemece, sözleşmenin davacı aleyhine hükümler içermesine rağmen bu durumu kabul eden tacir davacının sözleşme serbestisi ilkesi ile sözleşme hükmü nazara alındığında tazminat, bedel vb. herhangi bir talepte bulunamayacağı belirtilmiştir. Bu gerekçe ilke olarak doğru ise de, imzalanmış sözleşmenin yürütümü sırasında da hukukun genel ilkelerinden olan TMK'nın .... maddesi gereğince de, hak ve borçların kullanımı ve ifasında da iyiniyet kurallarına uyulması gerekmektedir. Bir hakkın sırf başkasını zarara sokacak şekilde kötüye kullanılmasını kanun himaye etmez. Uyuşmazlık konusu sözleşme hükmü bu açıdan değerlendirildiğinde bu sözleşme maddesinin davalıya keyfi olarak nitelendirilebilecek mutlak bir hak bahşetmediğinin kabulü gerekir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Eldeki dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır....

              Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüketici mahkemesinin görevli olmadığını, davacının cayma hakkının bulunmadığını, imzalanan sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olmadığını, tesislerin tamamlandığını ve faal durumda olduğunu, tüm bu hususlar dikkate alınarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesinin feshi ile ödenen bedellerin iadesi istemini içermektedir. Kararı davalı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Tapu kayıtlarına göre taşınmazın Yalova İli, Termal ilçesi, Akköy köyü, Killiorman mevkii, 424 ada, 23 parsel numaralı, zemin kat no:3, arsa pay no:1, arsa payda no:15 olan taşınmazda hisseye tekabül eden tapu kaydının davacı adına tescil edildiği görülmüştür....

              İlk derece mahkemesince, davalı idarenin ÇSGB İstanbul Bölge Müdürlüğünün 23/02/2012 tarihli raporuna uymakla yükümlü olduğundan hizmet alım sözleşmesini haklı sebeple fesih ettiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 29. maddesinin; sözleşme kapsamında yaptırılacak ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesine ilişkin olduğu, davalı idare tarafından sözleşmenin devamında işin daha eksiltilebileceği ve sözleşmenin bedelinin %80 'inden daha düşük bedelle tamamlanacağının anlaşıldığı durumlarda uygulama alanı bulacağının görüldüğü, sözleşmenin feshi halinde sözleşmenin 29. maddesi uyarınca davacının tazminat talep edebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine dair karara karşı davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17....

                Bu haliyle bedel iadesi talep eden davacının sözleşme ile kararlaştırılan tarih olan garantili üyelik sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca bedel iadesi talebinin açıkça sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 15 günlük süreyi beklemeksizin iade talebinde bulunduğu, açıkça kararlaştırılmış olmasına rağmen "..." adresinden farklı bir mail adresine bedel iadesi talebinin iletildiği görülmüştür. Bu haliyle bedel iade talebinin sözleşme ile kararlaştırılan yol izlenmeksizin ve süresinden önce olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... ile davalı vek.Av.... Oto vek.Av.... gelmiş, ihbar edilen taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, satım sözleşmesi nedeniyle satılandaki ayıptan dolayı sözleşmenin feshi ve satış bedelinin iadesi, aracın tam randımanlı kullanılmamasından doğan zararın tahsili istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu