WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR : Davanın kabulü Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi davasında mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalıdan köydeki su hakkını 19.12.2004 tarihinde satın almasına rağmen davalının su hakkını teslim etmediğini belirterek sözleşmenin feshine ve ödenen 10.000,00 TL’nin teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kiracı tarafından kiraya verene karşı açılan sözleşmenin haksız yere feshedilmesi nedeniyle bakiye süreye ilişkin kira bedelinin iadesi, kira borcu için verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, kazanç kaybı ile faydalı ve zorunlu masraf alacağı istemine ilişkindir....

      Mahkemece, asıl davanın kabulü ile sözleşmenin devamına, sözleşmenin geçerli olduğuna karar verildiği için teminatın iadesi ile ilgili isteğin reddine ve sözkonusu teminatın davalı uhdesinde bırakılmasına, birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı-birleşen dosya davacısı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Yanlar arasında imzalanan 10.12.1998 tarihli sözleşme ile davacı Vakıf davalı kuruma ait taşınmaz üzerinde bulunan yalı köşkü binasının inşa, iç dekorasyon ve çevre düzeni işlerini yapmayı üstlenmiş, bedel olarak da bu yerin sosyal ve kültürel kullanımı esas olmak üzere genel ahlaka, kanun ve yönetmeliklere aykırı olmamak kaydıyla çok amaçlı salon olarak kullanılması, 25 yıl sonra yapılan...

        Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, sözleşme konusu cihazların imalat hatalı ve ayıplı oldukları, ayıbın niteliğine göre sözleşme bedelinin uygun bir oranda tenkis yapılmasını gerektirir nitelikte bir ayıp da olmadığından davacının bunları kabule zorlanamayacağı ve sözleşmenin feshi talebinin haklı olduğu, sözleşmenin feshi nedeniyle tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları, davadan önce temerrüdün gerçekleşmediği, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığı, maddi zararın da ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 6.303.02 TL.nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının maddi-manevi tazminatla ilgili fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, ayıplı oldukları anlaşılan davaya konu sıramatik sistemli elektronik yazıcılı cihazların (kioks) davacı tarafça davalıya iadesi ve teslimine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 17.10.2016 tarihinde, "Kaplama Prosesi Ekipmanlarının İmalatına Daire Sözleşme" imza edildiğini, kendilerinin sözleşmeden doğan tüm edim ve yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiklerini, davacının sözleşmenin feshinde kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Asıl dava; eser sözleşmesinin haksız feshi iddiasına dayalı fazla yapılan ödemenin iadesi, işin dava dışı 3.kişiye yaptırılması nedeniyle doğan zarar ve kar kaybı talebine ilişkin alacak davası; birleşen dava ise; eser sözleşmesinin haklı feshi iddiasına dayalı maddi tazminat davasıdır....

            "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, yüklenici tarafından, iş sahibi idare aleyhine sözleşmenin davalı idare tarafından haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tahsili ve iki adet teminat mektubunun iadesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece, tüm dosya kapsamı yazı, beyanlar ve 16/07/2018 tarihli hükme elverişli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasındaki eser sözleşmesinin ifasının davalı yanca eksik ve ayıplı şekilde ifa edilmiş olduğunun sabit hale geldiği, davacının zararının giderilmesi için rayiç bedele göre yapılmış hesabın dikkate alınması gerektiğinden davacının bedel iadesi talebinin 3.579,50 TL yönünden kısmen kabulü edildiği, sırf sözleşmenin ifasında temerrüde düşülmesinin manevi tazminatı gerektirmediği, dosya kapsamında davacının kişilik haklarının ihlal edildiğine dair delil bulunmadığı belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

              de yer göstermediği gibi evin yapılacağı arsanın tapusunun da olmadığını açıkladığı, bu durumda davalı temerrüdünün gerçekleşmediği, akdin feshi şartlarının da oluşmadığı kabul edilerek dava reddedilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme bedel karşılığı inşaat yapımına ilişkin eser sözleşmesi olup tek taraflı fesih mümkündür. Davacı da davasında ödediği bedelin iadesini isteyerek sözleşmeyi fesih iradesini ortaya koymuş, davadan önce çektiği ihtarnamede de sözleşmeyi feshettiğini davalıya bildirmiştir. Sözleşmenin tek yanlı feshi mümkün olduğuna göre mahkemece işin esasına girilerek, davalı savunmaları da değerlendirilmek suretiyle iadesi gereken miktarın olup olmadığı, varsa miktarının saptanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hukuki değerlendirmede hataya düşülerek davanın reddi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmede taraflardan birinin cayması halinde cayan tarafın, diğer tarafa o tarihteki bayındırlık birim fiyatları üzerinden inşaat maliyetinin iki katı kadar tazminat ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, bu hükmün cayma tazminatı mahiyetinde olduğu, temerrüt halinde mehil verilmesinin zorunlu olduğu, davacı tarafın mehil vermeden tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini bildirdiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tek taraflı feshinin mümkün olmadığı, davalı taraf feshi kabul etmediğinden sözleşmenin ayakta olduğu, bu bakımdan davacının cayma tazminatı isteyemeyeceği, öte yandan, sözleşmedeki bu bedelin sözleşmeyi feshetmek isteyen tarafın, karşı tarafa ödeyeceği bir bedel olduğu, isteyebileceği bir bedel olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                  Mahkemece, davacının 24.07.2012 tarihli satış sözleşmesi ile davaya konu aracı davalıdan satın aldığı, aracın satın alındığında gizli ayıplı olduğu, davacının aracı 7.071,82-TL bedel ile tamir ettirdiği, davacının ortaya çıkan ayıbı ihbar yolunu seçmeyip fiilen tamir yöntemini seçmesi nedeni ile iadesini talep edemeyeceği, tamir bedeli karşılığını davalıdan isteyebileceği gerekçesiyle davanın 7.071,82-TL bedel yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davacı TBK'nun 227. maddesince sahip olduğu seçimlik haklardan sözleşmenin iptali ile ödediği bedel ve masrafların iadesi için talepte bulunmuş, mahkemece anılan yasa hükmü değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, TBK’nun 227. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak, ayrıca dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle ... Anadolu 2....

                    UYAP Entegrasyonu