"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, alacak ve itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile yapılan lisans sözleşmesi ve ... projesi danışmanlık protokolünün haklı nedenle feshi ve ödenen bedelin iadesini, davalı vekili karşı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle davanın reddini; birleşen dosya davacısı ......
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket aleyhinde yürütülen ve henüz sonuçlanmamış İstanbul İş Mahkemesi kalemlerinde açılmış (ya da karara bağlanıp kesinleşmemiş) bulunan kıdem tazminatı vs. işçi alacaklarına ilişkin derdest davaların bulunduğu, yine sözleşme ile teminat mektubunun süresinin işin bitim tarihinden (veya sözleşmenin feshi) itibaren 24 ay olarak kararlaştırıldığı, bu sürenin dava dilekçesinde belirtilen işin sözleşmenin feshi sebebiyle bitim süresine göre en erken 31.07.2015 tarihinde dolacağı, dava tarihi itibariyle teminat mektubunun iadesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davac vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle tapuda pay devrini de içerdiğinden, 20.03.1996 tarihli sözleşmenin tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün olmayıp, mahkemenin buna ilişkin red kararı yerinde bulunmamakta ise de, davacı tarafından davalıya gönderilen 04.10.2004 tarihli ihtarname ile akdin feshi istenmiş ve davalı kooperatif genel kurulunun 19.04.2006 tarihli toplantısında işin tasfiyesine ve akdin feshine karar alınmak suretiyle akdin feshinde tarafların iradelerinin birleşmiş olmasına, davada fesih dışında alacak talep edilmemiş olduğundan davanın açılmasında hukukî yararın da bulunmamasına göre sonucu itibariyle...
Mahkemece, dairemiz bozma ilamına uyularak sözleşmenin feshine, 36500 TL'nın davalıdan tahsiline aracın davalıya iadesine, faiz talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı eldeki davada, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin sözleşme tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Dosya kapsamından dava konusu aracın halen davacı elinde bulunduğu anlaşılmakta olup, davacı aracı halen elinde bulundurduğu için aracı davalıya iade edeceği tarihe kadar faiz talebinde bulunamaz ise de, aracın davalıya iade edildiği tarihten itibaren yasal faiz talebinde bulunma hak ve yetkisine sahiptir. Mahkemece, aracın davalıya iade tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken faiz talebinin tümüyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....
Karşı davada davacı taraf, sözleşmenin feshi ile birlikte, öncelikli olarak yükleniciye devredilen bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini, bu talebin kabul edilmemesi halinde, 18.02.2010 tarihli ek tasfiyeye ilişkin hükümleri uyarınca, yükleniciye devredilen bu bağımsız bölümlerin tespit edilecek rayiç bedellerinin tasfiyeye dahil edilmesini ve böylelikle tarafların alacak ve borçlarının belirlenmesini, tasfiye sonucunda alacaklı çıkmaları halinde, bu alacakları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmişlerdir. Görüldüğü gibi, karşı davacı tarafın bu talebi alacak istemine ilişkin olup, sözleşmenin feshi nedenine dayalı olarak herhangi bir tazminat isteminde bulunmamışlardır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca gecikme tazminatı ve değer kaybı sebebiyle alacak istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Yanlar arasındaki uyuşmazlığın dayanağı olan sözleşme .... Bölge 161/1 pafta 2468 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşaat yapımına ilişkin olup, davacılardan ... tarafından davalı yüklenici ... aleyhine arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi ile tapu iptâl ve tescil istemli Üsküdar 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada İstanbul 5. Asliye Hukuk ile 6. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, kantin işletmesine ilişkin kira sözleşmesinin yasanın ... hükümlerine aykırı olduğundan mutlak butlana tabi olduğu ileri sürülerek sözleşmesinin feshinin istendiği, sözleşmenin baştan itibaren geçersiz olduğunun belirtildiği, ödenmiş bedellerin de sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iadesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.’nın 8/II-1. maddesindeki “… kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi … açılan davaları” hüküm uyarınca uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemesi görevlidir....
Davacı, devremülk sözleşmesinin feshi ve ödediği bedelin tahsili amacı ile eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf yetki itirazında bulunmuş, mahkemece, davalı tüzelkişiliğin merkezinin Ankara'da olması ve sözleşmenin ifa yerinin de Ankara olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne,dava dosyasının yetkili ve görevli Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davacının yerleşim yerinin Kastamonu ili olduğu, halen oturduğu yer mahkemesinde dava açtığı anlaşılmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 23.maddesine göre, “Tüketici davaları tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabilir.”Bu nedenle, mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 25/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2014/1905 esas, 2014/4521 karar sayılı ilamında "öncelikle tarafların sözleşmenin feshi yönünde iradelerinin mevcut olup olmadığı hususunun belirlenerek ve davacı tarafın talep ettiği zararların açıklattırılarak menfi zarar niteliğinde bulunması halinde sözleşmenin feshine ve talep edilebilecek menfi zararın değerlendirilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuştur....
- K A R A R - Dava, 18.07.2005 tarihli sözleşme, teminat bonosu, davacının ihtarnamesi ve cari hesap ekstresinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkiline davacının piyasa rayiçlerinin çok üstünde bedelle mal sattığını, müvekkilinin başka firmadan ürün almadığını, aldığı ürünlerin bedelini de ödediğini, sözleşmede teminat olan bononun iade edilmediğini, promosyon olarak verilen bulaşık ve buz makinasını iade etmeye hazır olduklarını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının taraflar arasındaki 18.07.2005 tarihli sözleşmeyi feshetmediği anlaşılmakla, takip tarihi itibariyle sözleşmenin teminatı olarak verilen 7.000 YTL bedelli bonodan dolayı takip yapma ve alacak hakkı bulunmadığından açılan itirazın iptali davasının reddine, davalının %40 tazminat talebi koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....