Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava, bankacılık sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemli maddi ve manevi tazminat davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı tarafça sözleşmenin haksız feshedilip edilmediği ve bu nedenle davacının zarara uğrayıp uğramadığı noktasındadır. Taraflar arasında Üye İşyeri Sözleşmesi imzalanmış ve davalının 22/02/2018 tarihli yazılı bildirimi ile, 03/11/2017 tarihli Üye İşyeri Sözleşmesi feshedilmiştir. Davacı tarafça, POS cihazının kullanıma kapatılması ve sözleşmenin usulsüz ve haksız feshi nedeniyle zarara uğradığı iddiasıyla maddi ve manevi tazminata karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. 5464 sayılı Banka Kartları Ve Kredi Kartları Kanunu'na göre, üye işyeri, üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar ile yaptığı sözleşme çerçevesinde, mal ve hizmet satması durumunda kartla ödemeyi kabul edebilir....

ve noter bildirimsiz olarak yukarıda anılan sözleşmenin XII. bölüme aykırı olarak aniden kapatmış ve haksız olarak sözlemeyi feshetmiş olup, POS un kapatılması ve sözleşmenin feshi hakkında davacıya önceden hiçbir ihbar ve ihtar da bulunmadığını, sözleşmede belirtilen noter, ihbar, ihtar sürelerine uyulmadığını bu nedenle de sözleşmenin feshi sözleşme hükümlerine de aykırı olduğunu, keza davalı banka, müvekkile gönderdiği fesih bildiriminde bu maddeden feshettiğini ileri sürmüş, daha sonra dava aşamasında sözleşmenin 19. maddesine aykırılıktan bahsettiğini, davacının sözleşmenin 19. maddesi çerçevesinde hiçbir işlemi olmamasına rağmen mahkemenin, bu maddeye dayanarak sözleşmenin haklı feshi gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

    Temyiz edenler yönünden yapılan incelemede her ne kadar mahkeme kararının gerekçesinde "....yüklenicinin arsa sahibine karşı inşaat sözleşmesinden doğan borçlarını yerine getirdiği..." belirtilmiş ise de Bursa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde arsa sahileri ile yüklenici arasında görülen sözleşmenin feshi davasında sözleşme konusu inşaatın genel seviyesinin %67,8 olarak belirlendiği, bu sebeple arsa sahiplerinin sözleşmeden dönme hakkına sahip oldukları, sözleşmenin feshi talebinin haklı görüldüğü gerekçesiyle taraflar arasında aktedilen inşaat sözleşmesi ve ek sözleşmenin feshedilmiş olduğu 6.4.2004 tarihli 2002/337 esas ve 2004/145 karar sayılı temyiz edilmeden kesinleşen hükümden anlaşıldığından mahkeme kararının gerekçesinde yer alan "....yüklenicinin arsa sahibine karşı inşaat sözleşmesinden doğan borçlarını yerine getirdiği..." şeklindeki ifadenin karar gerekçesinden çıkartılması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.05.2005 gününde verilen dilekçe ile bayilik sözleşmesinin feshi-tazminat talep edilmiş, karşı davada da tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; sözleşmenin feshine, intifa hakkı terkin isteminin asıl ve karşı davadaki tazminat isteminin reddine dair verilen 12.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı (karşı davacı) ... Petrol Ürünleri San. Tic. A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.12.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ YRG.GELİŞ TARİHİ:12.11.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, sözleşmenin feshi ve maddi tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,19.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı ile davalı kurum arasında sözleşme düzenlendiği ,sözleşme gereğince davacı eczacının davalı kuruma bağlı hastalara ait reçetelerdeki ilaçları temin ederek bedelini davalıdan tahsil ettiği, davalı tarafından anılan sözleşmenin, 9.3.2006 tarihli yazısına istinaden 2006 yılı protokolünün IV..maddesinin (f) bendi delaletiyle taraflar arasında imzalanan 2005 yılı Tip Sözeşmesinin “sözleşmenin feshi“ başlıklı 5. maddesinin 5.k fıkrası uyarınca “reçeteler ekindeki 7 adet Glivec 100 mg cap. ve 4 adet Sandimmun Neoral 100 mg cap.‘e ait toplam 11 adet küpürlerin sahte olduğu, sahte ilaç fiyat küpürlerini de davalı kuruma fatura etmek suretiyle kurumun zararına sebebiyet verdiği” “gerekçesi ile 7 yıl süre ile feshedildiği, 4.10.2005 tarihinden itibaren fesih işleminin uygulanmasına karar verildiği, davacı hakkında Üsküdar 3....

            Sözleşmenin Süresi ve Sona Ermesine ilişkin 12. Madde 2. paragrafta “Bu sözleşme ------, mevzuata, şirketin her türlü emir ve talimatlarına veya yukarıda açıkça belirlenen herhangi bir yükümlülüğüne aykırı davranması, verimsiz çalışması veya diğer herhangi bir sebebin varlığı halinde, 3 aylık ihbar süresi beklenmeksizin şirket tarafından her zaman derhal feshedilebilir. ---- bu fesih dolayısı ile Şirketten tazminat ve/veya --- sair herhangi bir --- altında talepte bulunamayacağını kabul ve taahhüt etmiştir.”----* Sözleşmenin feshi halinde,------, ---- maddi veya manevi zarar karşılığı tazminat veya kar kaybı gibi bir nam altında tazminat talep etmemeyi kabul ve taahhüt eder....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, kira sözleşmesine dayalı tespit davası ile birlikte açılmış tazminat davası olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de, kira sözleşmesine dayalı tespit davası ile birlikte açılan tazminat davası olmadığı gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. HUMK’nun 8. maddesinin 2. fıkrasında "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara..."...

                ŞTİ ye peşinat ödemesinde bulunduğunu belirterek, sözleşmenin feshi ile sözleşmeye istianeden ödenen 30.000,00 Tl nin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA : Davalı Davalı ... Asansör vekili; müvekkilinin 08.01.2015 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığını, sözleşmenin diğer davalı ile davacı arasında imzalandığını, müvekkilinin peşinatı diğer davalı temsilcisinin yurtdışında olması nedeniyle aldığını, ve sonrasında da bu bedeli diğer davalıya teslim ettiğini, müvekkilinin bu nedenle herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, ayrıca sözleşmenin 3. sayfasına "sözleşmeye istinaden ... Asansör adına 30.000,00 TL nakit aldım " kaydı düşülerek imzalandığını, bu sayfa imzalanırken sözleşmenin boş olduğunu, daha sonra sözleşmeye el yazısı ile eklemeler yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalı ... Asansör Ltd. Şti. Bir savunma yapmamıştır....

                  düzeleceği umuduyla çalışmasını devam ettirdiğini, 2006 Ekim ayında sözleşme gereği ödenmesi gereken Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos 2006 dönemlerine ait hakedişlerin zamanı geçmiş olmasına rağmen ödenmemesi üzerine davalının temerrüdü ve sözleşmeye aykırı davranışının dayanılmaz hal aldığını, müvekkilinin bunun üzerine 26.10.2006 tarihli ihtarname ile ödeme istemini ve kanuni haklarını kullanacağını, 26.11.2010 tarihli ihtarname ile de ödeme istemini ve kanuni haklarını kullandığını, ayrıca temerrüt nedeni ile 1.905,21 TL üzerinde hapis hakkını kullandığını yazılı olarak davalıya ihtar ettiğini, sonrasında sözleşmenin devamında fayda kalmadığını belirterek sözleşmenin haklı sebeple feshi hazırlığı içerisindeyken, davalı şirket tarafından sözleşmenin haksız olarak feshi ile müvekkiline ait işyerinin 15.12.2006 tarihinde devir alındığını, bu devir sırasında davacının doğmuş haklarının kendisine ödenmediğini, ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla hakediş karşılığı...

                    UYAP Entegrasyonu