Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından, davacının, davalı ile aralarında 29.06.2011 tarihli Otel ve Rezidans Yapı Restorasyon ve İşletme Sözleşmesi imzalandığı ve sözkonusu sözleşmenin iki ayrı taşınmaza ilişkin tek sözleşme niteliğinde olduğu yönünde uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafından, davalının edimlerini yerine getirmediği iddiasıyla sözleşmenin feshi davasının açıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 4/I-a maddesinde, kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir....

    HUKUK DAİRESİ Dava, taraflar arasında imzalanan Restore Et, Kullan ve Devret sistemi ile Bedelli Tahsis sözleşmesine dayalı, restarosyon ve yapım işinin tamamlanmadığı ve kullanım bedelinin ödenmediğinden bahisle sözleşmenin feshi, tahliye alacak ve cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. İstinaf mahkemesince uyuşmazlığın, sözleşmenin eser sözleşmesi hükümlerine tabi kısmından kaynaklandığı kabul edilip, buna göre uygulama yapılmıştır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, takas sözleşmesine dayalı iptal tescil, alacak, sözleşmenin feshi istemine ilişkindir.. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,04.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        yaptığı yemin edası üzerine davacının yapmış olduğu 2.000 TL'lik ödemenin taraflar arasındaki 22.03.2010 tarihli sözleşmeden önce gerçekleşen iş nedeniyle olduğunun açıklığa kavuştuğu, bedelin kısmen ödenmesinin sözleşmenin feshi olarak değerlendirilemeyeceği, sözleşmenin devam ettiği ve bu nedenle davacının sözleşmenin 5. maddesi uyarınca 9.440 TL olan sözleşme bedelinin %50'si olan 4.720 TL'yi ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, ancak bu bedel ödendikten sonra davalının işe başlama yükümlülüğünün doğacağı, bu nedenle 2.000 TL peşinat dışında kalan takip konusu 4.720 TL asıl alacak ve 3.766,74 TL işlemiş faiz istemi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 13.1.2013 tarihli devre tatil sözleşmesi yaptığını, tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 7.780 TL.nin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalılar, usulüne uygun tebliğe rağmen savunmada bulunmamışlardır. Mahkemece, sözleşmenin feshi ile 7.780 TL. Bedelli senet nedeni ile davacının borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir Taraflar arasındaki 13.1.2013 tarihli sözleşmede sözleşme bedelinin peşinatının 7.780 TL. Olduğu ve 24.1.2013 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak ve sözleşmenin feshi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacakve sözleşmenin feshi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinin feshi, ödenen kira bedellerinin istirdadı ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına toplanan delillere, mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalılardan ... ve ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle semenin iadesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Davalı şirketin 04/07/2019 tarihli fesih beyanın incelenmesinde; şirketçe başkaca teklif araştırmaları yapıldığı, tekliflerin değerlendirilmesi sonucunda daha uygun tekliflerin alınmış olması nedeni ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğinin beyan edildiği görülmüştür. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin incelenmesinde; 6.maddesinin "Taraflardan her biri herhangi bir neden göstermeksizin bir ay (otuz gün) önceden ihbar etmek şartıyla sözleşmeyi feshedebilir. Yüklenici, sözleşmenin bu yolla feshi halinde, sözleşmenin bittiği tarihe kadar kalan süre ücretin %25'ini talep edebilir. İşveren, bu ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt ettiğini beyan eder." hükmünü içerdiği görülmüştür. Şu halde sözleşmenin herhangi bir sebep göstermeksizin derhal feshi halinde dahi davacı yanın sözleşmenin bittiği tarihe kadar belirlenen kriterler çerçevesinde cezai şart talep edebileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır....

                  Dava, Yat kulubü üyelik sözleşmesi adı altında imzalanan sözleşmenin feshi ile sözleşme kapsamında ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı davanın devre tatil sözleşmesi niteliğinde olduğunu savunarak süresinde cayma hakkını kullandığını ileri sürmekte davalı ise sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceğini bu nedenle de cayma hakkı bulunmadığını savunmaktadır. Mahkemece her ne kadar davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin gerekçede belirttiği hususlar dosya kapsamına uygun düşmemektedir....

                    İcra Dairesinin ...E sayılı dosyası ile 351.818.22 TL asıl alacak için davalı aleyhine takip başlatmıştır. Davalı taraf 09/01/2018 tarihinde borca itiraz etmiştir. Davacı şirket ile davalı şirket ve birleşme öncesi ayrı şirket olarak faaliyet gösterdiği anlaşılan iştiraki ... A.Ş. arasında 20.12.2016 tarihli iki ayrı Güvenlik Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi imzalandığı, söz konusu her iki sözleşmeninSözleşmenin Süresi ve Feshi” başlıklı 8.2 maddesindeki düzenleme uyarınca davalı şirketin 30 gün önceden bildirmek suretiyle sözleşmeyi herhangi bir gerekçe göstermeksizin feshetme hakkı bulunduğu, bu durumda davacı şirketin hiçbir hal, şart ve nam altında tazminat, kar mahrumiyeti, müşteri tazminatı veya sair bir nam altında herhangi bir alacak veya talep hakkı bulunamayacağı anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu