Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 04.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu kuralın istisnası sözleşmenin feshi konusunda taraf iradelerinin birleşmesidir. Somut olayda daire karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi konusunda açılmış bir dava ve mahkemece verilmiş fesih kararı bulunmamaktadır. Sözleşmenin feshi konusunda sözleşmenin tüm taraflarının iradelerinin uyuşması da sözkonusu değildir. Davalı arsa sahibi tarafından feshin sözkonusu olmadığı belirtilmektedir. Dava dışı yüklenici ... Nebioğlu’nun da fesih konusunda beyanı bulunmamaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin halen ayakta olduğu sonucuna varılmaktadır. Daire karşılığı inşaat sözleşmesinin ayakta olması diğer bir ifade ile geçerliliğini sürdürmesi durumunda davacı yüklenicinin iş bedeli nedeniyle alacak isteminde bulunması mümkün değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi ve alacak davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 22.12.2015 gün ve 2015/1338 Esas, 2015/8342 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi, gereği görüşüldü....

        İddia, toplanan deliller, alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında davacının ... ihtiyacı olan 3 adet kamyonun ve 1 adet lastik tekerlikli loderin kiralanması işinin şartname ve sözleşme esasları dahilinde yaptırılması işine ilişkin olarak taralar arasında 04/03/2019 tarihli sözleşmenin imzalandığı, sözleşmede işin bitiş tarihinin 03/11/2019 olarak kararlaştırılmasına karşın davalı şirketçe süresinden önce davacıya sunulan dilekçe ile sözleşme konusu işe ekonomik nedenlerden dolayı devam edilemeyeceğinin bildirilerek sözleşmenin 13/09/2019 tarihinden itibaren feshi ile ilgili gerekli işlemlerin yapılmasının talep edildiği, davacı tarafından sözleşmenin feshi ve tasfiyesi nedeniyle oluşan zararların tazmini istemi ile eldeki davanın açıldığı, alınan bilirkişi heyet raporuna göre davacının işi davalı nam ve hesabına tamamlanması nedeniyle 236.881,72 TL zararı oluştuğu, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle ödediği 337,33 TL pişmanlık zammı...

          -YTL.nin sözleşmenin feshi tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, icra dosyası, yanlar arasında imzalanan tarihsiz sözleşme, taraf defterlerinin incelenmesi ile düzenlenen bilirkişiler raporu, toplanan delillere göre sözleşmenin feshinde her iki tarafın da kusurlu olması, sözleşme hükümlerinde sözleşmenin haklı feshi halinde dahi bedelsiz verilen malların bedelinin ödeneceği konusunda herhangi bir düzenleme bulunmadığından, asıl davanın ve davalının tazminat istemlerinin reddine, sözleşmenin feshinde davalının da kusurlu olması, ayrıca ürünün tanıtılmasına yönelik olarak yapılmış olan harcamalara ilişkin herhangi bir belge de ibraz edilemediğinden, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı-davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Taraflar arasındaki 17.08.2007 tarihli sözleşmenin 27. maddesinde belirtilen akdin feshi halinde yüklenicinin imalatlarının ve ihrazatlarının idareyi terk ve teberrü edilmiş sayılacağına ilişkin hüküm geçersizdir. Bu nedenle davalı arsa sahibinin yararına olan imalatların sözleşmenin feshi tarihindeki rayiç değer üzerinden bedelinin tespiti ile hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava konusu taşınmaz 2886 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ihale ile kiraya verilmiş olup, sözleşmenin 10. maddesinde kira süresinin bitiminde kiracının derhal; sözleşmenin feshi halinde tebligatı müteakip 15 gün içinde taşınmazı tahliye edeceği, 14.maddesinde ise kira süresinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1 i oranında ceza ödeneceği karalaştırılmıştır. Kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren yenilendiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belge mevcut olmadığına göre sözleşmenin süre sonu olan 18.04.2008 tarihinde sona erdiğinin kabulü gerekir. Bu tarihten itibaren davacının sözleşme hükmüne dayanarak cezai şart alacağı talep etmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır....

                Mahkeme karar gerekçesinde, dava dilekçesinde sözleşmenin feshi nedeniyle elde edilmesinden mahrum kalınan zarar kapsamındaki fesih tazminatına ilişkin olarak; sözleşmenin fesh edilmesi nedeniyle davacının sözleşmeden kaynaklı alacağı ile birlikte sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı zararı talep etmesinin ve bu şekilde bir tespit kararı verilmesinin mümkün bulunmadığı belirtilmesine rağmen,mahkemece hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle karara esas alındığı belirtilen bilirkişi raporunda davacının sözleşmeyi fesih tarihine kadar doğan ücret alacağı miktarının, 30.000 TL peşinat ve 3.462,5 TL asgari ücret alacağı olmak üzere toplam 33.462,5 TL olduğu,sözleşmenin fesih tarihi olan 06.11.2012 tarihinden itibaren sözleşmenin bitiş tarihi olan 31.05.2012 tarihine kadar olan dönem için asgari ücret alacağının 3.742,43 TL olduğu,tüm sözleşme dönemi için asgari ücret miktarının buna göre 3.462,5 TL + 3.742,43 TL = 7.204,93 TL olarak tespit edildiği,dolayısıyla 7.204,93 TL içinde fesih...

                  Mahkemece, eksik alım nedeniyle cezai şart talebinin, davacının sözleşmenin feshi tarihine kadar eksik alıma sessiz kalarak muvafakat ettiği gerekçesi ile reddine, inkişaf bedelinin iadesi talebinin cezai şartın asıl alacağa bağlı bir hak olduğu, alacak hakkı saklı tutulmadan ipoteğin fek edileceğinin düşünülemeyeceği, tahsil ile ipoteğin fek edildiği, sözleşme süresine bakılmaksızın yatırım yapılması gerektiği gerekçesi ile reddine, sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart talebinin ise feshin haksız olduğu gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur....

                    Maddesine aykırı davranarak davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, Sözleşmenin 7. Maddesinde Davalının “işyerini kapatmamayı taahhüt ettiğini” Sözleşmenin 3. Maddesinde sözleşmenin süresinin davalının 5000 koli/kasa miktarında ürün satın almasıyla sona ereceğinin kararlaştırıldığını, Sözleşmenin 8. Maddesinde davalının sözleşmeyi ihlali halinde 20.000-TL cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, sözleşmenin özel hükümler bölümünün 1. maddesinde sözleşmenin imzası ile birlikte davalıya ödenmiş olan 20.000-TL KDV dahil ödemenin sözleşmenin süresinden önce feshi halinde kıstelyem usulü hesaplanarak KDV”si ile birlikte davacıya iade edileceği, sözleşmenin özel hükümler bölümünün 2. maddesinde davalıya promosyon amacıyla %100 iskontolu olarak verilecek ürün ve malzeme bedellerinin; sözleşmenin süresinden önce feshi halinde kıstalyavm usulü belirlenecek olan kısmını KDV'si ile birlikte davacıya iade edileceğini, sözleşmenin özel hükümler bölümünün 3....

                      UYAP Entegrasyonu