Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Demirbaşlar ve Som kuaförlük hizmetleri Tic Ltd Ştinin söküp alma hakkına sahip olduğu eşyalar yada iş bu demirbaş ve/veya sair eşyalarının satışından elde edilecek bedel .../ ... arasında yarı yarıya bölüşülecek ve taraflara teslim edilecektir” hükmünün yer aldığını, dava konusu kuaförün de davalı tarafından dava dışı kişilere devredildiğini ve satıldığını, dolayısıyla demirbaşların devir bedelinin bilirkişi marifetiyle tespit edilerek bu hususta karar verilmesi gerekirken bu hususta bir değerlendirme yapılmadan karar verildiğini, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere talebin akdin feshi-alacak ve taraflar arasında imzalanmış olan 07.12.2011 tarihli sözleşmedeki muarazanın giderilmesi/ ve sözleşmenin feshi / ifasıı/ alacak talebi ile ilgili olduğu, dava dilekçesinde sözleşmenin 9 uncu maddesinden bahsedildiğini, sözleşmeye uygun olarak fesih yapılması gerektiğinden sözleşmenin 9 uncu maddesinde herhangi bir sebeple kira sözleşme feshedildiği / devir edildiği/ satıldığı takdirde demirbaşların...

    Davalı, davacıların sözleşmenin 2.maddesine aykırı hareket ettiklerini, 2008 yaz sezonu boyunca farklı işletmelerde çalıştıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacıların sözleşmenin 2.maddesine aykırı davranmadıklarını, ancak sözleşmenin iki tarafın kabulü ile sonlandırılmasına yönelik anlaşma tutanağının bulunmadığını, davacıların talebinin sadece sözleşmenin haksız feshi nedeni ile cezai şart alacağı olduğundan ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalı ile imzaladıkları sözleşmenin süresi dolmadan haksız feshi nedeni ile verdikleri hizmet bedeli ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacaklarının tahsili istemi ile eldeki davayı açmışlardır....

      Davalı vekili, müvekkili şirket hakkında iflas kararı verildiğini, müvekkilinin elinde olmayan nedenlerle inşaat ruhsatının henüz alınamadığı, sözleşmedeki taliki şartın henüz gerçekleşmediği, ayrıca sözleşmenin feshi halinde müspet zararın istenilemeyeceği, sadece menfi zararların talep edilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Bu durumda, mahkemece sözleşmenin 15. maddesi uyarınca yüklenicinin sözleşme süresi sonunda işi bitiremediği takdirde herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunamayacağı, inşaatın %36 oranında tamamlandığı, BK'nın 81. maddesi uyarınca önce kendi edimini yerine getirmeyen davacı yüklenicinin davalıdan bağımsız bölüm tescilini isteyemeyeceği, sözleşmenin 7. maddesinde yer alan işlerin tamamının yerine getirilmemesi karşısında bu madde uyarınca bir adet bağımsız bölüme dahi hak kazanamadığı gerekçesiyle yetinilmesi gerekirken, sözleşmenin feshi ile ilgili tüm tarafların iradelerinin birleştiği ya da bu konuda kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunduğu iddia edilmediği ve savunulmadığı halde aynı sonuca sözleşmenin tek taraflı fesih hakkı tanıyan 15. maddesi uyarınca akdin feshedilmiş sayılacağına dair gerekçeye de dayanılması suretiyle varılması isabetsiz ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca...

          Davacı açmış olduğu iş bu dava ile davalının feshi ihbarının sözleşmede kararlaştırılan ihbar şartına uygun olmadığından ödenmeyen 2011 Ekim 2012 Şubat arası kira bedelleri ile sözleşmedeki muacceliyet şartı gereğince muaccel hale gelen mart ayı kira bedeli ile birlikte toplam 36.000 TL kira ve Ekim 2011 Ocak 2012 arası aidatlar toplamı: 8.444.88 TL nin tahsilini istemiştir. Sözleşmenin madde on iki "sözleşmenin feshi" başlıklı maddenin 13/2 fıkrasında öngörülen ihbar şartı sözleşme hitamından sonraki sözleşmenin feshine ilişkin ihbar süresi olup davalı sözleşmede ön görülen 2 yıllık süre dolmadan kira sözleşmesini haklı nedene dayanmadan feshetmiştir. Madde on iki sözleşmenin feshi başlıklı maddenin 13/2 fıkrasında öngörülen 3 aylık ihbar şartı 2 yılık sözleşme süresinin bitiminden itibaren her hangi bir zamanda sözleşmenin feshi için ön görülen ihbar şartıdır. O nedenle taraflarca belirlenen 3 aylık makul sürenin burada uygulanması mümkün değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Sarıyer 2. Sulh Hukuk ile 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davanın 6.000.00.- YTL. değer gösterilerek 10.03.2005 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, davalılar arasında düzenlenen kira sözleşmesinden dolayı davalıların ortak muristen kalan yer için hak sahipliğinin tesbiti ile birlikte kira bedelinin istendiği, ayrıca kira sözleşmesinin feshinin de talep edildiği, sözleşmenin usule uygun olmadığından feshi isteminin değere göre genel hükümlere tabi olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın yalnızca H.Y.U.Y.'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve alacak istemine ilişkin davada Adana Tüketici ile 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, konut için özel amaçlı olarak alınan televizyon, fırın ve sehpa için taksitli satış sözleşmesinin feshi ve alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının 4077 Sayılı Yasanın 3/e maddesi anlamında tüketici olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 6/A maddesinde TAKSİTLE SATIŞ konusunda düzenleme yapılmış olup, aynı yasanın 23. maddesinde bu yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hükmüne yer verilmiştir....

                Davacı, sözleşmenin özel şartlar bölümünün 9. ve 16. maddesinde yapılan düzenlemeye dayanarak akde aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshi ile tahliye isteminde bulunmuştur. Sözleşmenin özel şartlar bölümünün 9. maddesinde, sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren on gün içinde mecura ait elektrik, su, doğalgaz aboneliğini kiracının kendi üzerine alması kararlaştırılmış, 16. maddede ise, sözleşmede kararlaştırılan herhangi bir hususa riayetsizlik halinde akdin feshine neden teşkil edeceği öngörülmüştür. Akde aykırılık nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için, sözleşmeye aykırılık teşkil eden eylemin kiralananın kullanımına yönelik olması gerekir. Sözleşmede kararlaştırılan bir koşulun yerine getirilmemesi ise, ancak akdin feshi nedenini teşkil eder. Akdin feshi ve tahliye davaları, konu olarak farklı davalardır. Davalının sözleşmede kararlaştırılan 9. maddeye riayet etmemesi hususu akdin feshini gerektirmekte olup, tahliye nedeni sayılamaz....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi senet iptali, alacak tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

                    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasında düzenlenen tarihsiz sözleşmenin 3. maddesinin birinci fıkrasında sözleşmenin süresinin bir yıl olduğu, taraflar sözleşme bitiminden bir ay önce yazılı olarak feshi ihbarda bulunmadığı takdirde, aynı koşullarla sözleşmenin bir yıl uzayacağı 3. maddenin son fıkrasında, sözleşmenin feshi halinde ücretin 4. maddeye göre belirleneceği kararlaştırılmıştır. Davalı 6.5.2003 tarihli ihtarnameyi davacıya göndererek, 3. madde gereğince sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirmiş, böylece sözleşmeyi feshetmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu