Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacının sözleşmede belirlenen peşinatı geç ödediğini, öte yandan hem ihraç kayıtlı satış ile ilgili gümrük çıkış beyannamelerini düzenlememesi hem de kur farkından doğan borcunu ödememesi nedeniyle temerrüde düştüğünü, sözleşmenin taraflarca yürümeyeceğinin anlaşılması üzerine alacak ve borçların sıfırlandığını, davacının alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, yanlar arasında akdedilen sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği, davalı yanca sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ispat edilememiş ise de, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle zarara uğradığını ispat edemediği, kur farkından doğan bir alacağının belirlenemediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    Taraflar arasındaki sözleşme 31/12/2015 tarihine kadar yürürlükte kalacak şekilde imzalandığından ve davalı tarafça neden bildirilmeksizin yapılan fesih haksız olduğundan, sözleşmenin erken feshi nedeniyle davacının zarara uğrayacağı açıktır. Bilirkişi heyetince yapılan hesaplama gereğince, sözleşmenin erken feshi nedeniyle davacının mahrum kalacağı kar 15.255,75 TL olarak hesap edilmiştir ve yapılan hesaplama hükme elverişlidir....

    Taraflar arasındaki sözleşme 31/12/2015 tarihine kadar yürürlükte kalacak şekilde imzalandığından ve davalı tarafça neden bildirilmeksizin yapılan fesih haksız olduğundan, sözleşmenin erken feshi nedeniyle davacının zarara uğrayacağı açıktır. Bilirkişi heyetince yapılan hesaplama gereğince, sözleşmenin erken feshi nedeniyle davacının mahrum kalacağı kar 15.255,75 TL olarak hesap edilmiştir ve yapılan hesaplama hükme elverişlidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve menfi tespit istemine ilişkin davada ... Tüketici ile 7. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 27.07.2004 günlü dilekçesinde yüklenici ... tarafından davalı ...'e satılan konutun noter satış vaadi sözleşmesi ile satın alındığını belirtip, sözleşmenin gereğinin yerine getirilmediğinden sözleşmenin feshini, borcu olmadığının tespitini talep etmiştir. Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak yüklenici tarafından yapılıp önce davalı ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.09.1999 gününde verilen dilekçe ile rödovans sözleşmesinin feshi istenmesi üzerine TTK. Genel Müdürlüğü tarafından açılan davalarda da alacak istenmesi üzerine davalar birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; sözleşmenin feshi isteminin reddine, birleştirilen davaların kabulüne dair verilen 02.03.2005 günlü hükmün kesinleşmesinden sonra, davalı TTK....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; taraflar arasında düzenlenmiş olan ticari nitelikli Hisse Devri ve Ortaklık Sözleşmeleri ile Çalışma Şartlarına ilişkin sözleşmenin feshi, tapu iptal tescil, karşı dava ise sözleşmeden doğan alacak isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,10.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, taraflar arasında 14.01.2008 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, konut tesliminin 30.07.2010 olarak kararlaştırıldığı, konutun tapusunun 29.06.2009 tarihinde davacı adına tescil edilmiş olduğu ve davalılar tarafından 01.06.2012 tarihinde konutun teslime hazır hale geldiğine dair bildirimin davacıya gönderildiği ve 05.06.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davacının 06.06.2012 tarihinde davalılara fesih ihtarı çektiği, bu durumda sözleşmenin feshi değil varsa gecikme nedeni ile tazminat veya tapu iptali ile ödenen bedelin talep edilebileceği, davacının bu yönde bir talebi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalılardan satın alınan bağımsız bölümün taahhüt edilen tarihte teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi ve satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın tefrikine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                Sözleşmesi'nin müvekkili tarafından feshi sebebi ile uğranılan zararları talep edemeyeceğini çünkü, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Temerrüt ve Fesih” başlıklı 8. maddesi kapsamında müvekkili şirketin her hangi bir neden göstermeksizin, 10 gün önceden yazılı olarak bildirmek kaydıyla istediği zaman iş bu sözleşmeyi feshetme hakkının bulunduğunu, ayrıca aynı maddede müvekkili tarafından sözleşmenin feshi halinde, işletici yani davacının her hangi bir hak ve alacak talep hakkı bulunmadığının da düzenlenmiş olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin G bendi düzenlemesine göre, işletici yani davacıya, anlaşmayla her hangi bir bölgesel hak tanınmadığını ve imtiyaz sahibi müvekkilinin başka bir ... dükkanı açılabilecek olan yer ile ilgili olarak her hangi bir çap veya minimum nüfus gereği bulunmadığını kabul ettiğini, bu nedenle davacının, haksız rekabet iddiasında bulunma hakkına sahip olmadığını...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle alacak davası hakkında Adıyaman 2.Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla) ve Adıyaman İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin iptali ve fesih nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Adıyaman 2.Asliye Hukuk Mahkemesi( İş Mahkemesi sıfatıyla), yargılama sırasında ayrı bir iş mahkemesi kurulduğunu, ayrı mahkeme kurulduğu için Asliye hukuk mahkemesince iş mahkemesi sıfatıyla davaya bakılamayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

                    UYAP Entegrasyonu