Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

S.2 Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve sözleşmenin ileriye etkili feshinin her zaman ileri sürülmesinin mümkün olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Buna göre sözleşmenin 27.06.2006 onay tarihine göre 11.4. maddesinde belirtilen sistemin teslim süresi 27.10.2006 tarihinde dolmaktadır. 17.1. maddede kararlaştırılan Borçlar Kanunu’nun 158/II. maddesinde tanımlanan ifaya ekli ceza olduğundan kural olarak sözleşmenin feshi halinde talep edilemez ise de; sözleşmenin 41.1, maddesinde yapılan düzenlemeden yapılması gereken uyarının tebliği tarihinden itibaren geçecek 20 gün sürede dahi gecikme cezasının uygulanacağı kabul edildiği ve bu kabul feshedilemeyen cezalı süre niteliğinde olduğundan sözleşmede aksinin kararlaştırıldığı ve cezalı süre sonuna kadar da gecikme tazminatı istenebileceğinin kabulü gerekir. Yüklenicinin, sözleşme uyarınca gerçekleştirdiği imalât bedeline hak kazanabilmesi için eseri, sözleşme ve ekleri, varsa teknik şartname, proje gibi teknik belgelere uygun olarak tamamlayıp, iş sahibine teslim etmesi gerekir. İşin eksik yapılması halinde gerçekleştirdiği oranda iş bedeline hak kazanır....

      Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava sözleşmenin feshi, cezai şart ve dairenin sözleşmeye uygun nitelikte yapılmaması nedeniyle tazminat, yüklenici tarafından açılan birleşen dava fazladan yapılan asansör bedeli, 1 adet daire bedeli ve 11 dairenin kira bedeli alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin geriye etkili feshine, 9.067,40 TL gecikme tazminatı alacağının tahsiline, asıl davada fazlaya ilişkin istem ile birleşen davanın reddine dair verilen karar, davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir. ... 7. Noterliği'nin 13 Temmuz 2007 gün 23245 yevmye nolu Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ...ili ... ilçesi ......

        B.K.nun 106.maddesine göre karşılıklı taahhütleri havi olan bir akitte taraflardan her biri mütemerrit olduğu takdirde diğeri borcun ifası için münasip bir mehil tayin edip mütemerrit akide bildirir ve bu mehil zarfında borç ifa edilmezse aynı maddenin ikinci fıkrasında yazılı aynen ifa ve gecikme tazminatı, müspet zarar ve sözleşmenin feshi haklarından birini kullanabilir. BK.nun 107.maddesinin 3.bendi hükmüne göre sözleşmede borcun ifa edileceği gün kesin olarak kararlaştırılmış ise 106.maddede yazılı mehil tayinine gerek olmadan aynı maddenin ikinci bendindeki seçimlik haklardan biri kullanılabilir. Somut olayda yanlar arasında imzalanan tel bükme makinası protokolü başlıklı sözleşmenin 5.maddesinde eserin teslim süresi siparişten itibaren 3 hafta olarak kararlaştırılmış ve davalı yüklenicinin borcunu ifa edeceği gün kesin olarak tayin edilmiştir....

          Bir başka anlatımla; ihale sürecindeki hukuka aykırılık, ona bağlı şekilde oluşturulan sözleşmenin kurulmasından sonra ileri sürülmüş ve mahkemece tespit edilmiş olur. Bu tespit doğrudan özel hukuk sözleşmesini sonlandırmasa da, ... ...'nın 138/4 ve İYUK’un 28/1. maddelerinin gereğini yerine getirmek üzere ihale sözleşmesini sona erdirme yönünde irade beyanında bulunmak zorundadır. Sözleşmenin feshi sözleşme ilişkisinin ileriye etkili olarak son bulmasıdır. Eser sözleşmeleri ani edimli sözleşmeler arasında sayıldığından sözleşmenin feshi kural olarak geriye etkili sonuç doğurur. Geriye etkili fesih hâlinde de sözleşmeden baştan itibaren dönüldüğünde taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre birbirlerinden talep edebilir ve sözleşme ile karşılıklı olarak üstlendikleri edimlerini ifadan kurtulurlar. Uygulamada her iki hâle de sözleşmenin feshi denilmekle birlikte doktrinde dönme ve fesih farklı anlamlarda kullanılıp değerlendirilmektedir. '......

            Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; sözleşmenin feshi, tapu iptâl ve tescil ile 1.000,00 TL kira alacağı, 1.000,00 TL bina bedeli, 100.000,00 TL cezaya ilişkin talepler bozma ilamı dışında kalarak kesinleştiğinden bu kalemler yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi, bina bedeli ve kira tazminatı yönünden 1.000,00TL’yi aşan kısımlar yönünden istemlerin reddine, bakiye ilam harcı ve vekâlet ücreti yönünden az yukarıda açıklandığı şekilde hesaplama yapılarak karar verilmesinden ibaret olmalıdır." gerekçesine yer verilmiştir. Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş ve sözleşmenin feshi, tapu iptal ve tescil ile 1.000,00 TL kira alacağı, 1.000,00 TL kira bedeli, 100.000,00 TL cezaya ilişkin talepler bozma ilamı dışında kalarak kesinleştiğinden bu kalemler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının bina bedeli ve kira tazminatı yönünden 1.000,00 TL'yi aşan kısımlara yönelik taleplerinin reddine, karar verilmiştir....

              Görülüyor ki, davalılar arasındaki sözleşme feshedilmiş, ancak davalılar feshedilen sözleşmenin tasfiyesini teminen 29.11.2007 tarihli “sulh sözleşmesi” başlıklı belgeyi düzenlemiştir. Bu belge içeriğinden, 15.09.2000 tarihli sözleşmenin ileriye etkili olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. Feshin ileriye veya geriye etkili olması ayrımı, yüklenicinin yapımını yüklendiği inşaatı kısmen tamamlaması, fakat, temerrüdü yüzünden teslim edememesi halinde tasfiyenin nasıl yapılacağı ile ilgilidir. Çünkü, eğer feshin sonuçları geriye etkili olacaksa, sözleşme yokmuşcasına tasfiye edileceğinden yüklenici inşaattan yapamadığı kısma orantılı arsa payı değil, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre imal ettiği inşaatın bedelini alabilir. Fakat fesih ileriye etkili kabul edilirse, imalat oranına paralel arsa payının devri istenebilir. Bu husus, konunun görüşülmesi sırasında 25.01.1984 tarih ve 3/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında ayrıntılı olarak tartışılmıştır....

                "İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I MAHKEMESİ : İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, asgari geçim indirimi ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı işverenin sözleşmenin feshi ile kıdem ve ihbar tazminatı ödeyerek haklı bir fesih sebebine dayanmadığı anlaşıldığı halde mahkemece kararın gerekçesinde sözleşmenin istifa sebebi ile sona erdiğinin kabul edilmesi isabetsiz olmuştur....

                  Mahkemece davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin ileriye dönük feshi ile 100.416,00 TL tazminata hükmedilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 2014/2574 Esas, 2015/313 Karar, 20.01.2015 tarihli bozma ilamı ile dosya kapsam itibariyle davacının asıl isteminin eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedelinin tahsili suretiyle sözleşmenin ifası yönünde olduğunun anlaşıldığı, eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedeli yanında sözleşmenin feshine karar verilmesinin yerinde olmadığı, tazminat bakımından raporlar arasındaki çelişkiler giderilmek ve bozma ilamındaki ilkeler doğrultusunda yeni bir heyetten rapor alınarak karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile sözleşmenin ileriye dönük feshi ve 103.750,00 TL tazminata hükmedilmiştir. Davalı vekili yasal süre içerisinde temyiz isteminde bulunmuştur....

                    İleriye etkili fesih halinde; tasfiyenin dışında kusur durumlarına göre gecikme tazminatı ve kazanç kaybı gibi müspet zararlar ile cezai şart alacağının da tespit ve tahsili söz konusu olmakta, geriye etkili fesih durumunda ise sözleşme baştan itibaren hükümsüz kalacağından, cezai şart ve müspet zarar kavramına giren alacak türleri istenememektedir. Bu ictihadi bilgiler ışığında somut olaya gelince: Davacı yükleniciler ile bir kısım davalılar ve diğer bir kısım davalıların murisleri arasında Nazilli 2....

                    UYAP Entegrasyonu