ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2014 NUMARASI : 2014/236-2014/714 Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan kapora bedeli iadesi istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 13. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkeme sözleşmenin feshi davasının konusu kalmadığından redddine, davalı ... yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, kira bedeli iadesi ve yoksun kalınan kar kaybı talebinin reddine, 9.875 TL faydalı ve zorunlu masraf alacağının davalı site yönetiminden tahsiline karar vermiş, hüküm davacı vekili ve davalı site yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin ödenen kira bedellerinin iadesi ve sözleşmenin iptali istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Tam iki yanlı (karşılıklı) sözleşmelerde, yanlardan her biri hem alacaklı ve hem de borçlu durumundadır....
Dava, TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu davacıya Özel Tesis ve Bina Yazılım Programı işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak ödenen iş bedelinin eserin teslim edilmemiş olması nedeniyle iadesi için yapılan takibe itiraz nedeniyle İİK 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hâkimden isteyebilir (TBK 123/1). Borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa veya borçlunun temerrüdü sonucunda borcun ifası alacaklı için yararsız kalmışsa ya da borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa borçluya süre verilmesine gerek yoktur (TBK 124/1)....
DAVA : Alacak (Eser sözleşmesine konu malın bedelinin iadesi) DAVA TARİHİ : 03/11/2022 KARAR TARİHİ : 20/06/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023 Bursa ...Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen dava dosyası ilk olarak mahkememiz .../... esas sırasına kaydedilmiş ve 13/06/2023 tarihli tensip ara kararı ile "Davacı tarafın ayıp sebebiyle sözleşmeden dönerek malın bedelinin (48.380,00 ABD Doları) iadesi" talebiyle açmış olduğu davası bu dosyadan tefrik edilerek mahkememizin .../... esas sırasına kaydedilmiştir. Dilekçeler aşamasının tamamlandığı anlaşıldı, dosya incelendi....
Davacının bu ayıplara sahip bir araca, ortalama 170.000 km olan bir aracın bedelinin ödenerek aracı kabul etmesinin kendisinden beklenilemeyeceği sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde haklı olduğu sabittir. Davacı seçimlik hakkını ayıplı malı veren satıcıya karşı kullanabileceğinden davalının savunması kabul edilmemiştir. Davacı,, ayrıca araca yaptığı 3.000- TL tamir ve onarım bedelini de talep etmektedir....
Eğer verilen kapora “cayma parası” ise alıcının sözleşmeden cayması halinde alınan ön ödeme iade edilmeyecektir. Müvekkil tarafından verilen ve iadesi talep edilen bedel ön ödeme olup, cayma parası adı altında ödenmediğinden sebepsiz zenginleşme hükümlerince, davalı tarafından iade edilmesi gerekmektedir. Kaldı ki müvekkilim keyfi olarak sözleşmeden dönmemiştir. Davalıların icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz etmiş olduğu somut olayda açıkça görülmektedir. Sözleşmeden haklı sebeple dönüldüğünden ve ortada geçerli bir sözleşme yokken, sözleşmeye dayalı alınan şeylerin iadesi gerekir. Aksi halde sebepsiz zenginleşme söz konusu olacaktır. Ayrıca belirtmek isteriz ki yukarıda yer verdiğimiz emsal Yargıtay kararından da görüleceği üzere takibe konu alacak likit olduğundan yargılama sonunda davalılar aleyhine % 20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmekteyiz..."...
A.Ş. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 26.04.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve tapunun davalıya iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının sözleşmeden caymış olması nedeniyle fesih bildirimi haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6502 Sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir....
Mahkemece, davacının sözleşmeden döndüğünü talepleri olan ceza-i şart ve kullanım bedelinin ancak sözleşmenin devamı halinde istenebilecek talep olduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verdiği karar davacı tarafça temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki devre mülk satışına ilişkin sözleşmeden dönüldüğü taraflar ve mahkemenin de kabulündedir. Sözleşmenin feshi halinde BK 106-108 maddedisi gereğince davacı yaptığı ödemelerin istirdadını isteyebilir. Somut olayda davacının talepleri oranında dava dilekçesinin ikinci sayfasında belirtildiği üzere ödenen bedelin iadesi talebi de vardır. Bu durumda mahkemenin ödenen bedelin iadesini isteme hakkıda karar vermemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 26.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesine dayalı iş bedelinden ödenen kısmın iadesi ile gecikme tazminatı istemine ilişkindir. Davalı kusurlu olmadığını savunmuş, mahkemenin davanın kabulüne dair verilen kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacı iş sahibi, iş bedelinin peşin iadesini istediğine göre sözleşmeden dönmüş sayılır. Kural olarak sözleşmeden dönen taraf ancak menfi zararlarını isteyebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 31.03.2006 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, davalının bu sözleşmeden doğan kira borcunu ödemediğini, bu nedenle davalıya ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen verilen 60 günlük sürede kira bedelinin yine ödenmediğini belirterek sözleşmenin feshiyle müvekkiline ait eşyanın aynen teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kira bedelinin büyük kısmını ödediğini, kalan kısmın ekonomik nedenlerden dolayı ödenemediğini, sözleşmenin feshinin haksız bir davranış olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....