"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki finansal kiralama konusu malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafla finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafın ihtarname keşidesine rağmen sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmesi feshedildiği halde sözleşme konusu menkulü iade etmediğini belirterek, davalının elinde bulunan sözleşme konusu menkulun aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı seçim hakkını ayıplı üründen kaynaklı sözleşmeyi feshederek ödediği bedelin faiziyle iadesi yönünde kullanmıştır. Dolayısıyla mahkemenin öncelikle yazmış olduğu gerekçede, davalının aracın teslim edildiğini ispatlayamadığı, ispatladığı kabul edilse bile aracın ayıplı olduğu, bu nedenle de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmasının mümkün olduğu belirtilerek hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. Oysa ki gerekçe içeriği göz önünde bulundurulduğunda, aracın kimin elinde olduğunu tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlemesi gerekir. Bu husus faizin başlangıcı yönünden ve kurulacak olan hükmün içeriği açısında önemlidir. Sözleşmeyi fesheden mahkeme sözleşme konusu aracın kimde olduğunu tespit ettikten sonra buna göre de aracın iadesi yönünde hüküm tesis etmeli ve iadeye göre de faizin başlangıcını belirlemelidir....
satın alırken araçta belirtilmeyen aracın değerini azaltan aracın pert kaydı, ağır hasarlı olduğu, hava yastıklarının ayıplı olduğu hususlarının davalı tarafından gizlendiğini, müvekkilinin sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talepli ihtarnameyi davalıya gönderdiğini, ancak cevap verilmediğini belirterek, sözleşmeden dönme nedeni ile ödedikleri araç bedeli 26.794,00 TL'nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik karar ve içtihatları uyarınca sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerektiği, seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı ...'...
Ayrıca davacının talepleri arasında teminat kesintilerinin iadesi de yer almakta olup sözleşme hükümleri uyarınca teminatın iadesi koşulları oluşup oluşmadığı değerlendirilmemiştir. Eksik araştırma ile hüküm tesisi doğru olmamıştır. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif icrası ile her iki sözleşme yönünden de davacı yüklenicinin hakettiği iş bedeli sözleşmedeki birim fiyatlara göre hesaplatılmalı, gerek su yalıtımı sözleşmesi gerekse epoksi uygulaması ile ilgili ayıp giderim bedeli belirlenmeli ve yüklenicinin hakettiği iş bedelinden mahsup edilmeli, diğer zarar kalemleri savunmada belirtilmediğinden değerlendirmeye alınmamalı, epoksi uygulaması ile ilgili kesilen nakdi teminatın iadesi koşulları sözleşme hükümlerine göre değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir. ........
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili davacı ile davalı arasında akdedilen 10.06.2008 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ile 1 adet 50/62,5 MVA 154/33,6KV ... marka yükte kademeli güç transformatörünün finansal kiralama hükümlerine istinaden davalıya kiralandığını, sözleşmenin süresinin dolmasına rağmen sözleşmeden doğan kira ve diğer borçların davalı tarafından ödenmemesi üzerine, 31.07.2013 tarihinde ihtarname keşide edilerek sözleşmenin sona erdirildiğini, sözleşmeden doğan borçların ödenerek satım hakkının kullanılması, aksi halde 7 gün içerisinde malların iadesi ile borçların ödenmesinin istendiğini, davalının ihtara rağmen borçlarını ödemediği gibi kiralanan malları da iade etmediğini iddia ederek, sözleşme konusu malın iadesini talep ve dava etmiştir....
DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 24/03/2023 KARAR TARİHİ : 30/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı şirket ile davalı şirket arasında 27/09/2022 tarihinde 82.000,00 TL bedelli hamut yapımı için kullanılan Extür Makinesi Kalıp Revizyonu Makinesi satın alındığını,40.000,00 TL ön ödemenin yapıldığını, ürünün kendilerine teslim edildiğini, makinenin kurulumunun davalı tarafında göndermiş olduğu kullanım kılavuzuna uygun olarak gerçekleştirildiğini, ancak makinede kullanıma bağlı olarak gizli ayıplar ortaya çıktığını, ayıpların davalı tarafa bildirilerek onarım talebinde bulunduklarını, davalı taraftan makinenin revize edilmesine yönelik olumlu bir yaklaşım gelmeyince davacı tarafın sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini talepte bulunma hakkını kullandığını, 07/10/2022...
Borçlar kanunun 205 maddesinde; Ayıplı mal nedeni ile Sözleşmeden dönülmesi halinde alıcı ve satıcının sorumlulukları düzenlenmiş olup buna göre anılan maddenin 1.fıkrasında; Satış sözleşmesinden dönen alıcının, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlü olduğu, yine alıcının satılanın iadesi ve semerelerin iadesi borcu karşısında, satıcının da semeni iade ve masrafları ödeme borcunun yanında tazminat borcu olduğu, buna göre, Sözleşme geçmişe etkili olarak ortadan kalktığından yerine getirilmiş edimlerin iadesi gerektiği belirtilmektedir. Sözleşmeden dönmenin amacının, sözleşmenin kurulmasından önceki durumun ihyası olduğu gözetildiğinde, elde edilen semerelerin ve ödenen semenin faizinin de iade edilmesi gerektiği anılan madde de vurgulanmaktadır. (BK m.205/I,II)....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı davasında, davalının aydınlatma armatürleri yaptığını, armatürlerin içerisine monte edilen komponentleri davacıdan satın aldığını, alınan komponentlerin arızalı olması sebebiyle müşterilerinden iade aldıklarını, durumu 09/10/2013 tarihinde davacı tarafa da bildirdiklerini, davacı tarafın ürünlerdeki ayıbı kabul ettiğini ve misli ile değiştirmeyi teklif ettiğini, davalının misli ile değiştirme teklifini reddederek sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, konponentlerin tamamının ayıplı çıkması nedeniyle armatürlerin tamiri yoluna gidildiğini, bu nedenle davalının zararı oluştuğunu belirterek sözleşmeden dönme hakkını kullandıklarını ve ayıplı ürün bedeli olan 32.834,50-TL nin iadesi ve cari hesapta takas ve mahsubunu talep ettiklerini, ayıplı çıkan mallar nedeniyle oluşan zararları için de 15.000,00-TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın karşı dava olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....