Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava, sözleşme uyarınca verilen avansın sözleşmenin haksız feshi nedeniyle iadesi istemli takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davalılar vekili, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyerek zamanında ödeme yapmaması nedeniyle 27.10.2009 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili ... Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin maddi zarara uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sözleşmenin feshi ile tarafların aldıklarını iade etme borcu altına girdikleri, bu nedenle davacının ... Gıda Ltd. Şti.’ne yaptığı ödemenin iadesi gerektiği, diğer davalı ... Gıda A.Ş.’nin ise sözleşmede kefil sıfatıyla sorumlu olduğunun yazılı olmamasına ve sorumluluk sınırının sözleşmede belli olmamasına göre geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle ... Gıda San. ve Tic. Ltd....

    Davalı vekili, davacının sözleşmede üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeni ile iş mahkemelerinde davalar açıldığını, tüm davalar şirketleri aleyhine kabul edilerek tazminat ödenmesine karar verildiğini, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan hakkını kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmede işçi alacaklarından doğan tüm sorumluluğun yükleniciye ait olduğu, kesin teminatın, işin sözleşmeye uygun bitirilmesi ve .... ile ilişiğinin bulunmadığının belirlenmesi halinde iadesi istenebileceği, davacı ve davalı aleyhine işçi alacaklarına ilişkin olarak açılmış ve karara bağlanmış ve Yargıtay denetiminden geçmiş davalar bulunduğu, kararlarda tazminattan davacı ve davalının müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna hükmedildiği, teminatın iadesi koşullarını oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

      Daire tarafından aynı gün incelenen aynı mahkemenin 2009/125 Esas ve 2011/409 Karar sayılı dava dosyasında, davalı iş sahibi tarafından bu dosyanın davacısı aleyhine eksik iş nedeni ile fazladan ödenen bedelin iadesi ile cezai şartın ve işin zamanında teslim edilmemesi nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tahsili istendiği; mahkemece, eksik iş nedeni ile ödenen fazla bedelin iadesi ve cezai şart yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat yönünden ise davanın reddine karar verildiği ve davanın halen derdest bulunduğu anlaşılmıştır. Her iki dosyanın tarafları aynı olup, uyuşmazlıklar aynı sözleşmeden kaynaklandığından ve davaların yargılaması sonucunda verilecek kararlar birbirlerini etkileyebileceğinden, dosyaların birleştirilmesinin gerekli olduğu sonucuna varılmaktadır....

        TBK'nın 227/1-1 bendine göre ayıp halinde alıcının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme halinde satılanı geri vermesi gerektiği,------- dava konusu ---kendilerinde bulunduğunu belirttiği, böylece satıma konu malların alıcı davacı tarafından davalıya iade edilmiş olduğu, davacı alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının mümkün olduğu, dosya içinde aldırılan bilirkişi raporunda davaya konu satış sözleşmesinde belirtilen ---ayıplı olduğunu belirtilmiştir. Davacı tarafça ayıplı olduğu belirtilen ve davaya konu satış sözleşmesi ile sözleşme --- inceleme yapılmış, bunların ayıplı olduğu tespit edilmiş, TBK'nın 227. Maddesinde öngörülen alıcının kullanabileceği seçimlik hakları ile sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının durumun haklı gösterdiği anlaşılmıştır....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacının aracı kullanmadığı ve davalının daha önce temerrüde düştüğü görmezden gelinerek 118.000,00 TL'nin iadesi hususunda ödeme tarihinden itibaren faize hükmetmesi gerekirken, aracın iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi hukuka aykırı olup kararın bu yönüyle ortadan kaldırılması ve ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı tarafça, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir. DELİLLER: Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/01/2020 Tarih - 2019/65 Esas - 2020/33 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir....

          dönme bedel iadesi talebinin kabul edilemeyeceğini, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde satılandan elde ettiği yararlarla birlikte araçları iade yükümlüğü bulunduğunu, davacı tarafından müvekkili olan şirkete yasal süreler dahilinde hiçbir ayıp ihbarında bulunulmadığını, davaya konu edilen araçtaki ayıp iddiasını hiçbir şekilde kabul anlamına gelmediğini huzurdaki davanın neticesi üretici firma olarak ---- doğrudan ilgilendirmekte olduğunu tüm bu nedenlerle davacı tarafça açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmeden dönme ile bedel iadesi davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında verdiği kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 6763 sayılı kanun ile 6100 sayılı HMK'ya eklenen ek 1. madde uyarınca; aynı Kanunun 362. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 01.01.2020 tarihinden itibaren 72.070,00 TL’ye çıkartılmıştır. İstinaf incelemesi sonucunda verilen karar, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. HMK'nın 366. maddesi atfıyla aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca, kesin olan kararlar hakkında Yargıtay tarafından temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

              Mahkemece davacının iadesini talep ettiği araca ilişkin 23.3.2001 tarihli sözleşmeden doğan bir finansal kiralama alacağının bulunmadığı bu nedenle diğer sözleşmelerden doğan alacağını borcu ödenen 23.3.2001 tarihli sözleşmeye dayanarak talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ile bedelin iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen kararın Dairece bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı ... Tarım Makineleri Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 5219 ve 5236 sayılı Kanunlar ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. 1086 sayılı Kanun'un anılan hükmü uyarınca, temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....

                  HUKUK DAİRESİ İLK DERECE MAHKEMESİ : BEYPAZARI ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmeden dönme ile bedelinin iadesi davasında verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalının istinaf dilekçesinin yasal süresi içinde verilmediğinden reddine dair kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; bölge adliye mahkemesince temyiz dilekçesinin kararın miktarı itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar verildiği, davalı vekilince bu sefer ek karar temyiz edildiği anlaşılmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İstinaf incelemesi sonucunda verilen karar hakkında, 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamayacağı bölge adliye mahkemesince saptanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu