Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aracın halen otoparkta çekilmiş olduğunu, ----yevmiye nolu ihtarnameye cevap ve itirazlar konulu ihtarnamesinde belirttiği hususların gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesi eklerinde yetkili servislerin belge ve bilgilerinin bulunduğunu ve müdahelelerin yetkili servisler tarafından yapıldığını, davacı şirketin---- yer alan seçimlik haklarından olan satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, araç bedeli olan--- ve meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmini noktasında Distribütör firma olan ---- sorumlu bulunduğunu, arabuluculuk yoluyla çözümü için arabuluculuğa başvurulduğunu ve --- tarihli oturumda anlaşmaya varılamadığını, mağduriyetinin giderilmesi ve sözleşmeden dönme hakkını kullanarak araç bedeli olan ----belirlenecek --- hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile fiili ödeme tarihinde efektif satış kuruna göre belirlenecek--- karşılığı ile birlikte taraflarına iadesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine...

    ------- bedel farkı talep ettiğini, malın aynıyla değişiminin davalılar tarafından derhal yapılmaması sebebiyle sözleşmeden dönme ve edaların iadesi haklarının doğduğunu, aracın,----- tarihinde iade kapsamında davalı ------ teslim edildiğini, açıklanan nedenlerle, davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olması ve davalıların malın misliyle değişim imkanının bulunmadığını bildirmesi ve fark ücreti talep edilmesi sebebiyle sözleşmeden dönülerek malın davalılara iadesine, davacının ödediği --- dava tarihi --- üzerinden denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak değer kayıpları ve işleyecek ticari faiziyle şimdilik ------ iadesine, aracın şu anki değerinin artmış olması ve davacının bu değerden mahrum kalmış olması ve aynı aracı dava tarihi itibariyle satın almak istese daha fazla bedel ödemek zorunda olacağı nedeniyle şimdilik ---- menfi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Diğer yandan davacının TBK 138 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme talebinde ise sözleşmenin yapılmasından sonra gerçekleşen OHAL şartları ve piyasadaki fiyatlandırmalarda yaşanan yükselişler göz önünde bulundurulduğunda talep haklı görülmüştür. Sözleşmeden dönme talebi neticesinde davacının davalı tarafa ödediği bedelin iadesi de talep edilebilecektir. Cezai şart yönünden ise davacının fesih yerine sözleşmeden dönme talebini kullandığı anlaşılmakla ancak verilenlerin iadesi talep edilebilecek olup davalıdan kaynaklı bir haklı neden gerçekleşmemiştir bu nedenle cezai şart talep edilmesi mümkün değildir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Ticari satımdan kaynaklı tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan almış olduğu maske üretim makinelerinin ayıplı olup olmadığı, varsa ayıbın gizli olup olmadığı, ayıbın neyden kaynaklı olduğu davacının sözleşmeden dönme hakkının olup olmadığı, davacının mahrum kaldığı kar olup olmadığı varsa miktarının belirlenmesi noktalarında toplanmaktadır. Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü hususunda bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır. Mahkememizde görülmekte olan yukarıda esas ve karar numarası yazılı tazminat davasının 30/05/2023 tarihli duruşmasında, davanın taraflarca takip edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup; bu tarihten itibaren de üç (3) aylık yasal süre içerisinde taraflarca yenilenmemiş olduğundan, HMK 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ilişkin aşağıdaki karar oluşturulmuştur....

          Maddesine göre bağlı kredi sayılamayacağını, davacının ilgili yasal mevzuat ile kendisine tanınan sözleşmeden dönme / cayma hakkını kullanmadığı ve teslim tarihi geçmeden dava ikame edildiği hususunun yerel mahkeme tarafından gözardı edildiğini, 6502 sayılı TKHK'nin “Sözleşmeden Dönme” başlıklı 45. Maddesi ve Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinin 7....

          Maddesine göre bağlı kredi sayılamayacağını, davacının ilgili yasal mevzuat ile kendisine tanınan sözleşmeden dönme / cayma hakkını kullanmadığı ve teslim tarihi geçmeden dava ikame edildiği hususunun yerel mahkeme tarafından gözardı edildiğini, 6502 sayılı TKHK'nin “Sözleşmeden Dönme” başlıklı 45. Maddesi ve Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinin 7....

          Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. ...)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve menfi zararın tazmini istemine ilişkindir. Kural olarak eser sözleşmelerinin geçerliliği hiçbir şekle bağlı olmadığı için bu sözleşmelerden dönmek isteyen taraf, dönme iradesini karşı tarafa bildirdiği an, bozucu yenilik doğuran bu hak (sözleşmeden dönme hakkı) kendiliğinden hükmünü ... eder. Dönmenin haklı olup olmadığı, ayrıca açılacak tazminat davasında (eda davası) tartışılır. Eser sözleşmelerinin bir türü olan “Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri” uygulamadaki adıyla “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri” bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden TMK’nın 706, Borçlar Kanunu’nun 213, Noterlik Kanunu’nun 60 ve Tapu Kanunu’nun ....maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde “düzenleme” şeklinde yapılmasına bağlıdır....

            CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin davacı ile diğer davalı arasındaki daire satışı sözleşmesinin tarafı olmadığını ve inşaatın süresinde bitirilmemesi ile bir ilgisinin bulunmadığını bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığından reddi gerektiğini, Ön Ödemeli Konut Satış Yönetmeliğinin 8 ve 9'ncu maddelerinde düzenlenen sözleşmeden cayma ve sözleşmeden dönme hakkı ile TKHK 45'nci maddesinde düzenlenen sözleşmeden dönme hakkını süresinde kullanmayan davacının davasının ön şart yokluğundan reddi gerektiğini, davacının sözleşmeden cayma ve dönme hakkını kullanmadan dava açtığından dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, dava dilekçesinin şekil şartlarına uygun olmadığını, davaya bakmaya tüketici mahkemesinin değil Asliye Ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkili bankanın hukuka aykırı herhangi bir davranışı olmadığını, davacının bankadan kaynaklanan herhangi bir zararının da olmadığını dolayısı ile uygun illiyet bağının da bulunmadığını...

              Şirketi gönderilen parayı "sözleşme devamı için iade edilmiştir" açıklaması ile müvekkile geri gönderildiğini, sözleşmeden dönme tek taraflı bir irade beyanı olup karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığını, karşı tarafa varmakla hüküm ve sonuç doğuracağını, sözleşmeden dönülmesi ile birlikte akdi ilişki ortadan kalkmış olup müvekkilinin karşı taraftan aldığı ödemeyi faizi ile birlikte iade zorunluluğu bulunduğunu, müvekkili şirketin ödemekle yükümlü olduğu bedeli yatırabilmesi ve temerrüde düşmesinin önlenmesi amacıyla mahkemenizce tevdi yerinin belirlenmesine ve gerekçeli kararın bir suretinin ... Şirketine tebliğ edilmesini talep etmiştir. Tevdi mahalli tayini, HMK'nın 382/2-d-3 maddesinde de belirtildiği üzere, çekişmesiz yargı işidir. Aynı kanunun 383/1. maddesine göre, aksine düzenleme bulunmadığı takdirde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir....

                Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu