Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve dönme cezası ile kira bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddeleri 3. Değerlendirme 1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Dönme cezalarında amaç, her iki tarafın miktarını önceden götürü olarak saptadıkları cezayı ödemek suretiyle sözleşmeden dönmelerini (feshi) kolaylaştırmaktır....

      Davacı her ne kadar dava dilekçesi içeriğinde ve sonrasında sunduğu dilekçelerinde sözleşmeden dönme ve satış bedeli ile uğranılan maddi ve manevi zararların tazminini talep etmiş ise de; dava dilekçesi sonuç bölümünde; "ürünlerin hem satışı, hem tamiri, hem de iadesi için yapmış olduğu her türlü giderler ile ayıptan doğan toplam ----- tarihinden itibaren başlayacak olan ticari faiziyle birlikte, davalı şirketçe tarafımıza ödenmesine," talep ettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca----- tarihli bilirkişi raporunda dava konusu ----- makinesinin devir tarihi itibariyle piyasa rayiç değerinin ----civarında olduğu belirtilmiştir. TBK 227/4-5 maddesinde; "Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir....

        Dava, alım satıma konu olan araçtaki ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan satın almış olduğu aracın rutin bakımlarının yaptırılmadığını, araçta ayıp bulunduğunu belirterek, sözleşmeden dönme ve araç bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili ise; davacının iddialarının doğru olmadığını, araçtaki ayıp iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kaldı ki davacının aracı satın alırken yetkili servis olan dava dışı Doğuş Oto...A.Ş. tarafından ekspertiz incelemesinin yapıldığını, kusurun yetkili servise ait olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        Ayıptan dolayı davalının satıcı olması sebebiyle sorumluluğu bulunduğundan ve sözleşmeden dönme durumunda da dosya kapsamı itibariyle herhangi bir haksızlık oluşmayacağı kanaati mahkememizde hasıl olduğundan, davacının haklılığı kabul edilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tapu devrinin gerçekleştirildiğini, sözleşmeden dönme isteğinin haksız olduğunu, davacının ödeme durumunu somutlaştırmasının gerektiğini, faiz talebini kabul etmediklerini savunarak haksız davanın reddini, taleplerinin reddedilmesi halinde sözleşmeden dönme nedeniyle tazminat ile davacı adına olan tapu kaydının müvekkili adına yapılması hususunda karar oluşturulmasını istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 18/11/2021 tarihli kararla; "(...) taraflar arasında (...)...

          İlk derece mahkemesince taşınmazın tapusunun iptali ile davalı adına tesciline yönelik karar verilmiş, iş bu karar davalı vekilince istinaf edilmiş, dosya istinaf incelemesi hususunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi'ne gönderilmiş, 7.Hukuk Dairesi'nce "Dava, tüketici işlemi niteliğindeki sözleşmeden dönme, verilenlerin iadesi ve tazminat istemine ilişkindir." gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek dosyayı Dairemize göndermiştir. Her ne kadar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi'nce görevsizlik kararı verilerek dosya Dairemize gönderilmiş ise de, davanın tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince de tapu iptali ve tescil talebine ilişkin karar verildiği anlaşılmaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2021 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s....

            sözleşmenin kurulması üzerinden hayli süre geçmiş olması sebebiyle müvekkili şirketin sözleşme konusu makinenin tesliminden herhangi bir yararının da kalmadığını, tüm bu hususlar değerlendirildiğinde kanuna uygun olarak sözleşmeden dönüldüğünün açık olduğunu, Sözleşmeden dönülmesi neticesinde alınanların geri verilmesi hususunun söz konusu olduğunu, dönme ile birlikte tarafların edimlerinin değiştiğini, TBK'nun 124 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hâlinde tarafların, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulduklarını ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebileceklerini, davalının temerrüt halinde olması sebebiyle sözleşmeden dönüldüğünü, dönme ile birlikte davalının borçlandığı edimi ifa yükümlülüğünden kurtulduğunu, fakat dönme ile birlikte daha önce almış olduğu parayı geri verme borcunun ortaya çıktığını, sözleşmeden dönmenin sözleşmenin geçerliliğine dokunmayıp onu bir tasfiye ilişkisi haline getirdiğini, dönme ile sadece sözleşmenin konusunun değiştiğini, akdi verme...

              Noterliğinin 17/09/2015 tarihli ve 12533 yevmiye nolu taşınmaz mal satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesine konu taşınmazın sözleşme ile belirlenen teslim tarihinde teslim edilmemesi nedeniyle, 6502 Sayılı Yasanın 11.maddesinde düzenlenen tüketicinin seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkının kullanılarak davalı tarafa ödenen taşınmaz satış bedelinin iadesi talebi ile sözleşmeden dönme nedeniyle uğranılan zarar olarak denkleştirici adalet ilkesi gereğince davalıya ödenen bedelin ödeme tarihindeki alım gücü ile dava tarihindeki ulaştığı alım gücü arasındaki farkın ve davacı tarafından yapıldığı belirtilen masrafların iadesine karar verilmesi istemlerinden ibarettir. Taraflar arasında akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, sözleşmeden dönme ve davacının ödediği bedeli ve menfi zararı talep edip edemeyeceği ve miktarı hususundadır....

              ayrıca sözleşmenin kurulması üzerinden hayli süre geçmiş olması sebebiyle müvekkili şirketin sözleşme konusu makinenin tesliminden herhangi bir yararının da kalmadığını, tüm bu hususlar değerlendirildiğinde kanuna uygun olarak sözleşmeden dönüldüğünün açık olduğunu, Sözleşmeden dönülmesi neticesinde alınanların geri verilmesi hususunun söz konusu olduğunu, dönme ile birlikte tarafların edimlerinin değiştiğini, TBK'nun 124 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hâlinde tarafların, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulduklarını ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebileceklerini, davalının temerrüt halinde olması sebebiyle sözleşmeden dönüldüğünü, dönme ile birlikte davalının borçlandığı edimi ifa yükümlülüğünden kurtulduğunu, fakat dönme ile birlikte daha önce almış olduğu parayı geri verme borcunun ortaya çıktığını, sözleşmeden dönmenin sözleşmenin geçerliliğine dokunmayıp onu bir tasfiye ilişkisi haline getirdiğini, dönme ile sadece sözleşmenin konusunun değiştiğini, akdi...

              UYAP Entegrasyonu