Bu süre bitiminde fesh edilmezse, takiben bir sonraki yıl için yenilenmiş sayılır." şeklinde ve 3. maddesinde "İdare sözleşme bitim tarihinden önce sözleşmeyi fesh ederse bir yıllık bakım ve onarım ücretini yükleniciye ödemeyi kabul eder." şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür. Sözleşmelerin 3. maddesinde "İdare sözleşme bitim tarihinden önce sözleşmeyi fesh ederse bir yıllık bakım ve onarım ücretini yükleniciye ödemeyi kabul eder." şeklindeki hüküm dönme cezası mahiyetindedir. Öncelikle fesih, - cayma - dönme hukuki kavramları üzerinde durulup, eldeki davada taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin, tarafların beyan ve işlemlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Dönme cezası (peine résolutoire, dédit consensuel / Wandelpön), belirli bir "ceza" bedelinin ödenmesine bağlı olarak sözleşmeden dönme hakkı sağlayan bir sözleşme (yan) kaydıdır....
Dava, alım satıma konu olan araçtaki ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan satın almış olduğu aracın rutin bakımlarının yaptırılmadığını, araçta ayıp bulunduğunu belirterek, sözleşmeden dönme ve araç bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili ise; davacının iddialarının doğru olmadığını, araçtaki ayıp iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kaldı ki davacının aracı satın alırken yetkili servis olan dava dışı Doğuş Oto...A.Ş. tarafından ekspertiz incelemesinin yapıldığını, kusurun yetkili servise ait olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bursa 1. Tüketici Mahkemesince verilen 16.12.2014 tarihli, 2014/580 E., 2014/2657 K. sayılı karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.09.2019 tarihli, 2017/13-620 E., 2019/914 K. sayılı kararı ile uyuşmazlık noktası yönünden bozulmuş ve uyulan hususlara ilişkin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 07.07.2020 tarihli, 2020/173 sayılı kararı ile 02.09.2020 tarihi itibariyle kapatılması nedeniyle dosya Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmiş ise de; Yargıtay 3. Hukuk Dairesince, dosyada direnme kararına karşı temyiz isteminin bulunduğu, bu talebi inceleme görevinin Hukuk Genel Kuruluna ait olduğu gerekçesiyle dosya yeniden Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir....
Bilirkişinin diferansiyel arızasının tam olarak giderilip giderilemeyeceği hususunda kanaat bildirememiş olması da nazara alındığında, TBK'nın 227/3 maddesi uyarınca durum ve koşulların sözleşmeden dönülmesini haklı gösterip göstermediğinin denetlenmesi gerekli olup davalının bilirkişi raporuna karşı itirazları da karşılanmamış olduğundan yeniden otomotiv alanında uzman üçlü bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak dava konusu araçtaki davaya konu edilen arızaların davalı tarafından giderilip giderilmediği ve ücret tahsil edilip edilmediği tespit edilerek arızanın giderilmemiş olduğunun anlaşılması halinde arızanın onarımının mümkün olup olmadığı, arızanın boyutuna göre sözleşmeden dönülmesinin makul olup olmadığı, sözleşmeden dönülmesinin makul olmaması halinde arızanın onarılması için gereken bedel veya satış bedelinden indirilmesi gereken tutarın hesaplanması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 30.04.2013 tarihli sözleşmede ceza koşulu kararlaştırılmış olup davacının dayandığı ceza hükmü taraflardan birinin sözleşmeye uymaması veya vazgeçmesi halinde 50.000,00 TL ödeneceği hükmü olup bu ceza koşulu uymama yönünden seçimlik ceza, vazgeçme yönünden dönme cezası niteliğindedir. Davacı sözleşmeden dönen taraf olduğundan dayandığı ceza hükmü uymama hali için kararlaştırılan seçimlik ceza niteliğindedir. Davacı TBK 125. maddede tanınan seçim haklarından, sözleşmeden dönme yolunu seçmiş olduğundan seçimlik ceza olarak kararlaştırılan ceza koşulu alacağını isteyemez. Mahkemece bu ceza ifaya ekli ceza olarak nitelendirilmiş ise de sözleşmedeki hükmün ifaya ekli ceza olarak nitelenebilmesi mümkün olmadığı gibi, sözleşmeden dönen tarafın ifaya ekli cezayı dahi isteyebilmesi mümkün değildir....
makinayı verilen eğitimlere ve talimatlara aykırı olarak kapasitesinin üzerinde kullandıklarını, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin güçler arası dengeye, hakkaniyete ve adalete uygun olmadığını, ayrıca sözleşmeden dönme şartları ve sonuçlarının çok ağır olup huzurdaki uyuşmazlıkta da mevcut bulunmadığını, dosya kapsamı, sözleşme ve teknik şartname ile savunmaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde güçlü olan davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, sözleşmeden dönme şartları ve sonuçları çok ağır olup kabul anlamına gelmemek kaydıyla arızaların giderilebilir nitelikte olduğu, aracın reddini gerektirir nitelikte olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanununun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....
hükmüne yer verilmiş olup, davacı sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin seçimlik hakkı kullanmıştır. Mahkemece, denetime açık ve tarafların iddia ve savunmalarını karşılar nitelikte olduğu anlaşılan bilirkişi kök ve ek rapora itibar edilerek, araçtaki ayıbın gizli ayıplı olduğu saptanıp davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin seçimlik hakkına üstünlük tanınıp özellikle ayıplı aracın davacıdan kaynaklı her türlü takyidattan ari şekilde teslim edileceği açık olup davanın bu suretle kabulüne karar verilmiş olmasında, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı istinaf talebinde haklı değildir....
Dava konusu araçta mekatronik arıza, aracın açılır tavan mekanizmasında ve kapı nikelajlarında lekeler ve matlaşmalar ve yakıt göstergesi ile ilgili ayıplar bulunduğu, dava konusu araçtaki ayıpların davacının kullanımına bağlı olmadığı ve sonradan ortaya çıktığı, dolayısıyla aracın davacıya gizli ayıplı olarak satıldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Ancak ayıba karşı tekeffülden doğan haklaradan sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesini talep etme hakkının kullanılmasının hakkaniyete uygun olmadığı dolayısıyla ilgili haklardan satış bedelinde indirim talep etmenin hakkaniyete ve dosya kapsamına göre daha uygun olduğu, son bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada her bir ayıbın araçta değer kaybına neden olup olmayacağı olacaksa ne oranda olacağı hususunda değerlendirme yapılarak satım bedelinden indirilecek miktarın 8.758,00-TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır....
Kural olarak, eser sözleşmelerinin geçerliliği hiçbir şekle bağlı olmadığı için, bu sözleşmelerden dönmek isteyen taraf, dönme iradesini karşı tarafa bildirdiği an, bozucu yenilik doğuran bu hak (sözleşmeden dönme hakkı) kendiliğinden hükmünü icra eder. Dönmenin haklı olup olmadığı, ayrıca açılacak tazminat davasında (eda davası) tartışılır. Eser sözleşmelerinin bir türü olan "Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri", uygulamadaki adıyla "Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri" bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu da içerdiğinden, TMK'nın 706., BK'nın 213., Noterlik Kanunu'nun 60. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri uyarınca resmi şekilde bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde "düzenleme" şeklinde yapılmasına bağlıdır. Dolayısıyla, bu sözleşmelerden dönmek isteyen tarafın, eğer karşı taraf dönmeyi kabul etmiyor ve karşı çıkmıyorsa, hakimin kararına ihtiyacı vardır....