Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'nin, alınan heyet raporunda ayıplı ürün sattığı ve bu satışta ağır kusurunun bulunduğu anlaşılmakla, zamanaşımının söz konusu olamayacağı, davacının, davalıya ayıplı ürün sattığı, bu ayıbın giderilmesinin artık mümkün olmadığı ve davalının bedel düşüm hakkının olduğu, davalının ürünü test edip ayıbı ortaya çıkarmasındaki gecikmede, doğru sonuç verecek olan test prosedürünün, karışık ve belirli bir tecrübe gerektirmesinin rol oynadığı, davacının tanıtım broşürlerinde ürünün özelliklerini abartarak verdiği ve ayrıca davalıyı konu hakkında ve doğru test metotları konusunda yeterince bilgilendirmediği, bunun da ayıbı gizli ayıp haline getirdiği, davacının ayıplı mal satışında, "ağır kusuru" bulunduğu için, davalının iki senelik zamanaşımından sonra bedel iadesini talep edebileceği gerekçesiyle, asıl davanın reddine, şartları oluşmadığından, yargılamayı gerektirdiğinden davalı lehine %20 haksız ve kötüniyet tazminatına karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 3....

    Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan bedel iadesi istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde davanın 11.10.2012 tarihinde davacı tarafından sunulan dava dilekçesi ile açılmış olduğu, davacının daha sonra dosyaya sunduğu deliller ekinde 18.10.2012 tarihli servis fişinin de bulunduğu ve davalıların davacı tüketicinin dava açıldıktan sonra bu tarihte yetkili servis istasyonunda dava konusu otomobilin airbaginin değiştirilmek suretiyle tamir edilmiş bulunduğu ve bu haliyle davacı tüketicinin seçimlik hakkını dava tarihinden sonra tamirden yana kullanmak suretiyle tüketmiş bulunduğu savunmasını da ileri sürdükleri görülmüştür. Öte yandan; ilk derece yargılama makamınca hükme esas alınan bilirkişi asıl ve ek raporlarının incelenmesinde ayıplı olduğu öne sürülen bu airbag ünitesinin halen arızalı/ayıplı olduğuna dair bir belirleme de yapılmadığı anlaşılmaktadır....

      Eldeki davada davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması nedeniyle, ayıbın niteliğine göre sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının tarafların hak ve menfaatleri gözetilerek aşırı bir dengesizliğe neden olup olmayacağının, bunun yerine ücretsiz onarım veya satış bedelinden indirim yapılmasının taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesine daha uygun olup olmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, taraflar arasındaki mal satım sözleşmesi uyarınca ayıplı ifadan kaynaklı olarak sözleşmeden dönme sebebiyle ödenen bedelin iadesi, birleşen dava ise, sözleşme uyarınca edim yükümlülüğün yerine getirildiği iddiasına dayalı mal bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir. İddia, savunma, toplanan deliller davacı taraf defter ve kayıtları üzerinde talimat yolu ile bilirkişi incelemesi yapılmış, sunulan talimat raporunda özetle; davacının defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde davacının defter ve kayıtlarına göre davacının davalıya dava konusu cihazlar sebebiyle bakiye 32.596,85 TL borcu bulunduğu tespiti yapılmıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/294 E., 2019/77 K. sayılı ve 14.03.2019 tarihli kararının bozulması ve kaldırılması ile yukarıda açıklanan istinaf sebeplerine göre istinaf incelemesi sonucunda yeni bir karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Tüketiciyi Koruma Kanunudan Kaynaklanan gizli ayıp iddiasına dayalı olarak aracın ayıpsız misli ile değişimi olmadığı takdirde bedel iadesi, ayıp oranında bedelde indirim talebine yöneliktir. İlk derece mahkemesince, davacı tarafından sözleşmeden dönme hakkı kullanılarak dava konusu aracın iadesi ve ödediği paranın iadesi seçimlik hakkını talep edilmişse de ayıp oranında (5.886,50....

          Uyuşmazlık; davacının davalıdan araç satış sözleşmesiyle satın aldığı aracın 6502 Sayılı Yasa kapsamında ayıplı mal niteliğinde olup olmadığı, ayıbın giderilebilme niteliğini taşıyıp taşımadığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin dinlenip dinlenemeyeceği noktalarında toplanmaktadır....

          Dava konusu olayda, davacı tercih hakkını öncelikle bedel iadesi, olmadığı takdirde aracın yenisi ile değiştirilmesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 19.09.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile aracın geçirmiş olduğu trafik kazası ve pertotal işlemi nedeniyle aracı iade etmesinin mümkün olmadığını bildirerek, satış bedelinden sigorta şirketinden almış olduğu tazminat miktarını mahsup ederek kalan 5.075,00 YTL'nin ödetilmesini istemiştir....

            Bir taşıt aracı arızalarında alıcısına hemen sözleşmeden dönme hakkı verilmesi işin tabiatına aykırıdır. En fazla ücretsiz onarım talep edilebilir. Ancak onarımların istenen sonucu vermemesi, aracın sürekli aynı arızayı tekrarlaması ve bu arıza-tamir sürecinin maldan yararlanmayı önemli ölçüde ortadan kaldırması halinde alıcının kullanacağı başka haklar devreye girer. Bunların başında malı iade ederek sözleşmeden dönme, yani bedel iadesi gelir. Alıcı malın misliyle değiştirilmesini veya ayıp oranında bedel indirimi yapılmasını da isteyebilir. Burada asıl olan hakların makul ölçüde ve dürüstlük kuralına uygun biçimde kullanılmasıdır. Somut olayda davacı taraf öncelikle aracın onarılmasını talep etmiş, araç bir kaç kez onarılmasına rağmen arıza tekrarlamıştır....

              Davacı ..., 05.03.2009 tarihinde açtığı bu dava ile ayıplı işler nedeniyle bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme talebinde bulunmuştur. 4 nolu bağımsız bölümde işçilik ve malzeme hatalarından kaynaklanan açık ve gizli ayıplar bulunduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Davacı ...’in dairenin tesliminden itibaren 30 gün içerisinde açık ayıplar yönünden herhangi bir ihbarda bulunmadığı ve ihbar koşulunun yerine getirilmediği açık olduğu gibi mahkemenin de kabulündedir. Mahkemece, gizli ayıplar için zaman aşımı süresinin 5 yıl olduğu, davacının bu süre içinde 4077 sayılı tasanın 4. maddesindeki haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilirkişi raporuna göre, gizli ayıp olarak nitelendirilen ayıplar ilk yağışlı havalarda ortaya çıkabilecek niteliktedir. Öyle olunca, teslimden sonraki ilk yağışlı havalarda gizli ayıpların davacı ... tarafından öğrenildiğinin kabulü gerekir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tüketicinin taraf olduğu ayıplı araç satım sözleşmesi uyarınca sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu