Her ne kadar davalı vekili tarafından söz konusu ayıbın aracın sürüş güvenliğine etkisi olmadığını ve onarılabilir nitelikte olduğunu iddia ederek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkının kullanılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiş olsa da; aracın ayıplı olduğu, bu ayıbın satın alındıktan kısa bir süre sonra ortaya çıktığı, ülkemizdeki tüketicilerin gelişmiş ülkelere nazaran çok yüksek bedeller ödeyerek araç satın aldıkları, buna bağlı olarak da araçtan bekledikleri faydanın arttığı, davacının satın aldığı sıfır araçta kısa sürede böyle bir ayıbın çıktığı, bu haliyle tüketiciden bu aracın kullanımının beklenemeyeceği, keza ayıp cüzi bir miktar ile tamir edilse dahi araçta bu sorunun tekrar edip etmeyeceğinin kesin olmadığı, tamir edildiği takdirde aracın ikinci el değerinin önemli derecede düşeceği hususları tamamı beraber değerlendirildiğinde; tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkının hakkaniyete uygun olduğunu, kanaat getirilerek...
İlk derece mahkemesince,Davacı sözleşmeden dönerek satılanı geri vermeyi ve araç bedeli olarak ödediği bedelin iadesi hakkını dava ettiği, satılanın gizli ayıplı mal olduğu ve ayıbın 6502 sayılı Kanun 10/1. maddesinde belirtilen süre içerisinde ortaya çıktığı ve 12. maddesinde belirlenen zamanaşımı süresi dolmadan satıcıya bildirildiği, araç için yapılan masrafların araç için faydalı giderler olduğu ve lüks masraflar olmadığı, motosikletle birlikte satın alınan aksesuarların aracın tescil kaydına işlendiği, serviste çekilen fotoğraflarında aksesuarların motosiklet üzerinde montajlı halde bulunduğu görülmüş, ayrıca davacının davalıya gönderdiği Beyoğlu 18....
Mahkemece, davacının 24.07.2012 tarihli satış sözleşmesi ile davaya konu aracı davalıdan satın aldığı, aracın satın alındığında gizli ayıplı olduğu, davacının aracı 7.071,82-TL bedel ile tamir ettirdiği, davacının ortaya çıkan ayıbı ihbar yolunu seçmeyip fiilen tamir yöntemini seçmesi nedeni ile iadesini talep edemeyeceği, tamir bedeli karşılığını davalıdan isteyebileceği gerekçesiyle davanın 7.071,82-TL bedel yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davacı TBK'nun 227. maddesince sahip olduğu seçimlik haklardan sözleşmenin iptali ile ödediği bedel ve masrafların iadesi için talepte bulunmuş, mahkemece anılan yasa hükmü değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, TBK’nun 227. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak, ayrıca dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle ... Anadolu 2....
Maddede; Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu alıcı, seçimlik haklarından birini kullanılabileceğini, 6098 Türk Borçlar Kanunu uyarınca söz konusu ürünün gizli ayıplı olduğunu bu kapsamda ürünün gizli ayıplı olması nedeniyle 20.04.2020 tarihli proformada belirtilen makine satışından haklı nedenle döndüklerini, müvekkil tarafından söz konusu makinenin tam anlamıyla kullanılamadığını, bu nedenle kanunda yer alan bedel iadesi mukabilinde ürün iadesi ( 84.960 USD ) seçimlik haklarımızı kullandıklarını, davaya konu ayıplı maldan dolayı makinenin bedelinin iade edilmesi durumunda davalı tarafa iade edileceğinin noter aracılığıyla (Konya 12. Noterliği 18.08.2020 Tarihli, 26719 Yevmiye Nolu İhtarname) ihtar edildiğini fakat davalı tarafın bu ihtara cevap vermediğini ve bedel iadesini de gerçekleştirmediğini, arabuluculuk görüşmelerinden bir sonuç alınamadığını, bu nedenlerle açmış oldukları alacak davasının kabulünü talep ettikleri görülmüştür....
Bilirkişi kök ve ek raporlarında davacının üstlenmiş olduğu işi eksik ve ayıplı olarak ifa ettiği tespit edilmiş olup eksik ve ayıplı ifa nedeniyle davalının sözleşmeden dönmeye ilişkin talebinin yerinde olduğu, bu bakımdan davacının bedel talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla asıl davanın reddi ile sözleşmeden dönme nedeniyle bedelin iadesi gerektiğinden birleşen davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca alacağın likit olması nedeniyle %20 oranında icra inkar tazminatının birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Asıl davanın REDDİNE, 2-Birleşen Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında açılan davanın KABULÜ ile; davalının Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğü'nün ......
Davacı, gizli ayıp nedeniyle süresinde ayıp ihbarı yaptığına göre; ayıp nedeniyle davacı/alıcının seçimlik haklarını kullanma koşullarının oluştuğu, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bilirkişi tarafından belirlenen bedel üzerinden mahkemece sözleşmeden dönme ve bedel iadesine karar verildiği, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin reddi gerekmiştir....
Mahkemece,yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde ürünlerde gizli ayıp olduğu kanaatine varılmış, sözleşmeden dönülmesi taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozacak olması sebebiyle davaya konu ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde karar verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine göre ayıplı mal satın aldığı anlaşılan tüketici bedel iadesi, ücretsiz onarım, bedel indirimi veya ayıpsız misli ile değişim yönündeki seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. Kaldı ki 6100 sayılı HMK.’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi, mümkün bulunmamaktadır....
ve yardımda bulunulmadığını ve müvekkilin zararının daha da artmasına sebep olduğu belirtilerek ayıplı mal iadesi ve davalıya malen ve nakden ödenen toplam 19.482,25-TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davaya konu aracın sol arka kapı menteşesinde ve menteşe vidasında çizikler ve rütuş boyalarının bulunması ve bilirkişi raporuna göre bunun düzeltilmesi için gereken bedelin 100 TL olması, davaya konu araçta bulunan çiziklerin konumu, yeri, büyüklüğü, aracın kullanılmasına ve değerine etkileri, giderilmesi için gereken bedel nazara alındığında, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini ve yahut sözleşmeden dönmeyi gerektirir boyutta bulunmadığı kanaatine varılıp iyi niyet kuralları göz önünde bulundurulduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de davacının istinaf ve temyiz dilekçelerinde ayıp oranında indirim de talep ettiği nazara alındığında mahkemece, aracın sol arka kapı menteşesinde ve menteşe vidasında yer alan çizikler ve rütuş boyalarının bulunmasına ilişkin ayıbın giderim ve var ise araç değeri üzerinde oluşturacağı değer düşüklüğüne ilişkin ayıp nedeniyle seçimlik haklardan, bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken...