Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ile davalının sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve menfi tespit talebine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; davacının davalıdan mobilya takımı satın aldığını, mobilyaların ayıplı olduğunu belirterek, malların iadesini, ödediği bedelin tahsili ve maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, alınan bilirkişi raporuna göre mobilyaların ayıplı olduğu, davacı tüketicinin seçimlik hakkının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi şeklinde kullanmakta haklı olduğu, ilk derece mahkemesince bu nedenle malların iadesine ve satış bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve kalan taksitlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından tarafların buna yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği, Davacının maddi ve manevi tazminat talebine ve bu talepler yönünden aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; davacının...

Mahkemece; araçtaki ayıbın niteliği gözetildiğinde, davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde aracın satış bedelinin iadesinin aşırı dengesizliğe neden olacağı, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik haklarından olan “bedel indirimi” uygulanmasının hakkaniyete daha uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile değer kaybı olarak tespit edilen 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227/4. maddesi hükmünde “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” düzenlemesi kanun koyucu tarafından öngörülmüş olup bu hüküm ile yasa koyucu temel hukuk prensibi olarak iyiniyet kurallarının hayata geçirilmesini hedeflemekte ve her ne kadar seçimlik hakları yasa ile sayılmış ve bu seçimlik hakların...

oluştuğu ve ayıplı ürün olduklarını, bu durumun ilk kullanım sonrasında ortaya çıktığını ve bunun olağan kullanım sırasında anlaşıldığını, bu buharlaşma sonrasında davalı tarafa derhal bildirim yapıldığını, bunun gizli ayıp usulüne uygun ve zamanında yapılmış olduğu, yapılan ihbar sonrasında davalı tarafın satmış oldukları ürünün --------- tarafından imal edildiği ve garanti kapsamı dışında olduğu bilgisinin verildiğini, davacı şirketin ürünlerin değiştirilmesi veya ücret iadesi talebinin reddedildiğini, davalı şirketin satmış olduğu ürüne ilişkin bir bilgilendirme yapmadığını ve kalitesinin yetersiz olduğunu bildirmediğini, davacı şirkete satışı yapılmış olan ve bir ---------- ekipmanı olan ---------- satıldığı tarihten çok kısa bir süre sonra ve arazi ve hava koşullarını deneyimlemeden, şehir içi kullanımda içerisinde su birikmesi ve aydınlatma kısmında buharlaşma oluşmasını ürünün ayıplı ve bu ayıbın gizli ayıp olduğunu gösterdiğini, Garanti Belgesi Yönetmeliği uyarınca dava konusu...

    tespit edilen malların bedelinde tenzilat yapılması gerekirken sözleşmeye konu ayıplı olmayan malların iadesine ve bedellerinde tenzilat yapılmasına ilişkin verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğunu, Bilirkişi raporuyla gizli ayıplı olduğu tespit edilen 24 adet parça mal birbirinin bütünleyicisi, eklentisi ve parçası olmayıp her biri başlı başına ayrı bir satış sözleşmesinin konusunu teşkil edecek nitelikte olduğunu, Dava konusu malların aynı sözleşme ile satılmış olması sebebiyle sözleşmeden dönme talebinin yalnızca ayıplı mallar yönünden kabul edilmesi gerekirken sözleşmeye konu tüm mallar hakkında davanın kabulüne karar verilmiş olması hukuka aykırılık teşkil etmekte olduğunu, Nitekim TBK 230. maddesinde; " Birden çok mal veya birden çok parçadan oluşan bir mal, birlikte satılmış olup da bunlardan bazıları ayıplı çıkarsa, dönme hakkı bunlardan ancak ayıplı çıkanlar için kullanılabilir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ''Dava, davacı tüketicinin evi için aldığı ürünlerin ayıplı çıkmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile manevi tazminat istemelerine ilişkindir. Davacı tüketicinin aldığı ürünlerin bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ayıplı olduğu anlaşılmıştır. Montajdan hemen sonra gerek mobilya kapaklarındaki renkte ton farkı, gerekse montaj esnasındaki ayıpların mahallinde yapılan keşif esnasında bilirkişi tarafından tespit edildiği tanzim edilen rapor ile sabittir. Davacının seçimlik hakkından olan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, terditli olarak ise ayıp oranında indirim talep ettiği görülmekle, mevcut ayıplar sebebi ile sözleşmeden dönme talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yüklenicinin üretim ve montajını üstlendiği odun kömürü yapma makinesinin üretimde kullanılan sac kalınlıklarının teknik ve fen kurallarına uygun olarak seçilmemesi nedeniyle sözleşmedeki 1200 kg/gün kapasitesini sağlayamayacak ölçüde gizli ayıplı olduğu, davacı yüklenicinin odun kömürü yapma makinesinin üretimini tamamladıktan sonra montaj için gerek kendisi gerekse işçisi tarafından gelinen tarihlerde çalışır vaziyette teslimini gerçekleştirdiği, dolayısıyla davalının makinenin ayıplı olduğunu bildiği ve teslim borcunu usulüne uygun şekilde yerine getirmediği, davacı işsahibinin TBK 475/1. madde uyarınca eseri kabule icbar edilemeyecek şekilde eserin gizli ayıplı olduğu, davacı iş sahibinin ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde haklı olduğu, davacı tarafça dava dilekçesinde, genel hükümlere göre tazminat ve ayıplı mala yapılan masraf talebinde bulunulmuş ise de dava değerinin...

        Bilirkişi raporunun, ayrıntılı, gerekçeli ve somut olaya uygun olduğu bu haliyle hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu anlaşılmakla mahkemece davacının sözleşmeden dönme yönündeki beyanı da dikkate alınarak davanın kabulü yönünde karar verilmesinde usul ve esas yönünden her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Ne varki, 6502 sayılı yasanın 11. Maddesinde belirtilen sözleşmeden dönme hakkı kullanıldığı takdirde ürünün satıcaya iadesi yönünde karar verilmesi gerektiği gibi, seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflarında, satıcı tarafça karşılanacağının belirtilmesi gerekir. Mahkemece, teslime ait masraflar davalıya ait olmak üzere televizyonun davalıya iadesi yönünde herhangi bir ibareye yer verilmediği görülmüştür....

        DAVA : Sözleşmeden dönme / Bedel iadesi DAVA TARİHİ : 24/03/2020 KARAR TARİHİ : 15/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmeden dönme - Bedel iadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirketten "..." adlı program lisansı, ek modüller ve eğitim bedeli hizmeti olmak üzere mal ve hizmet satın aldığını, bu hizmet karşılığında davalıya 37.907,50TL ödeme yaptığını, davalı şirket yetkilisinin teslim sırasında kendi bilgisayarında kurulu bilgisayarın demosu üzerinden davacının çalışanına program uygulamasını gösterdiğini, lisanslı programın kurulumunun yapılmadığını, aradan geçen zaman içerisinde ihtara rağmen lisanslı programın tesliminin yapılmadığını belirterek davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, yapılan 37.907,50TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar...

          yönelik olduğu ve davaya konu aracın 03/05/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda perte ayrıldığı ve o tarihte düzenlenen ekspertiz raporuna göre değişmesi gereken parçaların; aracın motor kaputu, sağ ön çamurluk, arka sağ çamurluk, ön sol çamurluk, tavan sacı, arka bagaj kapısı ve direkler olduğu, dolayısıyla "değişen parça yoktur" ibaresinin doğru olma ihtimalinin mümkün olmadığı, "temizlik boyası" ibaresinin ise aracın sanki isteğe bağlı boyanmış gibi algı yaratmak amacıyla yazıldığı, dolayısıyla davaya konu aracın ilanında yer alan özelliklerinden birden fazlasını taşımadığı, bu sebeple 6502 sayılı yasanın 8/2 maddesinde düzenlenen ayıplı mal olarak kabulünde zorunluluk bulunduğu, tüketicinin de ayıplı maldan dolayı sözleşmeden dönme seçeneğini kullanmakta haklı olduğu," gerekçesiyle Davanın kabulüne, taraflar arasında düzenlenen 28/07/2019 tarihli satış sözleşmesinin iptaline, davaya konu aracın davalıya iadesine, araç bedeli olarak ödenen 42.000,00 TL'nin aracın davalıya...

          TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVA: Davacı 02.12.2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile 30.07.2021 tarihinde 18.500,00- TL bedel karşılığında lake mutfak dolabı yapılması ve 40- 45 gün içerisinde bitirilip teslimi hususunda karşılıklı anlaşıldığını, ancak anlaşılan süre zarfında teslimin yapılmadığını, daha geç bir tarihte (06.10.2021) teslimin yapıldığını ve daha önceden anlaşıldığı gibi lake yerine lake görünümlü bir dolap yaparak karşılıklı imza altına alınan sözleşmeden ve projeden aykırı bir imalat yapıldığını, arabuluculuk yolu ile de anlaşma sağlanamadığını beyan ederek 18.500,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu