Bu kapsamda somut olayda davacı tarafça sözleşmeden dönme hakkı kullanılmıştır. Arızanın aracın en önemli aksamı olan motorda meydana gelmesi ve aracın süregelen şikayetleri nedeniyle nihayetinde yetkili servisçe motor değişiminin öngörülmüş olması da dikkate alındığında, davacının araçtan beklenen faydayı elde etmesi imkansız hale gelmiş olduğundan, somut olayda sözleşmeden dönmenin yasal koşulları da oluşmuştur. Ayrıca davacının aracı kullanmasının karşılığında davalı satıcı da kendisine ödenen satış bedelini kullanmış olup, sözleşmeden dönme halinde davacının aracı kullanmayla elde ettiği faydanın, davacıya iade edilecek satış bedelinden indirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davalı vekilinin bu hususlarda ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde değildir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sözleşme konusu ürünün ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve ürün bedelinin iadesi istemine ilişkindir. ... 3. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasında alım satım sözleşmesine konu bir adet şişme havuz, bir adet fan, iki adet Water Roller ve iki adet fanın, özel tüketim için talep edildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı, ürünün tüketici tarafından kullanıma uygun olmadığı, ürünün ticari amaçlı olduğu, Kanunda belirlendiği şekilde tüketici işlemi bulunmadığı, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi değil, genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. ... 3....
Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.”hükmü düzenlenmiştir.Buna göre, davalının yatay paketleme sistemine ilişkin makine teslimi borcunu yerine getirme konusunda sözleşmenin ifa edilmemesi nedeni ile TBK madde 125 gereği davacı tarafın sözleşmeden dönme hakkını kullanmış olduğu, bu kapsamda davalı tarafından da sözleşmeden dönme iradesine uygun olarak kısmi bedel iadesinin yapıldığı anlaşılmakla, TBK 125 maddesi uyarınca kaşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde sözleşmeden dönme halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulacağı ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebileceği, açıklanan nedenlerle davalının sözleşme uyarınca teslim edilmeyen makinenin teslimi yükümlüğünden kurtulacak ancak satım bedeline mahsuben ödenen bedelden iade edilmeyen bakiye 25.522,35 TL' yi iade etmesi gerektiği, her ne kadar davacı taraf takip talebinde işlemiş...
sonrasında kendisine has altın teslimatı yapıldığı, ancak davalının sözleşme konusu edimini verilen siparişe uygun model ve zamanda ifa etmediği, davacının ihtarına rağmen sözleşmeye uygun ifadan kaçındığı, davacı iş sahibinin de bu nedenle 01.04.2014 tarihli ihtarnamesi ve açmış olduğu işbu dava ile bedel iadesi talebinde bulunarak sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyduğu, davalı yüklenici tarafından kaldırma kararı sonrasında, söz konusu yüzüklerin eritilerek has altına dönüştürüldüğü ve bu işlemler sırasındaki işçilik bedeli ile oluşan altın firesi takas/mahsup olarak dikkate alındığında davacıya bir borcu olmadığı belirtilmek suretiyle, davacının sözleşmeden dönme iradesine katılındığının ve sözleşmenin fiilen sonlandırıldığının ortaya konulduğu, bu durumda TBK'nın 475/1.maddesi gereğince sözleşmeden dönme geriye etkili sonuç doğuracağından, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden aldıklarını geri vermeleri gerektiği, davalı yüklenici tarafından, yüzüklerin üretilmesi ve eritilmesi...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, satım sözleşmesine konu malın ayıbı nedeniyle oluşan zararın tazmini, sözleşmeden dönme ve ayıplı malın bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, satım sözleşmesine konu malın ayıbı nedeniyle oluşan zararın tazmini, sözleşmeden dönme ve ayıplı malın bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
hükmüne yer verilmiş olup, davacı sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin seçimlik hakkı kullanmıştır. Mahkemece, denetime açık ve tarafların iddia ve savunmalarını karşılar nitelikte olduğu anlaşılan bilirkişi kök ve ek rapora itibar edilerek, araçtaki ayıbın gizli ayıplı olduğu saptanıp davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin seçimlik hakkına üstünlük tanınıp özellikle ayıplı aracın davacıdan kaynaklı her türlü takyidattan ari şekilde teslim edileceği açık olup davanın bu suretle kabulüne karar verilmiş olmasında, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı istinaf talebinde haklı değildir....
D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını ve 18/04/2017 tarihli bilirkişi raporu ile işlemlerin ayıplı olarak yerine geldiğinin tespit ettirildiğini, müvekkilinin söz konusu işlerden beklenen yararı saklayamadığını, müvekkilinin bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmak için dava açmak zorunda kaldığından bahisle, sözleşmeden dönme haklarını kullanarak ayıplı malın iadesi ile satım bedeli olan 25.000,00 TL'nin satım tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE : Açılan dava, ayıplı ürün nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, dava konusu aracın ayıplı olduğu ancak yapılan onarım ile ayıpların kalıcı olarak giderilmiş olduğu, ücretsiz onarım hakkı kullanıktan sonra sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebinde bulunamayacağı, çoğun içinde azın da mevcut olduğuna ilişkin temel hukuk kuralı gözetilerek araçta meydana gelen değer kaybının istenebileceği bu nedenle 3.000,00 TL değer kaybının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
kaydıyla sözleşmeden dönülerek ödenen mal bedelinin iadesi talep edilmiş olmakla ve karşı davacı seçimlik hakkını T.B.K. 227/1. maddesi uyarınca kullanmış olduğundan asıl davanın reddine ancak davacı tarafın takibe girişmekte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından bu talebinin reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı -karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....