Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacının satış komisyoneri sıfatıyla yeterli çabayı göstermediği için bayilik sözleşmesinin sona erdirildiğini, müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, davacının müvekkiline 1.312.73 TL. borcu bulunduğunu, bu nedenle teminat olarak verilen senedin iadesinin istenemeyeceğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının sözleşmeyi süresinden önce feshetmesi nedeniyle davacının toplam 6.969.87 TL. kardan mahrum kaldığı, davacının davalıya 1.312.73 TL. borcu bulunduğu, bu tutar mahsup edildiğinde davacının bakiye 5.567,14 TL. tazminat talep edebileceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 5.657.14 TL. maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

    , bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir....

      Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.02.2016 tarih 2015/4678 Esas 2016/638 Karar sayılı ilamıyla mahkemece, kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilmesi gerekçesiyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı idarenin ifadan vazgeçip, sözleşmeden döndüğü 26.11.2008, 17.12.2008, 24.12.2008 tarihli yazı muhteviyatlarından anlaşıldığı, bu bağlamda her iki tarafın da borcunun sona erdiği, sözleşmeden dönüldüğünden taraflar arasında kararlaştırılan ceza-i şartın da hükümsüzleştiği, sözleşmeden dönme halinde borçlunun tazminat ödeme yükümlülüğün ise borca aykırı davranışın bir sonucu olarak ortaya çıktığı gerekçesiyle, 22.05.2012 tarihli bilirkişi raporundaki ziraat bilirkişisi tarafından 44.875 kg. üzerinden yapılan değerlendirme dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

        Şti arasındaki 30.12.2017 tarihli Hisseli Satış Sözleşmesinin feshi ile ödenen 10.875TL’nin iadesine ilişkindir. 6100 s.HMK.nun 50.m.sinde devre tatil sözleşmeleri ve sözleşmenin usul ve esasları,tüketicinin yasal hakları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.Bu yasal düzenlemey göre,devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir.Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir.Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez....

        Yargıtay tarafından benimsenen ve sözleşmeye bağlılık ilkesinin istinasını oluşturan, uyarlama davası 6098 Sayılı TBK’nun yasalaştırılması sırasında da benimsenerek, 6098 Sayılı Yasanın 138. maddesinde “Aşırı İfa Güçlüğü” madde başlığı altında düzenlemiş, “ Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır. Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir....

          Çekişme; uyarlama koşullarının oluşup oluşmadığı ve oluştu ise davacıya ödenecek alacak miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 138/1 fıkrasına göre; "Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır." Yine aynı kanunun 480.maddesine göre "Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür....

            Noterliğinin 11091 yevmiye no’lu ihtarnamesi ile dönme ihtarı göndermiştir. Sözleşmeden dönme; kural olarak yenilik doğuran ve tek taraflı irade beyanı ile kullanılan bir haktır. Bu sebeple sözleşmeden dönmek için dava açmaya lüzum yoktur, dönme beyanının yükleyiciye ulaşması sonuç doğurması için yeterlidir. ancak kat karşılığı inşaat sözleşmesinin kendine has yapısı sebebiyle, yerleşik Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere; karşı tarafın kabulü olmadığı durumlarda sözleşmeden dönmek isteyen tarafın mahkemeden bu yolda bir karar alması gerekmektedir! Sözleşmenin 19 maddesi gereği taraflar fesih hakkından feragat etmiştir.Bu nedenle her durumda fesih ihtarı geçersiz olacaktır. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi E. 2008/752 K. 2008/3518T. 30.5.2008) Dönme ihtarnamelerinde, eksik kat iki kat maliki ile sözleşme yapılmamasını ve 6306 sayılı Kanuna göre başvuru yapılmaması gerekçesi de vardır....

              Noterliğinin 11091 yevmiye no’lu ihtarnamesi ile dönme ihtarı göndermiştir. Sözleşmeden dönme; kural olarak yenilik doğuran ve tek taraflı irade beyanı ile kullanılan bir haktır. Bu sebeple sözleşmeden dönmek için dava açmaya lüzum yoktur, dönme beyanının yükleyiciye ulaşması sonuç doğurması için yeterlidir. ancak kat karşılığı inşaat sözleşmesinin kendine has yapısı sebebiyle, yerleşik Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere; karşı tarafın kabulü olmadığı durumlarda sözleşmeden dönmek isteyen tarafın mahkemeden bu yolda bir karar alması gerekmektedir! Sözleşmenin 19 maddesi gereği taraflar fesih hakkından feragat etmiştir.Bu nedenle her durumda fesih ihtarı geçersiz olacaktır. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi E. 2008/752 K. 2008/3518T. 30.5.2008) Dönme ihtarnamelerinde, eksik kat iki kat maliki ile sözleşme yapılmamasını ve 6306 sayılı Kanuna göre başvuru yapılmaması gerekçesi de vardır....

              Dava, davacı T7 A.Ş arasındaki 23.09.2017 tarihli devre tatili satış sözleşmesinin feshi ile 24.11.2017 tarihli davalılardan Doğatur T5 Şirketi arasında kurulan devre tatili satış sözleşmesini iptali ile ödenen 30.290 TL’nin iadesine ilişkindir. 6100 s.HMK.nun 50.m.sinde devre tatil sözleşmeleri ve sözleşmenin usul ve esasları,tüketicinin yasal hakları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.Bu yasal düzenlemey göre,devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir.Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir.Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir....

              Dava, ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı davalı şirketten satın aldığı bilgisayardaki ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davalı vekili ise ayıp iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış ve davaya konu bilgisayar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporundaki ayıba ilişkin tespitler doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile alım satıma konu olan bilgisayarın bedelinin davalıdan tahsiline, söz konusu bilgisayarın da davalıya iadesine karar verilmiştir. 6502 sayılı Yasa'nın 11. Maddesine göre; "......

              UYAP Entegrasyonu