ve satış bedelinin iadesi talep edilmekle dava dilekçesinin sözleşmeden dönme beyanı yerine geçtiği ve sözleşmenin dönme ile sona erdirilmesini sağladığı, yukarıda atıf yapılan yargı içtihadının da bu yönde olduğu ve satım sözleşmesine de uygulanabileceği, tüm bu sebeplerle taraflar arasındaki sözleşmenin ayıp nedeniyle davacının (dava dilekçesi ile) dönme yönünde seçimlik hakkını kullanması ve bu beyanın dava dilekçesinin tebliği ile davalıya yöneltilmiş olması nedeniyle sona erdiği, yine bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere dava konusu cihazdan davacının mevcut durumu itibariyle yararlanmasının mümkün olmaması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmasının somut olayda dürüstlük kuralına ve hakkaniyete uygun olduğu, tarafların birbirinden aldığı/verdiği edimleri geri iade etmesi/alması gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ve satış bedelinin iadesi talep edilmekle dava dilekçesinin sözleşmeden dönme beyanı yerine geçtiği ve sözleşmenin dönme ile sona erdirilmesini sağladığı, yukarıda atıf yapılan yargı içtihadının da bu yönde olduğu ve satım sözleşmesine de uygulanabileceği, tüm bu sebeplerle taraflar arasındaki sözleşmenin ayıp nedeniyle davacının (dava dilekçesi ile) dönme yönünde seçimlik hakkını kullanması ve bu beyanın dava dilekçesinin tebliği ile davalıya yöneltilmiş olması nedeniyle sona erdiği, yine bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere dava konusu cihazdan davacının mevcut durumu itibariyle yararlanmasının mümkün olmaması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmasının somut olayda dürüstlük kuralına ve hakkaniyete uygun olduğu, tarafların birbirinden aldığı/verdiği edimleri geri iade etmesi/alması gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir. " hükmü düzenlenmiştir....
aracın halen otoparkta çekilmiş olduğunu, ----yevmiye nolu ihtarnameye cevap ve itirazlar konulu ihtarnamesinde belirttiği hususların gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesi eklerinde yetkili servislerin belge ve bilgilerinin bulunduğunu ve müdahelelerin yetkili servisler tarafından yapıldığını, davacı şirketin---- yer alan seçimlik haklarından olan satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, araç bedeli olan--- ve meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmini noktasında Distribütör firma olan ---- sorumlu bulunduğunu, arabuluculuk yoluyla çözümü için arabuluculuğa başvurulduğunu ve --- tarihli oturumda anlaşmaya varılamadığını, mağduriyetinin giderilmesi ve sözleşmeden dönme hakkını kullanarak araç bedeli olan ----belirlenecek --- hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile fiili ödeme tarihinde efektif satış kuruna göre belirlenecek--- karşılığı ile birlikte taraflarına iadesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2018/1041 ESAS, 2020/368 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme Ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Sabiha Savaşçı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmadan 26/06/2018 tarihinde koltuk takımı ve ekleri, TV ünitesi ve takımı, yemek takımı ve ekleri olmak üzere salon takımı aldığını, müvekkilinin satın aldığı ürünlerin...
bağlı hakları nedeniyle sorumluluğu bulunmadığından, yetkili servise yöneltilen tüm talepler yönünden dava reddedilmiş, Ayrıca davacının manevi tazminat talebinin yasada belirtilen şartlarının gerçekleşmemiş olması nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde seçilen bedel iadesi ve tazminat hakkına ilişkin seçimlik hak değiştirilerek araca yapılan masrafların ve değer kaybı bedelinin tahsili talebinde bulunulmuştur....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili 01/10/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; davaya konu aracın müvekkilinden kaynaklanmayan bir nedenle arızalandığının sabit olduğunu, taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bununla birlikte ıslah ettikleri dava değeri nazara alınmaksızın 56.667,70 TL alacak üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, vekalet ücretinin asıl alacağı geçemeyeceğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile aracın ayıplı olması sebebiyle yapılan araç kiralama bedeli, çekici bedeli, ihtarname bedelinden oluşan tazminat talepli davadır....
Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik karar ve içtihatları uyarınca sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerektiği, seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur..." denilerek, sözleşmenin geçmişe etkili olarak sona erdirme iradesinin sözleşmeden dönme olduğu ifade edilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununda hemen hiçbir yerinde "dönme" sözcüğü kullanılmayarak, bütün dönme hükümleri "fesih" kelimesiyle çevrilmişti....
Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik karar ve içtihatları uyarınca sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerektiği, seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur..." denilerek, sözleşmenin geçmişe etkili olarak sona erdirme iradesinin sözleşmeden dönme olduğu ifade edilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununda hemen hiçbir yerinde "dönme" sözcüğü kullanılmayarak, bütün dönme hükümleri "fesih" kelimesiyle çevrilmişti....