Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafından iddia edilen bu nitelikteki bir işlemin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 285 ve devamı maddeleri gereğince bağış niteliğinde bulunduğu açıktır. Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 295 ve devamı maddeleri gereğince bağıştan rücuya dayalı bedel isteğine ilişkindir. Bağışlamadan dönme, bağışlayanın tek taraflı, bağışlanana varması gerekli bir beyanıyla bağışlamayı geriye yürürlü olarak ortadan kaldırmasıdır. Dönme hakkı, bir hukuksal ilişkiye son veren yenilik doğurucu haklardandır. Ne var ki bağışlayan, ancak TBK 295. maddedeki koşullardan birinin varlığı halinde bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir....

    Mahkemece iddia, savunma, keşfen düzenlenen bilirkişi heyeti raporuna göre, davaya konu makinanın ayıplı olduğu, davacının 02.07.2004 tarihli ihtarnamesi ile Borçlar Kanunu’na göre sözleşmeden dönme hakkını kullanarak makinanın geri alınmasını ve bedelin iadesini talep ettiği, B.K.nun 202. maddesi anlamında feshin haklı olduğu, makinadaki arızaların tamiratlara rağmen giderilemediği, davacının haklı sebeple sözleşmeden dönmesi nedeniyle tarafların sözleşmeye binaen verdiklerini geri isteme hakları bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 17.451.35.-YTL.nin (davaya konu bulaşık makinasının davalıya iadesi koşulu ile) davacı yararına davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      K. ile bedel iadesine karar verildiğini ve davalı firma bedel ödemeden 02.05.2013 tarihinde beri faydalandığını, mevcut makineler yılda 1.000 saat çalışmakta olduğunu, bu makineler aylık 1.300,00 € kiralandığını, mevcut makinenin 1290 saat çalışmış olduğunu belirterek; fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, öncelikle her ne kadar Mahkemece bedel iadesine karar verilmiş ve bedel iadesi gerçekleştirilmiş ise de davalı Büyükeker firmasının bahse konu iş makinasını olağandışı kullanması dolayısıyla oluşan hasarlar sebebiyle teslim yükümlülüğünü yerine getiremeyeceğinden bahse konu iş makinasının bedeli olan 24.780 Euro'nun ödeme tarihi olan 22.10.2018 tarihinden bu yana işleyecek temerrüt faizi ile birlikte iadesine, mahkeme aksi kanaatte ise, 24.000 Euro tutarında kira bedelinin ve 12.000 Euro tutarında tamir bedelinin 02.05.2013 tarihinden bu yana işleyecek temerrüt faizi ile birlikte iadesine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı yana tahmiline karar...

        Davalılar ise davacı yanın sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını yasal süresi içinde kullanmadığını, davacının tüm ürünleri kabul ettikten çok sonra ayıp iddiasında bulunduğunu, davacının iddia ettiği ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğunu ve ilk gözden geçirme ile anlaşılabileceğini, davacının vakit geçirmeksizin durumu yükleniciye bildirmesi gerekir iken 17.09.2013 tarihli ihtarnameyi keşide ettiğini, öte yandan davacının ihtarname ile seçimlik hakkını ücretsiz tamirattan yana kullandığını artık bedel iadesi isteyemeyeceğini ve sözleşmeden dönemeyeceğini, ayrıca ileri sürülen ayıp davacının talimatları nedeni ile ortaya çıktığından davacının seçimlik hak kullanamayacağını, mobilyaların usulüne uygun montajının yapıldığını, cevabi ihtarnamede de belirtildiği üzere eksik ve ayıpların davacının tavrından kaynaklandığını her zaman giderilebileceğini, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

          Davacı vekili 07.06.2022 tarihli duruşmada seçimlik haklarından bedel iadesi hakkını kullandığını ve ödenen bedelin ihtarın tebliği tarihinden itibaren faizi ile birlikte iadesini talep ettiklerini bildirmiştir....

            Dava konusu aracın seyir halinde önden gelen ses şikayeti ile ilk olarak 28.08.2008 tarihinde davacının servise başvurduğu, yine aynı arıza nedeni ile 10.09.2008 ve 15.10.2008 tarihlerinde aracı servise getirdiği ve davalı tarafından ücretsiz onarımın gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Aynı şikayet ile ilgili önceki başvurularda servis tarafından bir işlem yapılıp yapılmaması sonuca etkili değildir. Davalının oyalamaları hukuken himaye edilemez. Araçtan sürekli yararlanamamanın gerçekleştiği, böylelikle sözleşmeden dönme şartının oluşmuş olduğu anlaşılmakla, mahkemece davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 28.3.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/150 ESAS - 2020/556 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı Mal Satışı Nedeniyle Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Kocaeli 2. Tüketici Mahkemesi'nin 2019/150 Esas, 2020/556 Karar sayılı dosyasından verilen 03/12/2020 tarihli karara karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/06/2018 tarihinde davalı Işık Mobilyadan "kupon modeli" koltuk takımını sözleşmeye esas olmak üzere 7.900,00 TL'ye satın aldığını, 7....

              Mahkemece, BK'nun 31. maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılmayan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tüketicinin davalı şirketten diğer davalıların yönlendirmeleri ile satın aldığı halıların ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmazsa bedel indirimi istemine ilişkindir. Mahkemece, uyuşmazlık hile nedeniyle sözleşmenin iptali olarak değerlendirilmiş ve Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılmasına rağmen davanın BK'nun 31. maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Oysaki uyuşmazlık Tüketici Kanunundan kaynaklanmaktadır....

                Uyulan bozma ilamı gereğince, dava konusu araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim ya da bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2 ve TBK'nın 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olmadığı değerlendirilerek ve davacının temyiz dilekçesi ile Dairemiz oturumundaki istemi nazara alınarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca. 4077 sayılı TKHK'nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi (6098 Sayılı B.K.’nun 223. maddesi) uygulanacaktır. Anılan maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal (uygun süre içinde) ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....

                  UYAP Entegrasyonu