Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yüklenicinin üretim ve montajını üstlendiği odun kömürü yapma makinesinin üretimde kullanılan sac kalınlıklarının teknik ve fen kurallarına uygun olarak seçilmemesi nedeniyle sözleşmedeki 1200 kg/gün kapasitesini sağlayamayacak ölçüde gizli ayıplı olduğu, davacı yüklenicinin odun kömürü yapma makinesinin üretimini tamamladıktan sonra montaj için gerek kendisi gerekse işçisi tarafından gelinen tarihlerde çalışır vaziyette teslimini gerçekleştirdiği, dolayısıyla davalının makinenin ayıplı olduğunu bildiği ve teslim borcunu usulüne uygun şekilde yerine getirmediği, davacı işsahibinin TBK 475/1. madde uyarınca eseri kabule icbar edilemeyecek şekilde eserin gizli ayıplı olduğu, davacı iş sahibinin ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde haklı olduğu, davacı tarafça dava dilekçesinde, genel hükümlere göre tazminat ve ayıplı mala yapılan masraf talebinde bulunulmuş ise de dava değerinin...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... ile davalı şirket yetkili temsilcisi ve vek.Av....'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların ve davalı şirket yetkili temsilcisinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

      Eldeki davada davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması nedeniyle, ayıbın niteliğine göre sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının tarafların hak ve menfaatleri gözetilerek aşırı bir dengesizliğe neden olup olmayacağının, bunun yerine ücretsiz onarım veya satış bedelinden indirim yapılmasının taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesine daha uygun olup olmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir....

        Noterliği'nin 06 Eylül 2017 Tarihli ve 15282 Yevmiye Sayılı İhtarnamesi ile "aracın tüm parçaları imalatta öngörülen standartlara sahiptir ve araçta gizli veya açık herhangi bir ayıp olmadığı gibi imalat hatası da yoktur" gerekçesiyle sözleşmeden dönmeye ilişkin talebi kabul edilmediği tarafına bildirildiği, tüm bu sebeplerle müvekkil araçtan beklediği yararı hiçbir şekilde sağlamayacağı açık olduğu, ayıplı mala ilişkin bedel iadesi ile sözleşmeden dönme hakkının kullanılması için davalıya yapılan müracaat kabul görmemiş olmakla işbu davayı açma zorunluluğu doğduğu, ayıplı malın satım bedeli olan 412.816,75 TL nin satım tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        -TL satış bedelinin dava tarihinden itibaren (sözleşmeden dönme hakkının dava tarihinde kullanıldığı, satış bedelinin iadesi borcunun bu tarihte doğduğu ve davalının bu borç yönünden dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmekle) işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, dava konusu ... plakalı 2009 model ......

          Bunun sonucu olarak, yürürlükteki Kanun’a göre tüketici, satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim isteme haklarından birini kullanması halinde kredi verene başvuruda bulunabilecektir. Bu kapsamda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 30, f. 4, c. 2’ye göre “Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur.” hükmü düzenlenmiştir. Her ne kadar yürürlükteki kanun hükmünde de açıkça kredi ödemelerinin durdurulabileceğinden söz edilmese de tüketiciye tanınan seçimlik hakların niteliği gereği bu sonuca ulaşılmaktadır....

            Dava, davacının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Mahkemece; dosya kapsamında görüşüne başvurulan bilirkişi raporuna da atıf yapılmak suretiyle dava konusu ürün ile ilgili davacının seçimlik haklarında ücretsiz tamir hakkını kullanmış olduğu, seçimlik haklardan birisi kullanıldıktan sonra diğer seçimlik hakların kullanılamayacağı, dava konusu ürün açısından azami tamir süresi olan 30 günün aşıldığına ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dayanak alınan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile ilgili olarak ... Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik ilgili hükmü hatalı değerlendirmek suretiyle; süre aşımının ispatı külfetinin davacıya ait bulunduğu ve davacının bunu ispata yarar belge sunmamış olduğunu ifade ettiği anlaşılmıştır....

              Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....

                ın sözleşmeden dönmesi üzerine söz konusu 416.390-TL'nin, 341.811,66-TL'si kredi kapatma bedeli ve 13.150,12-TL'si banka komisyon tutarı olmak üzere davacının kredi kullandığı ...A.Ş'ye ödendiği, 16.780-TL'si TKHK md. 45 te düzenlenmiş olan "Sözleşmeden Dönme" başlıklı maddesi uyarınca %2 Sözleşmeden Dönme Tazminatı (-ki görüleceği üzere sözleşmenin 7. Maddesi ve TKHK'nın 45. Maddesi uyarınca sözleşme bedelinin %8'i oranında cezai şart kesilmesi gerekmekirken yani bu kapsamda cezai şart bedeli 67.120-TL iken davacı ...'...

                  Kanundan doğan müteselsil sorumluluk hallerinin genişletilmesi ancak taraflarca aksinin kararlaştırılması ile mümkündür. (6098 sayılı TBK m.167/1) Somut olayda tarafların tüketicilere karşı birlikte sorumluluğu ve dolayısıyla rücuya esas ilişkileri 6502 sayılı TKHK m.11 belirlenmiştir. Bu haliyle Üretici ve ithalatçı ise, sadece misli değişim ve onarım talep edilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olduğundan; somut olayımızdaki gibi dönme ve bedel iadesi hakkı kullanıldığı takdirde üretici ve ithalatçının tüketicilere karşı müteselsil sorumluluğundan bahsedilemeyecektir....

                    UYAP Entegrasyonu