Görüldüğü üzere, davacı ecrimisil talebi adı altında TMK m. 995 hükmüne dayalı olarak tazminat talep etmektedir. Ancak bu hükme dayalı olarak talepte bulunabilmek için, zilyedin iyiniyetli olmayan zilyet olması gerekir. Somut olayda ise zilyetlik, davalı tarafa sözleşmenin ifası amacıyla davacı tarafından devredilmiş olup, davalının sözleşmeden dönme hakkının kullanılması öncesinden iyiniyetli olmadığından bahsetmek mümkün değildir. Taleple bağlılık ilkesi gereği davacının dilekçelerinde “ecrimisil” talep ettiği nazara alındığında, davacının ancak dava tarihinden itibaren bu talebini yöneltebileceği sonucuna varılmalıdır. Davacı taraf bu talebin kabul edilmemesi halinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat talep etmiş olup, somut olayda sebepsiz zenginleşmeye dayalı bir talepten bahsedilmesi mümkün değilse de bu talep de ancak sözleşmeden dönme ile mümkün olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalılardan ... Otel İşletmeleri Turizm İnş. Tic. A.Ş hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre, malvarlığına ilişkin zararlar kişilik değerlerine saldırı niteliğinde değerlendirilemez. Bu sebeple mahkemece; manevi tazminata ilişkin talep yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir" Ancak davalı-karşı davacının ticari ilişkilerine davacı-karşı davalının verdiği zararın tazmini için huzurdaki davada mahrum kalınan karın tazmini talep edilmiştir.TBK 58. maddesine göre, malvarlığına ilişkin zararlar kişilik değerlerine saldırı niteliğinde değerlendirilemez. TBK 58 gereğince mahrum kalınan karın tazmini yoluyla giderilen davacı zararı TBK 58 anlamında; manevi tazminat ile giderilecek kişilik haklarına saldırı oluşturmayacaktır. Bu nedenle davalı-karşı davacının manevi tazminat talebi reddedilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, dava konusu aracın ayıplı olmasından dolayı misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraflar, davacı şirket adına kayıtlı ve davacı ... 'un kullanımındaki pert olan aracın, kullanıcı hatasından kaynaklanmayan araçtaki gizli ayıptan kaynaklanan yangın ve ilgili yangının sebepolduğu manevi zarar için 50.000,00-TL ile TTK ve TBK'nın ilgili maddeleri uyarınca gizli ayıp nedeniyle öncelikle sözleşmeden dönme hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmeden döndüklerini ve kazanın olduğu tarih itibari ile en değerli araçlardan birisi olan müvekkilinin yanan aracı yerine bugünkü ikamesinin müvekkiline sıfır araç olarak iadesine, mahkeme aksi kanatte ise yanan araç bedeli olan 173.600,00-TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ......
Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." hükmünü içermektedir....
Davalı .... vekili, davacının yasal süresinde ve usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmadığını, araçta üretimden kaynaklı sorun olmadığını, davacının ilk şikayetinin 19 ay sonra gerçekleştiğini, uzman incelemesi yaptırıldığını ve kullanım hatasından kaynaklı arızaların oluştuğunu, sözleşmeden dönme kabul edilecekse davacının kazançlarının da dikkate alınması gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davacının ayıp ihbarında bulunmadığını, araçta üretimden kaynaklı sorun olmadığını, akitten dönme değerlendirilmesi halinde aracın değer kaybı ve davacının araçtan kazancının da dikkate alınması gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu araçta üretimden kaynaklı herhangi bir sorun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi uyarınca devredilen işyerinin kar payından davacının mahrum edildiği ve sözleşme şartlarının yerine getirilmediği iddiasıyla sözleşmeden kaynaklanan alacak ve bu nedenle uğranılan maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, Borçlar Kanunundan kaynaklanan alacak davası niteliğinde olduğu ve davanın mutlak ticari nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 13....
Maddesindeki düzenleme TBK m. 179'da sıralanan ceza koşullarından hiçbirine uymadığını, bir an için maddenin 3. fıkrasında düzenlenen "dönme cezası" yakın seçenek gibi görünse de "proje iptali" ile "sözleşmeden dönme" veya "sözleşmeyi fesih" birbirine denk olmadığını, proje iptalinde sözleşme ayakta iken dönme veya fesihte sözleşme ortadan kalktığını, kaldı ki eser sözleşmesinde iş sahibi aleyhine dönme cezası düzenlenmesi hukuka uygun düşmeyeceğini, zira dönme cezası, borçluya bedelini ödeyerek sözleşmeden kurtulma imkanı verdiğini, bu yönüyle her ne kadar "ceza" denmekteyse de bir yaptırımdan çok bir imkan düzenlemesi olduğunu, eser sözleşmelerinde bu imkanın iş sahibine değil de yükleniciye tanınması beklenir çünkü bir eser meydana getirmeyi yüklendiğinden, bedelini ödeyerek bu borcundan kurtulma imkanı gerçekte yüklenicinin işine yarayacağını, karşı davacı, 3. ve 4. etap işler için cayma parası isteminde bulunduğunu, müvekkil sözleşmeden dönme iradesini açıkladığı ihtarnamede, 3. ve...
dönme ile bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....