Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki araç satım sözleşmeden doğan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 04/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki vekalet sözleşmeden doğan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 02/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki satım sözleşmeden doğan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 05/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Uyuşmazlık, Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan sözleşmeden doğan alacak isteğine ilişkin olup, dosyanın temyizen incelenmesi 13.Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın 13.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 24.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          , f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır....

            Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda "Sözleşmeden doğan davalarda yetki" başlığı altında düzenlenen "MADDE 10- (1) Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir." düzenlemesi gereği sözleşmeye konu taşınmaz İstanbul İli, Şile İlçesi Tapu Müdürlüğünde ifa edileceği karşısında Şile Asliye Hukuk Mahkemesi Görevli ve Yetkili olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye rağmen taşınmazın haber vermeden satıldığı, ipotek borcundan kalan paranın iade edilmediği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. HMK. nun 6. maddesi gereğince; bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde, sözleşmelerden doğan davalar için özel bir yetki kuralı konulmuştur. Anılan maddeye göre; sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabilir....

            Somut olayda, taraflar arasında davacının toplu ulaşım sistemine katılması konusunda sözleşme bulunduğu konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Sözleşme sonradan geçersiz olsa dahi sözleşmeden doğan uyuşmazlıkta TBK'nun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin olan zamanaşımı sürelerinin burada uygulanması söz konusu olamaz. Bir hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder....

              Ltd.Şti. ile imzalanan 19.11.2002; 28.11.2008;16.12.2002 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmelerinden doğan borcun ödenmediğini, davalının anılan sözleşmelere kefalet ettiğini, ayrıca davalının kefalet ettiği 23.3.2001 tarihli sözleşmenin de fesih olunduğunu iddia ederek 23.3.2001 tarihli sözleşmeye konu ... plakalı aracın aynen teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davacının iadesini talep ettiği araca ilişkin 23.3.2001 tarihli sözleşmeden doğan bir finansal kiralama alacağının bulunmadığı bu nedenle diğer sözleşmelerden doğan alacağını borcu ödenen 23.3.2001 tarihli sözleşmeye dayanarak talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                Davacılardan ... sözleşmeden sonra tapudaki bir kısım hissesini devretmiş ise de sözleşmeden doğan haklarını temlik etmediğinden sözleşmeden kaynaklanan alacaklarını talep edebileceği kabul edilmelidir. Dava dilekçesinde ise davalı olarak kooperatif gösterilmiş olup ...'nın ismi kooperatif temsilcisi olması nedeni ile yazılmıştır. Diğer yandan dava kooperatif aleyhine doğru olarak açıldığından mahkemece kooperatifin davada temsil edildiği de gözetilerek işin esasına girilmesi ve sonucuna uygun karar verilmesi yerine belirtilen gerekçelerle davanın reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 01.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Yukarıda da açıklandığı üzere, sözleşmeden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen HMK'nın 10. maddesinde, davanın, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir. Buna göre sözleşmenin ifa edileceği yer, öncelikle tarafların açık veya zımni isteğine göre tespit edilir. Sözleşmede karşılıklı olarak değişik yerlerde yerine getirilecek borçlar varsa (malın teslim edileceği yer-borcun ödeneceği yer), mal teslimi için açılacak dava teslim yeri mahkemesinde, borcun ödenmesi için açılacak dava ise borcun ödeneceği yer mahkemesinde açılabilir. Ancak sözleşmede açık ve zımni olarak sözleşmenin yerine getirileceği yerin anlaşılamadığı hallerde yetkili yer, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesine göre belirlenir. Yani davanın konusu sözleşmeden doğan bir para borcu olup da sözleşmede aksi kararlaştırılmamış ise borç, alacaklının, ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir....

                  UYAP Entegrasyonu