Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmede feshe ilişkin hükümlerin açıkça düzenlenmediğini, sözleşmenin 9/b maddesi uyarınca sözleşmede belirtilmeyen bir gerekçeyi ileri sürerek, en az 3 ay önceden noter ihtarı ile sözleşmenin feshinin mümkün olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan hakkını kullanarak sözleşmeyi feshettiğini, ayrıca taraflar arasında imzalanan sözleşme bedelinin piyasa rayiçlerinin çok üzerinde olduğunu, müvekkili şirketin eski bir elemanının davacı şirketle işbirliği yaptığını, müvekkilinin davacı şirkete güvenini kaybettiğini, davanın haksız açıldığını savunarak, reddini istemiştir....
ASIL DAVADA DAVACI KARŞI DAVADA DAVALI : VEKİLİ : ASIL DAVADA DAVALI KARŞI DAVADA DAVACI DAVANIN KONUSU : Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali ve Cezai Şart Taraflar arasında görülen davada Ankara 8....
tespiti ile sözleşme konusu malların davacıya iadesine karar vermek gerekmiştir....
Davanın; Taraflar arasında akdedilen Temizlik Hizmet Sözleşmesi ve ek protokolünden kaynaklı fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan İİK. 67. maddesine dayalı itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır....
Hukuk dairesinin 02/06/2016 tarihli 2015/8972 esas 2016/14234 karar sayılı ilamınında bu doğrultuda olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin geçersizliğinin tespitine, sözleşme yönünden yapılan ödemelerin iadesi ve sözleşmeye aykırı tapu devri nedeniyle ödenmek zorunda kalınan ait tutarlarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir. Davalıların istinaf sebeplerinin incelenmesinde, Dava, davacı tarafından imzalanan devre tatil satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki devre tatil satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaza ilişkin tapu dava tarihinden önce 28/01/2016 tarihinde davacıya verildiği görülmüştür....
Davacı şimdi taahhütname hükmüne rağmen dava konusu taşınmazın 12.02.1993 tarihli sözleşme ile davalıya kiralanmasının taahhütname hükümlerine aykırı olduğunu ve sözleşmenin bu nedenle geçersizliğinin hükmen tespitini ve elatmanın önlenmesini istemektedir. Burada öncelikle belirlenmesi gereken husus; Borçlar Kanununun 20. maddesi hükmü gereğince bir sözleşmenin konusu imkansız veya gayri muhik ya da ahlaka (adaba) aykırı olursa o sözleşmenin ifasının mümkün olup olmayacağıdır. Gerçekten, bir aktin mevzuu imkansızsa o akit ahlaka ve adaba aykırı ise mutlak butlanla batıl olup baştan itibaren geçersizdir. Diğer yandan, orta yerde gabin (B.K.m.21), hata (B.K.m.24), hile (B.K.m.28) veya korkutma (B.K.m.30) iddiaları bulunmakta ise de aktin iptalinin ya da feshinin dava edilmesi mümkündür. Borçlar Kanununun 1. maddesi hükmüne göre de, akit (sözleşme) "iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun açıklamışlarsa akit kurulmuş olacaktır....
Davacı şimdi taahhütname hükmüne rağmen dava konusu taşınmazın 12.02.1993 tarihli sözleşme ile davalıya kiralanmasının taahhütname hükümlerine aykırı olduğunu ve sözleşmenin bu nedenle geçersizliğinin hükmen tespitini ve elatmanın önlenmesini istemektedir. Burada öncelikle belirlenmesi gereken husus; Borçlar Kanununun 20. maddesi hükmü gereğince bir sözleşmenin konusu imkansız veya gayri muhik ya da ahlaka (adaba) aykırı olursa o sözleşmenin ifasının mümkün olup olmayacağıdır. Gerçekten, bir aktin mevzuu imkansızsa o akit ahlaka ve adaba aykırı ise mutlak butlanla batıl olup baştan itibaren geçersizdir. Diğer yandan, orta yerde gabin (B.K.m.21), hata (B.K.m.24), hile (B.K.m.28) veya korkutma (B.K.m.30) iddiaları bulunmakta ise de aktin iptalinin ya da feshinin dava edilmesi mümkündür. Borçlar Kanununun 1. maddesi hükmüne göre de, akit (sözleşme) "iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun açıklamışlarsa akit kurulmuş olacaktır....
Davacı şimdi taahhütname hükmüne rağmen dava konusu taşınmazın 10.09.1992 tarihli sözleşme ile davalıya kiralanmasının taahhütname hükümlerine aykırı olduğunu ve sözleşmenin bu nedenle geçersizliğinin hükmen tespitini ve elatmanın önlenmesini istemektedir. Burada öncelikle belirlenmesi gereken husus; Borçlar Kanununun 20. maddesi hükmü gereğince bir sözleşmenin konusu imkansız veya gayri muhik ya da ahlaka (adaba) aykırı olursa o sözleşmenin ifasının mümkün olup olmayacağıdır. Gerçekten, bir aktin mevzuu imkansızsa o akit ahlaka ve adaba aykırı ise mutlak butlanla batıl olup baştan itibaren geçersizdir. Diğer yandan, orta yerde gabin (B.K.m.21), hata (B.K.m.24), hile (B.K.m.28) veya korkutma (B.K.m.30) iddiaları bulunmakta ise de aktin iptalinin ya da feshinin dava edilmesi mümkündür. Borçlar Kanununun 1. maddesi hükmüne göre de, akit (sözleşme) "iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun açıklamışlarsa akit kurulmuş olacaktır....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; nizalı taşınmazın tapu kaydına sözleşmenin imzalanmasından önce "sit alanıdır" şartının konulduğu, bu haliyle imara uygun olmadığı, sözleşme tarihinde de mevcut olduğu, taşınmaza sözleşme tarihinde inşaat yapma olanağının bulunmadığı, halen de imkansızlığın ortadan kalkmadığı, tarafların hukuki işlemden beklenen sonuca uygun şekilde ulaşamayacakları sonucuna varılmış olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
Asıl Dava Yönünden Yapılan İncelemede; 1- Sözleşmenin feshinin haksız olup olmadığı; Taraflar arasında 01.02.2008 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği davacı kiracının 31.01.2009 tarihinde kiralananı tahliye edip anahtarları AVM yönetimine teslim ettiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi özel şartlar 12.27 maddesine göre kiralanan yerin iş yapmaması iş potansiyelinin kiracının tasavvur ettiği ciroya ulaşmaması nedeniyle kiracı tarafından kiralayana bir sorumluluk yüklenemeyeceği ve bu nedenle akdin çekilmez olduğu ileri sürülemeyeceği kararlaştırılmıştır. Tarafların şirket olması karşısında, özgür irade ile belirlenmiş bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Uyuşmazlık, davacı kiracının kira sözleşmesini feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı üzerinde toplanmaktadır....