Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihli Web Sitesi Tasarım&Uygulama Hizmet Sözleşmesi başlıklı sözleşme düzenlendiği, iş bedelinin KDV hariç 20.000,00 TL olduğu bu hali ile taraflar arasında götürü bedelli eser sözleşmesi olduğu uyuşmazlık konusu değildir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/61 esas sayılı dosyası ile müdahalenin meni ve ecrimisil davası açarak bu davayı kazandığını ve dava sonucunda suyu kullanmasının engellendiğini, bu durumda ödemiş olduğu satış bedeli ile su hattını yenilenmesi sırasında yapmış olduğu masrafların kendisine iadesi gerektiğini belirterek, 950 TL satış bedelinin dava tarihine kadar güncelleştirilmesi sureti ile tespit edilecek bedelinin ve yine 2.000 TL zorunlu masraf bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 08.04.2013 tarihli dilekçesi ile satış bedelinin iadesi talebini 4.000 TL olarak belirlemiştir....

      Mahkemece, Finansal Kiralama Kanunu'nun 23 ve 24. maddesi ve sözleşme şartı gereğince, verilen 60 günlük yasal süre içerisinde kira bedellerinin ödenmesi, aksi halde sözleşmenin fesih edilmiş sayılacağına dair ihtarnamelerin davalının sözleşme adresine tebliğe çıkartıldığı, kiralayanın sözleşme adresine gönderdiği ancak iade olunan ihtarnamelerin davalı kiracıya tebliğ edilmiş sayılması gerektiği, davacı kiralayanın akdi fesih etme hakkının doğduğu, davalı tarafından finansal kiralama bedelinin ödendiğine veya borcun olmadığına ilişkin yasal deliller ibraz olunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı şirkete çıkarılan 24.07.2009 ve 27.09.2009 tarihli finansal kiralama bedelinin ödenmesine ilişkin ihtarnameler, gösterilen adresten taşındığı gerekçesiyle iade edilmiştir....

        Davacının sözleşmenin süresinden önce sona ermesi nedeniyle bakiye inkişaf bedelinin iadesi talebi yönünden ise, taraflar arasındaki 30.05.2005 tarihli protokolde inkişaf bedelinin iadesine ilişkin düzenlemelere yer verilmiş, ancak yine protokol tarihinden sonra düzenlenen sözleşmede inkişaf bedeline ilişkin herhangi bir hüküm öngörülmemiş, önceki sözleşme, protokol ve taahhütnameye bir atıfta da bulunulmamıştır. Tarafların rızasıyla sona erdirilen 15.10.2004 tarihli sözleşme ve taahhüt, ikinci sözleşmenin eki olarak kabul edilemeyeceğinden, bunlara dayalı olarak inkişaf bedeli talebinde bulunulamaz. Yukarıda açıklanan gerekçelerle sözleşmenin feshi haklı sebebe dayanmadığından, sözleşmenin feshi sebebiyle cezai şart talebinin de reddi gerekir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: 1- Davacı vekili; sözleşmenin 21. maddesi gereğince, davalının sözleşmeyi ihlal etmesi sonucu davalıya ödediği katkı bedelinin tamamen iadesi gerektiğini, sözleşme gereğince taahhüt edilen ürüne oranla yapılan satışa kıyasen katkı bedelinin iadesinin hesaplanmasının sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek red edilen kısma yönelik olarak kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı vekili; sözleşmeye aykırı davranışının bulunmadığını, sözleşmenin davacı bilgisi dahilinde son verildiğini, katkı bedelinin bağış olduğunu, bağıştan bir yıllık hak düşürücü içinde dönülebileceğini, katkı bedelinin karşı edimli olmadığını, koşula bağlanmadığını,genel işlem koşulu bulunduğunu, faiz başlangıcının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli ile sözleşme dışı fazla imalat bedelinin tahsili ve sözleşme kapsamında verilen teminat çeklerinin iadesi istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....

              Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, taraflar arasında akdedilen harici araç satımına ilişkin sözleşmenin hile nedeniyle iptali ile sözleşme gereğince ödenen kısmi satış bedelinin davalıdan iadesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda davacı iddiasını satışın hileli yapıldığı olgusuna dayandırmaktadır. Taraflar arasındaki araç satışına ilişkin sözleşme, 2918 sayılı yasanın 20/d maddesi uyarınca, resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir....

                anlaşma bedelinin ve ek kurulum ile kiralanan monitör bedelinin ödendiği, davalı tarafından düzenlenen 13.02.2007 tarihli kapalı fatura içeriğiyle sabittir....

                  Euro satış bedeli üzerinden tarafların anlaşmaya vardığını, sözleşmenin garanti dair hükümleri saklı kalmak kaydıyla sözleşme süresinin 2 yıl olarak belirlendiğini, taahhüdün sözleşme ve eklerine uygun yerine getirilmesi amacıyla da müvekkil tarafından sözleşme bedelinin %10'u oranında ........

                    Dava, devre tatil sözleşmesinden doğan sözleşme bedelinin iadesi talebine ilişkin olup, davacı sözleşmenin 6. maddesinde taahhüt edilen tesislerin yapılmadığından bahisle sözleşmeden caydığını, ödediği bedelin iadesi ile davalının elinde kalan senetlerinde tarafına iadesini istemiştir. Davalı ise yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, sözleşmede bahsedilen tesisler süresinde inşa edilmediğinden davacının sözleşmeden dönmekte haklı olduğu, ancak tesislerin yapılmasının vaadedildiği tarih olan 31.12.2014 tarihinden sonra yapılan ödemelerin davacıya iadesi gerektiği kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, anılan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu