WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

durumlarını kabul ettikleri ve 10 yıl birlikte yaşadıkları, davalının davacı anneye karşı hınç ve öfke duyguları ile hareket ettiği davalının, çocuğun annesi ile görüşmesini engelleyerek velayetten kaynaklı görev ve sorumluluğu ağır şekilde savsakladığı, babada kalan çocuğun mevcut durumda annesine ve annesinin ailesine karşı yönlendirildiği, müşterek çocuğun anne, ilgi, bakım, şefkat ve yönlendirmesine muhtaç olduğu, davalının annenin gayri ahlaki hayat sürdüğüne dair iddialarını ispatlayamaması, kaldı ki tarafların, dolayısıyla birbirlerine karşı sadakat yükümlülüklerinin bulunmadığı, davacı kadının başka kişiler ile görüşüp evlenmesinin haysiyetsiz yaşam sürdüğüne emare, annelik görevini yapmaya engel olamayacağı ve müşterek çocuğun kendi ile ilgili kararları alabilecek gelişimsel olgunlukta olmadığı gözetilerek çocuğun üstün yararı gereği velayetin davacı anneye verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, yerel mahkemece tüm delillerin değerlendirildiği...

Bu durumlarda eylemlerin gerçekleştirildiği yer ve araya giren zaman aralığı, yeni bir suç işleme kastı, fiili kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından önem arz etmektedir. Somut olaya bakıldığında ise; sanığın 22.08.2011 günü ... ili ... ilçesinde gerçekleştirdiği eyleminden sonra 09.09.2011 tarihinde ... ili ... ilçesinde sahte parayı tedavüle sürme suçunu işlediği ve hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 26.09.2011 tarihli iddianamesiyle ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/328 esas sayılı dosyasında dava açıldığı, sanığın ... ilçesinde eylemini gerçekleştirdikten sonra yakalanıp, araç ve üst araması yapılarak ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığı, sonra ...'...

    e giderek yeni bir ortamda daha rahat ve kolay hareket edeceği, aranmadığı ve tanınmadığı düşüncesiyle yenilenen suç kastıyla eylemini gerçekleştirdiği, bu nedenle her iki olay arasındaki zaman ve mekan farkı da gözetildiğinde temadinin kesildiği ve fiili nedenle kesilen temadiden sonra sanığın gerçekleştirdiği eyleminin yeni bir suç işleme kararının icrası kapsamında ortaya çıktığı, bu itibarla, sanığın ... ve ...'de farklı tarihlerde gerçekleştirdiği eylemlerinin birbirinden bağımsız, ayrı suçları oluşturduğu ve sanık hakkında açılmış bulunan mükerrer dava bulunmadığı anlaşılmakla, kararda değişiklik yapılmasını gerektiren bir husus bulunmadığından, 6352 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 308. madde 3. fıkrası gereğince dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, ilamdaki diğer hususların aynen korunmasına, 21.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma (TMK m.163) ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 137. maddesinde, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilmeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği hükme bağlanmış, Kanunun 139. ve 140. maddelerinde ise dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra yapılacak ön inceleme duruşmasına davet ve ön inceleme duruşmalarının usulü ve yapılacak işlemler gösterilmiştir. Taraflar, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tahkikat için duruşmaya davet edilir (HMK m. 147/1). Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2063 KARAR NO : 2022/2429 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARS AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2021 NUMARASI : 2021/52 ESAS-2021/317 KARAR DAVA KONUSU : Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....

      in, katılana yönelik fiili bir suç işleme kararının icrası kapsamında fikir ve eylem birliği içerisinde diğer sanık ... ile birlikte iştirak halinde gerçekleştirmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 37/1. maddesi uyarınca sanık ...'...

        Asliye Ceza Mahkemesi' nin 2021/399 E. ve 2021/573 Esas sayılı dosyalarına delil olarak dayanılmış ise de davacı kadının devam eden ceza soruşturması sırasında 13.07.2021 tarihinde şikayetten vazgeçtiğini bildirdiği ve taraflar arasındaki müşterek hayatın devam ettiği bu haliyle kadının uğradığı fiziksel şiddeti affetmiş sayılacağı ve işbu boşanma dosyasında kusurlu davranış olarak değerlendirilemeyeceği, davacı tarafça her ne kadar davalı erkeğin suçlu kişiliği olduğu ileri sürülmüş ise de davalı erkeğin yargılandığı ceza dosyalarının tamamının celp edilerek incelenmesinde suç tarihlerinin çok eski olduğu, davalı erkeğin daha önce eski tarihlerde de ceza evine girip çıkmasının ardından evlilik birliğinin ve müşterek hayatın devam ettiğinin dosya kapsamından anlaşıldığı, davacı tarafından erkek eş aleyhine suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma davasının bulunmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının mevcut olduğu,...

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili; davalı kadının sigortalı olarak çalışmaya başladığı, gelir elde ettiği, yoksulluğunun ortadan kalktığını beyanla 25.9.2009 tarihli boşanma kararı ile hükmedilen aylık 500,00 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, ...’da ikamet etmesi nedeniyle ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, sahip olduğu iki ev nedeniyle kredi borcu bulunduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur....

            Mahkemece; davalı kadının dava sırasında evlenmesi nedeniyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, yargılama giderlerinden davalı sorumlu tutulmuş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Eldeki davada, davacı taraf dava dilekçesinde, davacının hastalığı sebebi ile nafakanın kaldırılmasını istemiş olup, davanın devamı sırasında davalının yeniden evlenmesi ile yoksulluk nafakasının kendiliğinden ortadan kalktığı ve bu nedenle davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Hüküm : TCK'nın 134/1, 43, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, TCK'nın 134. maddesinde düzenlenmiştir. Özel hayat kavramı; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir....

                UYAP Entegrasyonu