WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın TMKnun 407. maddesi gereği kısıtlanmasını istemiş; ... Sulh Hukuk Mahkemesince 25.05.2016 gün ve 2016-4-2016-381 sayılı kararı ile ...'ın TMKnun 407. maddesi gereğince kısıtlanarak kendisine kardeşi ...'ın vasi atanmasına karar verilmiş; Kısıtlı adayı tarafından atanan vasiyi kabul etmediğinden bahisle karara itiraz edilmiştir. Vasinin şahsına ilişkin itiraz talebi ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27.07.2016 günlü yazısı ile itirazın değerlendirilmesi için denetim makamına gönderilmiş, denetim makamı sıfatıyla ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 03.08.2016 gün ve 2016/426-314 D.iş sayılı kararı ile itirazın reddine, dosyanın gereği için ......

    Köyü çalışma alanında bulunan 163 ada 8 parsel sayılı 2.577,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, satın alma, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ve arkadaşları, 163 ada 9 parsel sayılı 850,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmaların müşterek muris ....'dan intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ...'da aynı parsellere yönelik aynı iddiaya dayanarak davaya katılmıştır. Davacı ... tarafından aynı parsellere yönelik çekişmeli taşınmazın müşterek muris ...'dan intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayalı olarak açılan dava da bu dosya ile birleştirilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kadın tarafından, kocanın kabul edilen boşanma davası ve kendisinin boşanma talebi yönünden, koca tarafından ise kusur ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, münhasıran Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılmıştır. Davacının Türk Medeni Kanununun 165. maddesindeki "akıl hastalığı" hukuksal nedenine dayalı bir boşanma davası mevcut değildir. Davalı kadın temyiz dilekçesinde karşı boşanma davası olduğundan söz etmişse de, bu konuda harcı da yatırılmak suretiyle açılmış bir dava veya karşı davası bulunmamaktadır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, hayata kast ,pek fena veya onur kırıcı davranış olmadığı takdirde suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak kararın kaldırılması istenmiş inceleme HMK.m.355 gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; 1- Dava mahkeme tarafından davalıya tebliğ edilir. Davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği tebliğ zarfında gösterilir (HMK.m. 122). Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır (HMK.m.127)....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacı tarafın münhasıran TMK 163.maddesinde düzenlenen haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı olarak boşanma davası açtığı, ilk derece mahkemesince bu kapsamda delillerin toplanıp değerlendirildiği, hakimin tarafların talep sonuçları ile bağlı olup münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında genel boşanma sebebine dayalı olarak karar verilemeyeceği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacı tarafın münhasıran TMK 163.maddesinde düzenlenen haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı olarak boşanma davası açtığı, ilk derece mahkemesince bu kapsamda delillerin toplanıp değerlendirildiği, hakimin tarafların talep sonuçları ile bağlı olup münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında genel boşanma sebebine dayalı olarak karar verilemeyeceği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2021 NUMARASI : 2021/181 ESAS-2021/893 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek, dava dilekçesinde özetle; terk (TMK md. 164) nedenine dayalı olarak boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; davanın reddine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; terk (TMK md. 164) nedenine dayalı boşanma davası istemine ilişkindir. İstinaf aşamasında yapılan incelemede eşlerden T3 vekili tarafından 21.12.2021 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açıldığı, bu davanın Isparta 1....

        Davacı eşin, davalıya ihtar gönderdiği ve ihtar tarihinden önceki olayları affetmiş, en azından hoşgörü ile karşılamış olduğu, affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olayların boşanma sebebi yapılamayacağı, terk hukuki nedenine dayalı bir dava da bulunmadığı hususunda sayın çoğunluk ile aramızda görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Ne var ki davalı kadın, ihtar gönderilmesinden ve eşi tarafından affedilmiş sayılmasından sonra da ortak konuta dönmemek suretiyle, evlilik birliğini devam ettirmekten ve birlikte yaşamaktan kaçınmak suretiyle kusurlu hale gelmiştir. Terk hukuki nedenine dayalı bir dava bulunmasa da, davalı eşin ortak konuta dönmemesi, birlik görevlerini yerine getirmemesi, davacı koca tarafından 20.02.2012 tarihinde gönderilen ihtardan sonra, Bucak 2....

          Bunun yanında, mahkemece kısa kararda "davacının TMK m.162, 163'e dayalı davasının reddine" şeklinde hüküm oluşturulduğu, gerekçeli kararda ise "davacının TMK m.162, 163'e dayalı ve sair davasının reddine" şeklinde hüküm oluşturulduğu, buna göre, boşanma davasının sebebi ve yasal dayanaklarından olan TMK 166 maddesi yönünden kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu anlaşılmış ise de; bu hususun davanın reddi kararı yönünden sonuca etkili olmadığı anlaşıldığından, eleştirilmekle yetinilmiştir. Buna göre, mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Sakarya 2....

          nin erkekten ayrılmak istediği fakat erkek tarafından kabul edilmemesi ve erkek tarafından tehdit edilmesi üzerine davacı kadından yardım istediği, kadının bu birlikteliği 2014 yılının Aralık ayında bu şekilde öğrendiği ve 20.02.2015 tarihinde boşanma davasını açtığı yapılan yargılama ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Kadının zina eylemini 2014 Aralık ayında öğrendiği ve dava dilekçesini 20.02.2015 tarihinde verdiği anlaşıldığına göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davalı erkeğin zina yaptığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası ve Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası uyarınca boşanmaya karar verilmesi gerekirken zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma talebinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

            UYAP Entegrasyonu