Maddesine göre ticaret sicilden resen silinmesi işlemi yapılamayacağından davalı------- işlemin kanuna uygun olduğundan bahsedilemeyecektir. TTK'nin Geçici 7. Maddenin 15. Fıkrasında yer alan hak düşürücü süre usulüne uygun şekilde yapılmış olan sicilden silinme işlemlerine karşı açılacak davalar için öngörülmüş süre olup, kanuna açıkça aykırı olarak yapılan sicilden silinme işlemleri hakkında 15. Fıkrada öngörülen sürenin uygulanmasına imkan bulunmamaktadır. Tüm bu nedenlerle, ihyası istenen şirket hakkında devam etmekte bulunan bir dava olmasına ve 6102 sayılı TTK'nın geçiçi 7. Maddesinin 2. Fıkrasının açık hükmüne rağmen davalı----- şirket hakkında TTK'nın geçici 7. Maddesinin uygulanarak sicil kaydının resen silinmesi işleminin Kanuna aykırı olduğu tespit edildiğinden davanın kabulü ile TTK geçici 7.maddesinin 15.fıkrası uyarınca davanın-------sayılı dosyası ve bu dosyanın infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar vermek gerekmiştir....
, herhangi bir uyarlama kararı olmaksızın elektrik hırsızlığı suçunun karşılıksız yararlanma suçuna dönüştüğü gerekçesiyle hırsızlık suçundan oluşturulan kaydın silinmesi de mümkün olmayacağından ve ayrıca bu tür suçlar yönünden adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesinde, cezanın erteli olmasının da durumu değiştirmeyeceğine ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.04.2010 gün, 2010/6-46, 2010/93 sayılı kararı dikkate alınarak yerel mahkemenin, erteli cezaya ilişkin mahkumiyetin deneme süresinin geçmiş olması yönündeki gerekçesi de yerinde olmayıp, mahkumiyet ilamının elektrik hırsızlığı suçuna ilişkin olması nedeniyle hükümlünün arşiv kaydının silinmesi isteminin, 6352 sayılı Yasa uyarınca uyarlama istemi olarak değerlendirilmesi mümkün olup, Pendik Sulh Ceza Mahkemesinin 01.06.2004 gün ve 2003/628, 2004/577 sayılı ilamına ilişkin arşiv kaydının silinmesi kararına yönelik kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, (PENDİK) Sulh Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 06.07.2012...
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili tarafından, davalı ... aleyhine 05/06/2013 gününde verilen dilekçe ile trafik kaydının iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusuz kaldığından esas yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 19/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, trafik tescil kaydının silinmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2019 NUMARASI : 2018/87 Esas - 2019/140 Karar DAVA KONUSU : Bağ-Kur Sigortalılığı Olmadığının Tespiti KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı asil 14.03.2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 2010- 2011 yıllarında iki sezon Karamürsel İlçesi Ereğli Mahallesi'nde Barbaros Balıkçılık ve Abanoz Balıkçılık isimli işyerlerinde tayfa olarak çalıştığını, daha sonra askere gittiğini, çalıştığı sürede iş yerleri tarafından tarım sigortalısı olarak gösterildiğini, kendisini sigortalı gösterenin Karamürsel Ziraat Odası olduğunu, sonrasında İşkur'dan işsizlik parası aldığını, tarım sigortası çıktığından İşkur'un verdiği işsizlik parasının faizi ile kendisinden istendiğini, T2 bu kaydı silme işlemini yapamadığını, Türkiye Ziraat Odalar Birliği'nden aldığı yazıda tayfa olarak çalıştığının kanıtlandığını ve Bağkur kaydının silinmesi gerektiğinin bildirildiğini belirterek, tarım sigortası kaydının silinmesine karar verilmesini talep ve dava...
in gayriresmi birlikteliğinden doğduğunu belirterek davalının nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi talep edilmiştir. Dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, davacının doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir. Bu nedenle uyuşmazlığın aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/03/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 2004/11974-1811 sayılı dosyası ile temyiz incelemesinden de geçtiği, buna göre 253 ve 254 parsellerin tapu kaydı kapsamında kalmadığı, bu nedenle 3116 Sayılı Orman Kadastrosundan önce oluşan bir tapu kaydının bulunmadığı, kesinleşen orman kadastrosunun uygulanmasına dayalı uzman bilirkişi raporlarına göre 254 parselin 115 m2 bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları dışında, 335 m2 bölümü ile 253 parselin tamamının ise kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve sonra 1744 Sayılı Yasa döneminde Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, ancak Hazinenin çekişmeli taşınmazlarla ilgili davası ve katılımının bulunmadığı, bu nedenle gerçek kişilerin sadece 254 parselin 115 m2 bölümüne ilişkin şerhin silinmesi davasının kabulüne, 254 parselin diğer bölümü ile 253 parsele ilişkin davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
Bölge Adiye Mahkemesince, münfesih şirketin 5174 sayılı Kanun'a göre odadan kaydı silinmesi sebebi ile 23/01/2014 tarihinde geçici 7. madde uyarınca re'sen ticaret sicil kaydının silindiği, ihyası istenen şirketin geçici 7. maddede sınırlı olarak sayılan silinme sebepleri arasında yer almayan nedenlere dayalı olarak terkin işleminin gerçekleştirilmesinin doğru olmadığı, davalı sicil tarafından TTK'nın geçici 7.maddesinde sayılmayan 5174 sayılı oda kaydının silinmesi sebebine dayalı olarak dava konusu şirketin ticaret sicilinden re'sen terkininin anılan yasa maddesine açıkça aykırı olduğu, işlemlerin geçici 7. maddenin 4/a fıkrasındaki usule göre de yerine getirilmediği, silinme işlemi nedeniyle şirketi temsil ve ilzama yetkili ...'...
(V.D.No:...) şirketinin ticaret sicil kaydının terkin edildiğini öğrendiklerini, mahkeme şirketin ihyası davası açması için taraflarına 2 haftalık süre verdiğini, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca kurulmuş bir şirketin fesih veya infisah halinin vukuu ile başlayan tasfiye süreci, tasfiye işlemlerinin tamamlanması akabinde şirket kaydının ticaret sicili kayıtlarından silinmesi ile sona ermekte ve bu sürecin tamamlanması ile şirket tüzel kişiliğinin ortadan kalkmakta olduğunu, şirketin bu sürecin tamamlanmasından sonra ortaya çıkan borçlarının tahsilini teminen şirketin geçici olarak canlandırılmasına yönelik ihya davası açılması gerektiğini, Hukuk sistemimizde tasfiye işlemleri bittikten ve şirket ticaret sicilinden terkin edildikten sonra şirkete ait hak ve borçların ortaya çıkması halinde ihya davası açılmasını engelleyecek bir düzenleme bulunmadığını, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı bulunan kişilerin yapılan ilanlara rağmen alacaklarını yazdırmamalarının...
Talebe konu edilen ------ dosyasının incelenmesinde; ihyası istenilen eski unvanı----olduğu, şirketin---- tarihinde --- kapatıldığı, buna ilişkin terkin kaydının mevcut olduğu, şirketin daha önce --- tarihinde ---- gönderildiği, şirketin şu anda------adresinde kaydının bulunduğu, şirketin halen ---kaydının devam ettiği,--- tarihinde son tescilini yaptırdığı,--- karar verildiği, -------olarak görev yaptığı anlaşılmıştır. TTK 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa ----şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden, bu ek işler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler hükmü yer almaktadır. İhya davası açılabilmesi için ---kayıtlı bir şirketin herhangi bir nedenle---silinmesi yani hukuki fiil ehliyetinin sona erdirilmiş olması gerekir....
Yönetimi , çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kaldığı, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalıların el atmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmış, müdahiller ise 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmış, mahkemece daha önce ... tarafından açılan 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/290 sayılı şerhin silinmesi davasında, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun belirlendiği gerekçe gösterilerek müdahilin davasının reddine, davacının davasının kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ve davalının el atmasının önlenmesine, 2/B şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm müdahiller tarafından (A) bölümüne yönelik; Orman Yönetimi tarafından yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir....