Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının 1.204.31 YTL su bedeli ve 186.38 YTL gecikme cezası olmak üzere toplam 1.390.69 YTL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının 1.390.69 YTL alacağa yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 1.390.69 YTL üzerinden devamına ve davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, ödenmeyen su kullanım bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Su aboneliğinden kaynaklanan faturalı alacak likit olduğundan ve davalı itirazında haksız görüldüğünden İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca icra inkar taznminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; su aboneliğinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece; tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Somut hadisede su aboneliğinden kaynaklanan ilamsız icra takibine, davalı tarafından itiraz edilmiş, davacı tarafından da takibe vaki itirazın iptali davası açılmış olup, Mahkemece bu alacakların tespiti yönünden avukat bilirkişiden rapor alınmıştır. Avukat, su borcundan kaynaklanan alacakların hesaplanması konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığından, avukat bilirkişinin raporuna dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir. Öyle ise mahkemece; konusunda uzman makine mühendisi bilirkişisinden rapor alınıp, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece;davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi neticesinde; Dairemizin, 18.06.2015 tarih ve 2014/15962 E.-2015/11304 K. sayılı ilamı ile ‘’ 4077 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği’’ gerekçe gösterilerek bozulmuş,bozma sonrasında bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ise davanın kabulü ile,davalının Simav İcra Müdürlüğü’nün 2013/755 E.’ lı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline,takibin kaldığı yerden devamına ve davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ;hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;su aboneliğinden kaynaklı borca yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 15.10.2009 gün, 2009/12274-11409 sayılı, 7.Hukuk Dairesinin 16.2.2010 gün 2009/7118-2010/692 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, iş yeri su aboneliğinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 19.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın 19. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 29.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; su aboneliğinden kaynaklı alacağın tahsiline yönelik başlatılan, icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesi; davalının tüzel kişiliğinin bulunmadığı, takipte de usulüne uygun olarak tarafın gösterilmediği, taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmesi sonucunda; Dava, itirazın iptali davası olup, takip ile sıkı sıkıya bağlıdır. İcra takibinde takip talebi ve ödeme emri ile, dava dilekçesinde davalının vasfı belirtilmemiş olmasına karşın, davalı taraf bu yöne ilişkin herhangi bir itiraz ileri sürmediği gibi, kendisini vekil ile temsil ettirmiş ve davalının tüzel kişi olduğu sunulan vekaletnameden de anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 31.3.2009 gün, 2009/3655-4298 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 8.2.2010 gün 2009/4303-2010/974 sayılı, 7.Hukuk Dairesinin 22.2.2010 gün 2010/1202-809 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, iş yerindeki su aboneliğinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 19.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın 19. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 29.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2014 NUMARASI : 2013/1631-2014/120 Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalının su aboneliğinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiş, mahkemece, davacı vekilinin davadan feragat etmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından davalı lehine verilen 1.500 TL vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL'ye çıkarılmıştır. Hüküm, temyize konu miktar yönünden, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2014 NUMARASI : 2013/1632-2014/121 Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalının su aboneliğinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiş, mahkemece, davacı vekilinin davadan feragat etmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından davalı lehine verilen 1.500 TL vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL'ye çıkarılmıştır. Hüküm, temyize konu miktar yönünden, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; su aboneliğinden kaynaklanan borcu nedeniyle davalıya uzun süre tebligat yapılamadığını, bilahare ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine davalının kısmi ödeme yaparak takibin geri kalanına itiraz ettiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....