tarihinde 11.423,00 TL olmak üzere toplam 121,804,98 TL tahsil edildiğini, davalı Kurumun fark asgari işçilik belirlemesine ilişkin hesap ve değerlendirme yöntemlerinin de yasaya ve yönetmeliğe aykırı olduğunu ileri sürerek Kurumun, 11/02/2019 tarih ve 20413601/202. 99/2278592 sayılı yazısına dayalı fark asgari işçilik tespitinin ve buna dayalı sigorta prim borcu tahakkuku işleminin iptaline, prim borcu olarak davacıdan tahsil edilen toplam 121.804,98 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizleri ile birlikte davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, kooperatif tarafından yapılan inşaatın 2007/Mayıs ayı sonu itibariyle sona erdiği ve bu tarihten sonra işçi çalıştırılmadığı ve 2007/Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ait işçilik bildirimlerinin sahte olduğu ve 2007/Mayıs ayı itibariyle eksik işçilik bildirimi nedeniyle, ek pim tahakkuku yapılması gerektiğine ilişkin olarak, Kurum müfettişi tarafından düzenlenen rapora istinaden, Mayıs ayından sonraki döneme ait bildirimler iptal edilmiş ve bu döneme ilişkin olarak işveren tarafından ödenen primlerin Borçlar Kanununun 65. maddesi uyarınca irad kaydedilerek, ayrıca eksik işçilik bildirimi nedeniyle 2007/Mayıs ayı itibariyle ek prim tahakkuku yapılmıştır....
Ancak, 506 sayılı Yasanın konuya ilişkin 130. maddesinde yer alan; “İşverenin Kuruma, emsaline, yapılan işin nitelik, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütülmesi için gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun Kurumca saptanması halinde, işin yürütülmesi için gerekli olan asgari işçilik miktarı, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, iş yerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurları dikkate alarak sigorta müfettişi tarafından tespit edilir.” düzenlemesi; kayıt dışı çalışmadan kaynaklanan prim kaybının önüne geçilebilmesi yönünden, 506 sayılı Yasanın 79. maddesindeki yöntem ve asgari işçilik oranlarıyla bağlı kalınmaksızın, eksik işçilik bildiriminde bulunulup bulunulmadığının tespitine imkan vermektedir. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 85. maddesinin ilk fıkrası da anılan...
Hükmün davalılar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-01.10.1986 – 01.05.1995 tarihleri arasında davalı işverenlere ait işyerinde hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin ve sigorta primine esas kazanç tutarlarının tespitine ilişkin davada mahkemece verilen ilk kararın Dairemizce bozulduğu, 04.06.2014 gün ve 11830/13794 sayılı bozma ilamında “… (c) bendi gereğince, idare veya yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin prim hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak kazanmak yeterli olmamakta, işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/100 KARAR NO : 2023/481 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2021 NUMARASI : 2020/480 2021/462 DAVA KONUSU : İŞ (SSK'ca Belirlenen Eksik İşçilik Prim Tutarına İtiraza İlişkin) KARAR : Davalı Belediye vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 5521 sayılı kanunun 7/3 maddesi gereğince dava açılmadan önce SGK ya başvuru zorunluluğu bulunduğunu, bu dava şartının yedine getirilmeden dava açıldığını, 5510sayılı K’nun 80.m.sinde prime esas kazançların belirtildiği, alt ve üst limitlerinin de belli olduğunu ,belediyenin imzaladığı TİS lerinin 2005- 2010 dönemini kapsadığını, zamanın belediye başkamnın işçi temsilcisi ve işçilerin talepleri doğrultusunda yasaya göre kesinti yapılması halinde maaşların düşeceğinden uygulamaya devam edilip yapılacak kesintilerin işçilere nakit ödendiği, ancak prime esas kazançların limitin altına inmediği, uygulamanın...
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında;....gerçek veya tüzel kişilerce yapılan inşaatlardan dolayı yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının Kurumca araştırılacağı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması durumunda, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarının, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği takdirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabileceği belirtilmiş; 16’ncı fıkrasında; Kuruma, yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasına ilişkin yöntem, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespitinde ve Kuruma yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının araştırılmasında dikkate alınacak asgari işçilik oranlarının saptanması ve asgari işçilik oranlarına yönelik itirazların incelenerek...
İstinaf kaldırma kararı sonrasında davacı tarafça bilirkişi delil avansına ilişkin eksiklik giderilmiş dava dosyası bilirkişiye tevdii edilmiştir. 12/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacının ek prim/süprim talebine ilişkin değerlendirmenin, sigorta poliçe son dönemi olan Eylül 2014 ayı itibariyle kendisine bildirilen KDV dahil ciro tutarına ilişkin davalı tarafından yapılan bildirim, son ciro bildirimi dayanak yapılarak yapılan prim hesaplaması ile davacı lehine doğan ek prim hesaplamasının nasıl yapıldığı, ek prim ile ilgili olarak davalı adına düzenlenen fatura ve faturaların davalıya tebliğ edildiğinin tevsiki, ek prim nedeniyle davacı tarafından davalı adına düzenlenen fatura ve işbu faturaların davalıya tebliğ edildiğinin tevsiki, ek prim nedeniyle davacı tarafından davalı adına düzenlenen ek zeyilnamelerin dosyaya ibrazının gerektiği belirtilmiştir. Davalı yan duruşmada davacı tarafın eksik belgelerini ibrazı hususunda muvafakatlarının olmadığını bildirmiştir....
İşveren, "araştırma" aşamasında tebliğ edilen prim borcunu ve gecikme zammını ihtirazi kayıtla ödemesi koşuluyla istirdat davasını 10 yıllık süre içerisinde açabilir. Olumsuz tespit istemine ilişkin davanın açılmasından sonra işverenin tebliğ edilen prim ve gecikme zammını ödemesi halinde dava kendiliğinden istirdata dönüşür. Bunun için davacının ıslah dilekçesi sunmasına gerek yoktur. Yalnızca ödemeye ilişkin belgelerin sunulması ve ödenen miktarın olumsuz tespit istemine konu dava değerini aşması halinde eksik harcı tamamlanması yeterlidir. İİK'nun 72.maddesi kıyasen uygulanmalıdır. Dava açıldıktan sonra prim ve gecikme zammı ödenirken ihtirazi kayda gerek yoktur. İşveren, asgari işçilik uygulamasının hukuka aykırı olduğu savına dayalı olumsuz tespit davası açmakla ihtirazi kayıt iradesini zaten daha önceden ortaya koymuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, asgari işçilik oranının belirlenmesi ve yersiz ödenen primlerin istirdatı istemine ilişkindir. Mahkeme bozma ilamına uyarak ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, asgari işçilik oranının tespiti ile davacının eksik işçilik bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davalı Kurumca tahakkuk ettirilen ve ödenen ek prim ve gecikme zammının istirdatı istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın Kurum'a müracaat etmeden açıldığını, prim borcu alacaklarının zamanaşımı başlangıcının borçlunun faaliyet döneminden değil, Kurum'un prim alacağını tespit ettiği dönemden itibaren başladığını, müvekkili Kurum Ordu Belediye Başkanlığı'na yazdığı yazıda işçilik prim borcu bulunmadığını belirtmiş olsa da aynı yazıda " bu yazının adı geçenin bu inşaat dolayısıyla kurumca aklandığı anlamına gelmediği, ileride bu iş nedeni ile başka prim borcu tahakkuk ettirilmesi halinde takip ve tahsili için yasal yollara başvurma hakkının saklı bulunuğunun" da belirtildiğini, bina inşaatı ile ilgili olarak 750 TL maliyet bedeline % 9 asgari işçilik % 25 eksiği uygulanarak yapılan araştırma sonucunda Kurum'a yeterli işçilik bildirilmemesi nedeniyle hesaplanan 43.067,74 TL fark işçilik miktarı üzerinden tahakkuk eden 14.858,37 TL sigorta primi hesap edildiğini, Kurum tarafından davacıya yeterli işçilik bildiriminde bulunmaması nedeniyle prim borcu...