, bilgi ve belgelerin kuruma verilme usulü düzenlendiği, 5510 sayılı kanunun 59’uncu ve 100’üncü maddeleri uyarınca kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli kabul edildiği, davacının ihbarı sonrasında sgk tarafından ücretler ve spek miktarları açısından müvekkile ait işyerinde SGK teftiş müfettişlerince teftiş gerçekleştirildiği, yapılan denetim sonucunda(dosya kapsamında sgk evrakları arasında rapor mevcut) davacıya yapılan ödemelere ilişkin sgk'ya bildirilen spek miktarlarının yasal defterlere uygun olduğu, gerçeğe aykırılık saptanmadığı belirlendiği, bu doğrultda sgk teftiş raporunda dahi davacının aldığı ve sgk'ya bildirilen ücretin gerçek ücret olduğu tespiti içeren ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli sgk teftiş raporuna rağmen soyut tanık beyanlarıyla davacı lehine ücret, fazla mesai, ubgt ücreti belirlenmesinin hatalı olduğu ücret tespitinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurmuştur....
Hizmet tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca; 506 sayılı Kanunun 79. ile, 5510 sayılı Kanunun 86. maddeleri olup, yasa hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadı gereğidir. Prime esas kazanç tespiti yönünden ise yasal dayanak, 5510 sayılı Kanun m.80’dir.Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir....
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davacı vekili; müvekkili şirket kurumca tahakkuk ettirilen prim borcuna T5 isimli çalışanın iş kazası geçirdiği gün raporlu olduğunu ve ücret tutarlarını aşan tutarların avans olarak verildiğini, bildirilen gün ve SPEK tutarının eksik olmadığını ve 2017/1 ve 2017/2 dönemde yapılan ödemelerinde avans ödemesi olduğunu, SPEK tutarının eksik olmadığını ve bu nedenle tahakkuk ettirilen prim borcunun haksız olduğunu belirterek prim borcuna itiraz ettiklerini kurumca itirazın reddedildiğini, Haksız yere böyle bir cezayı kabul etmediklerini, davalı kurumun olayı araştırmadan işyerindeki diğer işçilerin ifadelerini almadan olayı hukuka uygun şekilde netleştirmeden hatalı tespit ve değerlendirmeler ile müvekkili şirkete ceza tertip etmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2020 NUMARASI : 2019/514- 2020/247 DAVA KONUSU : SPEK Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki SPEK Tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı Kurum vekili ile davalı T4 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İşbu dava prime esas gerçek ücretin tespiti istemine ilişkindir....
Kararı davacı vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle: Aleyhe olan işbu kararın eksik inceleme neticesinde verildiği dolayısıyla esas ve usul yönünden yasaya ve yerleşmiş Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu yerel mahkemenin iddia ve savunmaları cevaplar mahiyette karar tanzim etmemesi usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini dosyaya sunulan 6- 14 ve 127 Sayfa olmak üzere Toplam 147 Sayfadan ibaret Kayseri 3....
Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10- 480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10- 608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10- 1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2020 NUMARASI : 2017/553- 2020/202 DAVA KONUSU : Hizmet Tespiti ve SPEK KARAR : Taraflar arasındaki hizmet tespiti ve SPEK davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı şirket ile fer'i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10- 480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10- 482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10- 608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10- 1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir. Somut olayda; davalı işveren tarafından davacıya banka kanalıyla yapılan ücret ödemeleri ışığında hesap yapan denetime ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporuna göre hüküm kuran mahkeme kararı isabetli ise de idari başvuru şartı aranmadan verilen karar hatalı olmuştur....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2018/295 2021/314 DAVA KONUSU : SPEK Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki SPEK tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....