Görülen davada nüfus müdürlüğünce tutulan yanlış kaydın bulunmadığı, beyana istinaden kayıt oluşturulduğu ve babalık davası ile birlikte Cumhuriyet Başsavcılığımıza bildirimde bulunulması gerektiği, öncelikle yargılama neticesinde gerçek annenin tespiti ile akabinde davalı T4 yönünden soybağının reddi davası açılması gerektiği, akabinde gerçek babanın tanıma beyanında bulunabileceği gibi, anne ve çocuk tarafından soybağının tespitinin istenebileceği, soybağının tespiti yönünden görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olmasına rağmen Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması ve DNA incelemesi yapılmaksızın hüküm kurulması isabetli olmamıştır. Beyanı ile ilk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava dilekçesinde davacı taraf ,davalıların T7 ve T6'ın gerçekte anne ve babası olmadığını, gerçek anne ve babasının T2 ve T1 olduğuna ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/48 Esas, 2010/127 Karar sayılı dosyası ile nüfus kaydının iptali ve soybağının reddi davası açtığını, bu davanın yasal hak düşürücü süreler geçirildiği için reddedildiğini, murisin 28.03.2011 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılık belgesinde davalının tek mirasçı olarak yer aldığını belirterek, davalının murisin biyolojik çocuğu olmadığının tespiti ile Ödemiş 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/320 Esas, 2011/345 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların muris ...'nın mirasçısı olmadıklarını, murisin tek mirasçısının müvekkili olduğunu, tespiti istenen hususun soybağına ilişkin olduğunu, soybağının reddine ilişkin davanın da reddedilmiş olduğunu, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini belirterek, haksız açılan davanın reddini savunmuştur....
Davacı T1 anne kaydındaki Sabriye Demirel'in kaldırılarak Neriman Demirel olarak kayıt ve düzeltilmesine...'' şeklinde karar tesis edildiğini, baba yönünden soybağının reddi davası açılmış olması ve nüfus kaydı davası açılmamış olması nedeni ile baba kaydı yönünden karar tesis edilmediğini, davacı müvekkili ile davalı T4 arasındaki soybağının tespiti talepli Antalya 8.Aile Mahkemesi'nin 2016/662 E sayılı dosyasında DNA testi yapıldığını, Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesince düzenlenen 30/01/2017 tarihli raporda ''...davalı T4'in T1 için biyolojik babalığının reddedildiği...'' şeklinde rapor tanzim edildiğini, adı geçen mahkeme dosyalarında yargılama sürecinde hataya düşüldüğünü, baba olarak görünen dede T4 hakkında soybağının reddi hususunda karar tesis edilmediğini belirterek davacı T1 nüfus kaydının düzeltilerek, nüfus kaydında baba olarak görünen T4 kaydının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Antalya 5....
Karabük Aile Mahkemesince, davanın soybağının tespiti istemine yönelik olmadığı, nüfusta analığın (babanın annesinin) tespiti ve nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davaların asliye hukuk mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Karabük 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı her ne kadar davasını Karabük Mahkemelerine açmış ise de davacıya ait UYAP sistemi üzerinden alınan Mernis Adres Araştırma Formu çıktısının incelenmesinde, davacının adresinin "... Mahallesi, ... Caddesi, No: 13/2 ..../..." olarak kayıtlı olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı vekilinin açmış olduğu davanın soybağının düzeltilmesi davası olduğu ve yetkili ve görevli mahkemenin Karabük Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Davacı, çocuğun Burcu ile evlilik dışı ilişkisinden doğduğunu, babasının davalı Onur değil de kendisinin olduğunu iddia ettiğine göre, yukarıda açıklanan hukuki durum karşısında dava, babalık değil, “baba olduğunu iddia eden kişi” tarafından açılan soybağının reddi isteğine ilişkindir. Yasa, baba olduğunu iddia eden kişiye, ancak; dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hallerinde soybağının reddi davası açma hakkı tanımıştır. (TMK.md.291/1) Bu hallerin varlığı ispat edilmedikçe baba olduğunu iddia eden kişi, soybağının reddi davası açamaz....
Soybağının reddi ancak dava yoluyla mümkün olduğuna göre, ön sorunun çözümü bir soybağının reddi davası açılmasını ve soybağının reddine karar verilmiş olmasını gerektirmektedir. .... olmayan çocuğa atanacak kayyım, çocuk adına soybağının reddi davası açabileceğine (TMK. m. 291/2) göre; davacı tarafa, çocuk adına soybağının reddi davası açılmasını sağlamak üzere Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165/1. maddesi gereğince süre verilmesi, dava açıldığı takdirde açılan davanın bekletici sorun yapılması ve gerçekleşecek sonucu uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin bu dava hakkında bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan yönde işlem yapılmak üzere hüküm bozulmalıdır. Bu bakımdan değerli çoğunluğun onama kararına katılamıyorum. 25.02.2016...
Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kendiliğinden kurulur ve tesisi için herhangi bir hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. TMK.nın 286. maddesi gereği babalık karinesinin çürütülmesi açılacak soybağının reddi davası ile mümkündür. Bunun dışında çocuk ile baba arasında kurulan soybağının ortadan kaldırılması imkânı bulunmamaktadır. Somut olayda; davacı İdris, davalı eşi Sümeyye aleyhine Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesine açtığı 2015/144 Esas sayılı boşanma davasında, davalı eşinin İsmail Katmış'la zina yaptığından bahisle boşanma talep etmiş, ayrıca davalı ile müşterek çocukları olan Muhammed Emre'nin kendi çocuğu olup olmadığı yönünde kuşkularının olduğunu belirterek, bu durumun tespiti ile çocuğun kendisinin çocuğu olmadığı belirlendiği takdirde soybağının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, koca tarafından açılan soybağının reddi isteğine ilişkindir. (TMK.md.286)Soybağının reddi davalarında, davanın yasal olarak ...'ye ihbarı gerekmez. Davacının talebi üzerine mahkemece davanın ...'ye ihbar edilmesi, ...vekilinin de davaya müdahale dilekçesi vermiş olması onu "davanın tarafı" haline getirmez. (HUMK.md.53) ...'nin verilen hükmü temyiz etmekte hukuki bir yararı da bulunmamaktadır. O nedenle ... vekilinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 10.05.2010 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, koca tarafından açılan soybağının reddi isteğine ilişkindir. (TMK.md.286) Soybağının reddi davalarında davanın yasal olarak hazineye ihbarı gerekmez. Mahkemece davanın hazineye ihbar edilmesi, hazine vekili tarafından davaya müdahale dilekçesi verilmesi, onu davanın tarafı halinde getirmez. Hazine vekilinin hükmü temyiz etmekte hukuki bir yararı da bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle hazine vekilinin temyiz isteğinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Gösterilen nedenlerle hazine vekilinin temyiz isteğinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2011 (prş)...
Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (YHGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez....