Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Düzenleme uyarınca ana ile çocuk arasındaki soybağının doğum ile kurulacağı ifade edilmiştir (m. 282/1). Maddenin ikinci fıkrasında baba ile çocuk arasındaki soybağının babanın ana ile evlenmesi, babanın çocuğu tanıması veya hakim hükmüyle kurulacağı düzenlenmiştir. Üçüncü fıkrada ise kan bağına dayanan soybağının yanında, evlat edinme ilişkisi de evlatlık ile evlat edinen veya evlat edinenler arasında soybağını kuran bir yol olarak kabul edilmiştir. Babalık karinesinin çürütülmesi soybağının reddi ile mümkündür (TMK 286). Bu ise soybağının reddi davası ile sağlanabilir (TMK 286). Bunun dışında çocuk ile baba arasında kurulan soybağının ortadan kaldırılması imkanı bulunmamaktadır. Ancak burada dikkate edilmesi gereken husus şudur; soybağının reddi davası, ancak babalık karinesinin kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını sağlayan bir davadır....

nun 286. ve 291. maddelerine göre soybağının reddi davası açabileceklerin sınırlandırıldığı, davacıların soybağının reddi davası açma konusunda aktif dava ehliyetleri olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Babalık - Soybağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin bozma kararı üzerine verilen soybağının reddi ve babalık davasına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.10.2016 (Per.)...

    Çocuk ile baba arasındaki soybağının belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilir.(TMK. m.301/1) Çocuğun bir başka erkekle soybağı ilişkisi mevcuttur. Davacı, küçüğün babası olduğunu ileri sürerek dava açtığına göre, dava kayden baba adına davacı tarafından açılan soybağının reddi isteğine ilişkindir. Bu kişinin soybağının reddi davası açabilmesi için, dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmüş veya gaipliğine karar verilmiş bulunması ya da ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybetmiş olması gerekir. (TMK.md.291) Küçükle soybağı ilişkisi olan Emre sağ olup ayırt etme gücünü kaybettiği de iddia edilmemiştir. Öyleyse, Türk Medeni Kanununun 291. maddesindeki şartlar bulunmadıkça davacı Emrah'ın çocuğun babası olduğunu ileri sürerek soybağının reddini isteme hakkı yoktur. Soybağına ilişkin davalarda T3 pasif dava ehliyetide (davalı sıfatı) bulunmamaktadır....

    Babalık davası açma hakkı anaya ve çocuğa tanınmış (TMK mad. 301/1) olup, baba olduğunu iddia eden kişinin "babalık davası" açma hakkı bulunmamaktadır. O, ancak Türk Medeni Kanunu'nun 291. maddesinde sayılan hallerde "soybağının reddi" davası açabilir....

    Dava; soybağının reddi ve babalık (babalık davası) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. "...HMK`nın 33 üncü maddesine göre "Hâkim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hâkime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur." Dava dilekçesinde davacı babası olarak görünen kişi yönünden nüfus kaydının iptalini talep etmişse de bu talep hukuken "soybağının reddi" niteliğindedir. Somut uyuşmazlıkta, "Soybağının reddi" ve "babalık davası" olarak davalar tefrik edilip, eldeki davaya babalık davası olarak bakılması ve soybağının reddi davasının bekletici sorun yapılması gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir..."...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T5 vekili 24/12/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını, yerel mahkeme dosyasında tüm itirazlarına rağmen usulüne uygun taraf teşkili sağlanmaksızın ve esasen usulüne uygun dava da açılmaksızın karar verildiğini,kamu düzenini ilgilendiren soybağının reddi davasıyla ilgili 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 286 ve devamı maddelerinde düzenleme yapıldığını, kanun’un 286.maddesi “Koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava ana ve çocuğa karşı açılır. Çocuk da dava hakkına sahiptir....

    Dava, baba tarafından açılan soybağının reddi davasıdır. İlk derece mahkemesince, süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 285. maddesi gereğince; çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmü ile kurulur. Türk Medeni Kanununun 285/1 hükmü uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Konuya ilişkin TMK 286/1 hükmüne göre, ''Koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava ana ve çocuğa karşı açılır.''...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir. (6100 sayılı HMK m. 33) Dosyanın incelemesinde; iddianın ileri sürülüş şekline göre, davacının dava dilekçesinde babalığın tespiti yanında soybağının reddi talebinde de bulunduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince verilen karara bir kısım davalılar vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Mahkemece “soybağının reddi” ve “babalık davası” olarak davalar tefrik edilip, eldeki davaya babalık davası olarak bakılması ve soybağının reddi davasının sonuçlanmasının babalık davası açısından bekletici sorun yapılması gerekirken yazılı şekilde iki ayrı davada birlikte karar verilmesi doğru olmamıştır....

    Davalılar ..... mahkeme kararının, cevap dilekçesinde belirttikleri yurt dışı adresine yöntemine uygun tebliği ile adı geçenler yönünden de temyiz süresinin beklenmesinden, 3-Dava, soybağının reddi ve babalığın tespiti davası olup, davacı tarafından davayı açıp takip eden Av. ...'a verilen vekaletname genel nitelikte olup soybağının reddi ve babalık davası için özel yetki içermediği anlaşılmıştır. Soybağının reddi ve babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden (HMK.m.74), davacı adına soybağının reddi ve babalığın tespiti başvurusunda bulunan Av. ...'ın vekaletnamesindeki bu husustaki eksikliğin tamamlanması için uygun süre verilmesi veya asilin yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmesinden, 4/a-Davacı ...'...

      UYAP Entegrasyonu