Hukuk Dairesinin 2017/5923 Esas 2018/2644 Karar numaralı kararı) "4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre haklı nedenlerin varlığı halinde kişi adının dolayısı ile soyadının değiştirilmesini hakimden isteyebilir. Somut olayda davacının soyadının değiştirilmesini gerektirecek ve haklı gösterecek hiç bir neden bulunmamaktadır. Aile içi geçimsizlik ve dargınlıkların, soyadının değiştirilmesini gerektirecek nitelikte haklı neden olarak kabulü mümkün değildir." (Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2010/6287 Esas 2010/9934 Karar) İlk derece mahkemesince davacı tarafça iddia edilen hususların "haklı neden" oluşturmadığından ve TMK 27. maddesindeki şartları taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2018 NUMARASI : 2017/1031 2018/420 DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, boşanmadan sonra açılan, çocuğun soyadının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde özetle; velayeti kendisine verilen müşterek çocuk T4 nun, okul hayatında ve sosyal çevresinde arkadaşları tarafından soyadı ile dalga geçildiğini, Demo soyadının taşıdığı anlam itibariyle senin aslın nerede, yeni sürümün nerde gibi birçok farklı şekilde alay konusu yapıldığını, çocuğun büyümesiyle beraber bu durumdan rahatsız olmaya başladığını, alaya alınma durumunun psikolojisini bozduğunu, derslerini etkilediğini, bu sebeple soyadının değiştirilmesinin zorunlu hale geldiğini, Demo olan soyadının, kendisinin baba kızlık soyadı olan UYAR ile değiştirilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosyada toplanan bilgi ve belge içeriğinden; Davacının babası Temur'un Kelkit Asliye Hukuk Mahkemesine açmış olduğu dava sonunda verilen 22/8/1973 gün ve 1973/455-319 sayılı kararla "Durmaz" olan soyadının, "Babur" olarak değiştirildiği, bu hüküm tarihinde ergin bulunmayan davacı İhsan'ın soyadının da "Babur" olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Babanın açtığı aile soyadı değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğunda soyadı değişmiş bulunduğundan o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddi gerekirken, kabulü ile davacının soyadının -istem gibi- değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'...
Soyadının değiştirilmesi istemi 6100 sayılı HMK.'nun 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK.'nun 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır.Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda; davacının nüfus kaydında ... olan soyadının ... olarak değiştirilmesi talebi nüfusa yanlış kaydedilen soyadının düzeltilmesi değil, gülünç duruma düştüğü gerekçesiyle soyadının değiştirilmesine ilişkindir. Bu nedenle, 6100 Sayılı HMK.'nun 382/2-a-2 kapsamında olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Soyadının değiştirilmesi istemi 6100 sayılı HMK.'nun 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK.'nun 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır.Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda; davacının nüfus kaydında ... olan soyadının ... olarak değiştirilmesi talebi nüfusa yanlış kaydedilen soyadının düzeltilmesi değil, gülünç duruma düştüğü gerekçesiyle soyadının değiştirilmesine ilişkindir. Bu nedenle, 6100 Sayılı HMK.'nın 382/2-a-2 kapsamında olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Soyadının değiştirilmesi istemi 6100 sayılı HMK 'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır.Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda ;davacının nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi talebi nüfusa yanlış kaydedilen soyadının düzeltilmesi değil ,gülünç duruma düştüğü gerekçesiyle soyadının değiştirilmesine ilişkindir.Bu nedenle 6100 Sayılı HMK'nın 382/2-a-2 kapsamında olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, babaannesi Meryem'in nüfus kütüğünde 1927 olan ölüm yılının 1963 olarak düzeltilmesini ve yazılı olmayan soyadının da "..." olarak eklenmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek ölüm yılı 1963 olarak düzeltilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, murisi babaannesi Meryem'in 1963 yılında vefat etmesine karşın nüfus kaydında ölüm tarihinin 05.05.1927 olarak yazıldığını, ayrıca soyadının hiç yazılmadığını belirterek, babaannesinin 1927 olan ölüm tarihinin 1963 olarak düzeltilmesini ve soyadının da "..." olarak yazılmasını istemiştir....
in doğum soyadı ... iken evlenme ile birlikte "..." olarak değiştiği, Türk Medeni Kanununun 187. maddesinde yer alan "Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır" hükmü uyarınca, davacı Dirk Michael'in soyadının "..." olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında davacı ...'nin kocası olan Dirk Michael'in soyadının, evlenmeyle ... olduğu dikkate alınarak davacı ...'nin soyadının, "..." olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle davanın ... yönünden de reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
un ''...'' olan soyadının Türkiye'deki kayıtlara ''...'' olarak yazıldığını, davacı ...'un ''....'' soyadı ile tanınan ressam olduğunu, diğer davacının ise ...'un eşi olup bilinen ve tanınan isminin ''...'' olmasına rağmen Türkiye'deki kayıtlara ''...'' olarak yazıldığını, soyadındaki ''a'' takısının Azeri kültüründe cinsiyeti ifade ettiğini belirterek, davacı ...'un soyadının ''...'', davacı ...'nın isminin ''Sevda'', soyadının ''...'' olarak değiştirilmesini istemişlerdir. Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı nüfus idaresi tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
in oğlu ... olarak tanındığını ancak ... soyadıyla tanınıp bilindiklerine dair bir beyanlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesine göre kişi, ancak haklı nedenlerin varlığı halinde soyadının değiştirilmesini hakimden isteyebilir. Yasanın bu hükmü karşısında bir kimsenin soyadını değiştirebilmesi için eski soyadının, onu toplum içerisinde incitebilecek, gülünç, ayıp ve herkes tarafından yadırganabilecek bir nitelikte olması gerekir. Kişinin almak istediği soyadın da o aileyle özdeşleşmiş, yakın çevresinde, dost ve akrabaları arasında kuşku ve duraksamaya yer vermeden tanınıp bilinen ve aynı zamanda anılan bir soyad olması gerekir. Somut olaya gelince; davacının soyadının, toplum içerisinde yukarıda açıklanan şekilde olumsuz bir özelliği bulunmamaktadır. Ayrıca bu soyadla tanınıp bilindiğine dair herhangi bir delil de dosyaya ibraz edilmemiştir. Bir kimsenin babasının adı ileride ona, bu adı soyadı olarak kullanma hakkını vermez....