"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : İftira Hüküm : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.06.2016 tarihli "maddi hatanın düzeltilmesi" talebi uygun görülerek dosya incelendi; Dairemizin 09.02.2016 gün ve 2015/7286 esas, 2016/900 sayılı kararındaki katılan ...'ün soyadının maddi hataya müsteniden “...” olarak yazıldığı anlaşılmakla, karardaki katılanın soyadı bölümünden “...” ibaresinin çıkartılarak yerine “...” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan kararın düzeltilmesine, 27.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu maddede belirlenen sürenin bir katına kadar uzatılmasında Cumhurbaşkanı yetkilidir." şeklinde olduğunu, davacı tarafından gerçekten böyle bir uygulamanın olup olmadığının merak edildiğini akabinde başvuru yapılmışsa da ilgili ilçe idare kurulu tarafından soyadı değişikliğine ilişkin taleplerin kanun maddesine uygun olup olmadığı denetlenmeden karar verildiğini, Kanun maddesinde soyadı değişikliğine ilişkin sayılan hususların davacının gerçek soyadında mevcut olmadığını, davacının e-Devlet kapısında başvuru yaptıktan sonra talebini geri alamadığını, talebinin Kurul tarafından ilgili yasa maddesinde istenilen şartların sağlanamadığından soyadı değişikliğinin reddine karar vereceğini düşündüğünü, nitekim kurulun karar vererek davacının soyadını değiştirdiğini, davacının özellikle iş çevresinde ve tüm çevresinde Payalan soyadı ile bilindiğini ve tanındığını, bu durumdan davacının eşinin ve çocuklarının da etkilendiğini, bu sebeplerden ötürü davacının mevcut soyadının, gerçek soyadı olan...
Şöyle ki özellikle; davacılar kayıt malikinin mirasçıları olduklarını iddia ettikleri halde ırs ilişkisini sağlayan mirasçılık belgesi istenmediği gibi verilen hükümle Soyadı Kanunu’ndan önce ölen ve nüfus kaydında soyadı bulunmayan kişiye soyadı eklenmiştir. Ayrıca mahkemece kadastro tesbit tutanağında tapu kayıt malikinin ismi geçen çocukları ile ilgili de bir araştırma yapılmamış, Nüfus Müdürlüğü’nden tüm “...oğlu ...” kayıtları getirtilip, incelenerek dosya ile irtibat sağlanmamıştır....
Bilindiği üzere; 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 3. maddesinde “Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz” hükmü yer almaktadır. Ayrıca; 2891 sayılı Soyadı Nizamnamesi’nin 5. maddesinde “Yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır”, 7. maddesinde de “Yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak kullanılamaz” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Diğer taraftan; 21.6.1934 gün ve 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 3. maddesinde yer alan “…yabancı ırk ve millet isimleriyle…” ibaresinin, Anayasa’nın 10. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itiraz, Mahkemenin 17.3.2011 gün, 2009/47 E.- 2011/51 K. sayılı ilamı ile reddolunmuştur....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının soyadı "..." iken evlenerek "..." soyadını aldığını, bu soyadı taşırken 2000 yılında Türk vatandaşlığından ayrılıp Alman vatandaşlığına geçtiğini, 2007 yılında boşanıp daha sonra "..." soyadlı ... ile evlendiğini, 5203 sayılı Yasanın tanıdığı hakları kullanmak üzere mavi kart verildiğini, ancak mavi kartta ... soyadının geçmesi nedeni ile kullanamadığını bildirerek, Türkiye'deki kapalı kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 14.maddesinin 2.fıkrasına göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacı ......
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın 5490 sayılı Kanun uyarınca soyadı düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu düzenlenmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Adın veya soyadının değiştirilmesi davalarında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep yahut başka sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır....
nun soyadı olan "..." şeklinde değiştirilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği, ancak dosyada bulunan nüfus kayıt örneğinden daha önce Fatih 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.03.1997 tarih ve Esas: 1996/282, Karar:1996/895 sayılı hükmü ile davacının "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 314/3. ve Soyadı Nizamnamesinin 16. maddesinde "... olan evlatlık, evlat edinilme sırasında dilerse evlat edinenin soyadını alabilir." hükmü yer almaktadır....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 07.10.2010 gün ve 2010/478-914 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık soyadı düzeltilmesi isteminden kaynaklanmış olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Hükmün başında yanlış yazılan sanığın soyadı, baba adı ile doğum yerinin nüfus kaydına göre mahallinde düzeltilmesi ve ayrıca, hükmün başında yazılmayan sanığın nüfusa kayıtlı olduğu il ve ilçenin ise mahallinde hükmün başına ilavesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 07.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde soyadı düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 07.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....