"İçtihat Metni" Dava, tapuda isim ve soyadı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, verilen hükmün temyiz inceleme görevi 6110 sayılı Kanunla değişik Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi hükmüne göre Başkanlar Kurulu tarafından hazırlanan ve Büyük Genel Kurul'ca kabul edilerek yürürlüğe giren işbölümü kararına göre yerel mahkemece verilen hükmün Yüksek (14). Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına SUNULMASINA,12/11/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soyadı Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm nüfus sicilindeki soyadının düzeltilmesi istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.10.05.2010(Pzt)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde soyadın düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dilekçesinde, aile adlarının "..." olduğunu, çevrede bu soyadı ile tanınıp bilindikleri halde, nüfusta "..." olarak kaydedildiğini, bu farklılığın kendisini mağdur ettiğini ileri sürerek soyadının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Medeni Kanunun 27. maddesine göre, haklı sebebin varlığı halinde soyadın değiştirilmesi mümkün olup, Yargıtay uygulamalarında da kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı soyadı ile anılmayı istemesinin ve resmi işlemlerinde kullandığı soyada sahip olmasının haklı sebep teşkil edeceği kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde soyadın düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanı ile davacıların çevrede "..." soyadı ile tanınıp bilindikleri halde nüfus kütüğünde "..." olarak kayıtlı olduğunu, bu farklılığın kendilerini mağdur ettiğini ileri sürerek "..." soyadlarının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmüne göre haklı nedenlere dayanılarak adın ve soyadın değiştirilmesi hakimden istenebilir....
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382. maddesinde ad ve soyadı düzeltilmesi işlerinin çekişmesiz yargı kapsamında bulunduğu; aynı Kanunun 383.maddesinde ise çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu düzenlenmekle birlikte 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde de nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlandığından mahkemece, davanın asliye hukuk mahkemesinin görevi kapsamında olduğundan görevsizlik kararı verilmesi yerine işin esasına girilerek kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Ayrıca; 2891 sayılı Soyadı Nizamnamesi’nin 5. maddesinde “Yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır”, 7. maddesinde de “Yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak kullanılamaz” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Diğer taraftan; 21.6.1934 gün ve 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 3. maddesinde yer alan “…yabancı ırk ve millet isimleriyle…” ibaresinin, Anayasa’nın 10. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itiraz, Mahkemenin 17.3.2011 gün, 2009/47 E.- 2011/51 K. sayılı ilamı ile; “…2525 sayılı Yasa’nın 3. maddesinde yer alan itiraz konusu ibare ile yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı; 24.12.1934 günlü, Soyadı Nizamnamesi’nin 5. maddesinde yeni alınan soyadlarının Türk dilinden alınacağı kurala bağlanmıştır. Böylece yeni alınacak soyadlarının yabancı ırk ve millet ismi olmaması ve aynı zamanda Türk dilinden alınması zorunluluğu getirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki tapu kaydında soyadı düzeltilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 20.02.2008 gün ve 2008/1167-2066 sayılı ilamıyla süreden reddine karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında yanlış yazıldığı ileri sürülen kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı asile 10.08.2007 tarihinde tebliğ edilmiş, hüküm 15 günlük süre geçirildikten sonra 31.10.2008 tarihinde hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz süresinde yapılmadığından istem Dairemizce reddedilmiş, redde ilişkin kararın düzeltilmesi Hazine vekilince istenmiştir. Dava dilekçesi davalı ......
olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-b maddesi uyarınca davacının soyadının düzeltilmesi halinde bu kişinin eşinin ve ... olmayan çocuklarının soyadı değişikliklerinin kayıtlara işlenmesi ve düzeltilmesi nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir....
Düzeltilen doğum tarihine yönelik olarak ise; “Mülkiyet Hakkının Tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası olarak belirlenmiştir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet, tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmışsa, bu hatanın tüzüğün 87. maddesi uyarınca, ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki koşullar araştırılarak, idarece düzeltilmesi gerektiğinden davacının doğum tarihi düzeltilmesine yönelik isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda kurulan hüküm yanlıştır. Karar yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 26.05.2008 tarihinde karar verildi....
Nüfus kaydında soyadı olmayan kişi bakımından soyadı düzeltilmesi yapılamayacağı da kuşkusuzdur. Bu durumda, davacının tapu kaydının düzeltilmesi yönündeki talebinin tespit hükmünü de içerdiği gözetilerek iddianın ispatı halinde dava konusu ... ada 2 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından olan Süleyman oğlu A.. H..’nun davacının murisi Süleyman oğlu Hamdi olduğu yönünde tespit hükmü verilmesi ile yetinilmesi gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece, dava konusu .... ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında yer aldığı şekilde Süleyman oğlu A..H.. adında bir kimsenin nüfusa kayıtlı olup olmadığının ilgili nüfus müdürlüğünden sorularak alınacak yazı cevabı ile hasıl olacak sonuca göre davacı isteği bakımından yukarıda açıklandığı şekilde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir....