WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2023 NUMARASI : 2023/86 ESAS 2023/260 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : KARAR TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Tacikistan uyruklu olduğunu, davacıların birlikteliğinde Asıya , Sıtora ve Firdavs isimli ergin olmayan 3 çocuklarının bulunduğunu, davacı T3 Cumhurbaşkanlığı kararı ile Türk Vatandaşlığını kazandığını, çocuklarının da Türk Vatandaşlığını kazandığını, çocukların babası T2 ile soybağını gösteren herhangi bir emare kalmadığını, oysa Zafar 'ın ülkesinde çocuklarını tanıdığını, soyadını kullandığını, çocukların aile soyadı olan "Mırzo" yerine anneni soyadı olan "Nazireva" nın tahsis edilmesinin resmi işlemlerde sıkıntı yarattığını, çocukları ile baba arasında soybağının izah edilmesi konusunda sorunlar yaşandığını, bu nedenle çocukların soyadının baba soyadı olan "Mırzo" olarak...

Kimlik bilgileri ancak nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o kişinin öncelikle soyadı almış olması gerekir. Dosya içerisindeki belge ve bilgilere göre davacının murisinin soyadı almadan vefat ettiği sabittir. Nüfusta soyadı almadan ölmüş kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin soyadı eklenmek suretiyle düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Davaya konu olayda mevcut duruma göre artık nüfus siciline soyadının eklenmesi mümkün olmayan ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de düzeltilemeyen murisin maliki olduğu tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece "dava konusu taşınmazın tapu kaydında tapu maliki olarak görünen "''...'' ile davacının murisi ''...''...

    Kimlik bilgileri ancak nüfus kaydına göre düzeltilebileceğinden o kişinin öncelikle soyadı almış olması gerekir. Dosya içerisindeki belge ve bilgilere göre davacının murisinin soyadı almadan vefat ettiği sabittir. Nüfusta soyadı almadan ölmüş kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin soyadı eklenmek suretiyle düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Davaya konu olayda mevcut duruma göre artık nüfus siciline soyadının eklenmesi mümkün olmayan ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de düzeltilemeyen murisin maliki olduğu tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece "dava konusu taşınmazın tapu kaydında tapu maliki olarak görünen ''... oğlu ...'' ile davacının murisi ''... oğlu ... ...''...

      Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Türk Medeni Yasasının öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri; ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve yasanın buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun saptanmasıyla sınırlı olmalıdır. 2525 Sayılı Soyadı Yasası'nın 3. maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı belirtildikten sonra bu kanuna göre çıkartılmış bulunan 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesinin 7. maddesinde “yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz”, yine aynı Nizamnamenin 5.maddesinde de “yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır” hükümlerine yer verilmiştir....

      Ad değişikliği hâlinde, T3 bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eşin ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir. c) Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder. (2) Kişilerin başkasına ait kaydı kullandıklarına ilişkin başvurular Bakanlıkça incelenip sonuçlandırılır." hükmü düzenlenmiştir....

      Bilindiği gibi, 2525 sayılı Soyadı Kanunu 21.06.1934 tarihinde kabul edilmiş, 02.07.1934 tarihli 2741 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış ve Kanununun 14. maddesine göre yayınlandıktan 6 ay sonra yürürlüğe girmiştir. Mahkemece kayıt malikinin Soyadı Kanunu yürürlüğe girmeden önce öldüğü, ayrıca nüfusta isminin "... ..." olduğu hususu gözardı edilmiş, kayıt malikinin isminin düzeltilmesi gerekirken talep yanlış değerlendirilerek Soyadı Kanununa göre soyadı eklenmesi mümkün olmayan kişiye soyadı eklenmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 21.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Getirtilen nüfus kayıtlarından, tapu maliki olduğu iddia edilen davacının murisi “... oğlu, ...’un” 25.06.1934 tarih ve 2525 sayılı Soyadı Kanununun yürürlüğe girmesinden önce 01.02.1929 tarihinde öldüğü ve soyadı bulunmadığı; yine tapu maliki olduğu iddia edilen davacının murisi “... kızı, ...” soyadı almadan 21.01.1936 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır....

          Davalı vekili ve katılan vekili, karar düzeltme istemiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre katılan vekilinin tüm, davalı vekilinin sair karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davacılar murislerinden ... 1917 yılında vefat etmiştir. 21.06.1934 tarihinde kabul edilen Soyadı Kanunu yayımından altı ay sonra 02.01.1935 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Muris ...'nin, Soyadı Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce ve soyadı almadan vefat ettiği anlaşıldığından davacının soyisim düzeltilmesi talebinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Dairemizce kararın bu nedenle bozulması gerekirken sehven onandığı bu defa yapılan incelemede anlaşılmakla mahkemenin 03.03.2009 tarihli kabul kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki soyadı düzeltilmesine ilişkin davada İzmir 13. Aile ile İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; davacının evlenmekle kızlık soyadıyla birlikte eşinin soyadını da aldığı, bunun insan haklarına aykırı olduğu gerekçesiyle soyadının sadece kızlık soyadı olan Kayacan olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi; davanın genel hükümlere tabi soyadı düzeltilmesi davası olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesi ise; Aile Mahkemesinin görevli bulunduğunu gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Türk Medeni Yasasını 187. maddesinde; “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ad ve Soyadı Değişikliği Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından soyadı düzeltilmesi yönünden temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde, ...'den 22.03.2007 tarihinde boşanmaları üzerine velayeti kendisine verilen ve birlikte yaşadığı çocuğu ...'in soyadının kendi soyadı gibi "..." olarak değiştirilmesini ve Tan olan adının başına da “Malik” adının eklenmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı-nüfus müdürlüğü tarafından soyadı düzeltilmesi yönünden aile mahkemesi görevli olduğu nedeniyle temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir....

                UYAP Entegrasyonu