DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı tarafından açılmış soyadı değişikliği istemine ilişkindir. Her ne kadar Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı kendisinin Salih Eren tarafından ergin olarak evlat edinildiğini, evlat edinme sırasında evlat edinenin soyadını almadığını, ancak kendisinin küçüklükten beri evlat edinen Salih Eren ile birlikte yaşaması nedeni ile herkesin kendisini "EREN" soyadı ile tanığını, şuanda evli olduğunu eşinin soyadı ile birlikte evlilik öncesi bekarlık soyadını da kullandığını, evlilik öncesi soyadının "EREN " olarak değiştirilmesini talep etmiştir. Dava klasik anlamda soyadı tashihi istemine ilişkin nüfus kayıtlarının tashihi davasıdır. Davacının talep ettiği EREN soyadının kendisini evlat edinen Salih ile aynı ad olması davayı aile mahkemesinin görevine sokmaz. Evlat edinme hükümlerini içeren TMK.nun 314/3 maddesinde; "Evlâtlık küçük ise evlât edinenin soyadını alır....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, son tapu kayıtları ve nüfus kayıtları üzerinden düzetme kararı verilmelidir. Somut olayda davacı, ortaklığın giderilmesi davasında aldığı yetki ile açtığı davada 112401 ada 5 parsel sayılı taşınmaz malikleri ..., ..., ... ve ...’in soy adlarının yazılmasını istemiştir. Mahkemece, ... kızı ...’nin soyadının ..., ... kızı ... ve ... ile ... kızı ...’in soyadının Kuvvet olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dosya içinde bulunan nüfus kayıt örnekleri incelendiğinde,... kızı ...’in soyadı yazılı bulunmamaktadır. Ayrıca ... kızı ...’nin soyadı ... ve ... kızı ...’nin de soyadı ... olarak kayıtlıdır....
Somut olayda davacı kadının evlenmeden önceki soyadı "..." dir. Alman uyruklu ... ile evlendiğinde, seçimlik hakkını kullanarak bu çift kadının soyadını almıştır. Dolayısıyla davacı ...'nın gerek evlenmeden önceki soyadı gerekse evlendikten sonraki soyadı "..." dir. Durum, anılan yasa maddesi hükmü çerçevesinde değerlendirildiğinde, davacının taşıması gereken soyadının "..." olduğu gözönünde bulundurularak davanın kabulü ile davacı ...'nın "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesine karar verilmesi yerine uygun bulunmayan gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir....
İdari nitelikteki soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkını engellemesi sonucunu doğuracağından çoğunluğun davacının babası tarafından dava açmak suretiyle yapılmış bir kayıt düzeltmesi bulunduğu takdirde davanın reddi gerektiği yolundaki görüşüne katılmıyorum. Bu halde mahkemenin soyadı değişikliği davasını kabul etmesi gerektiği görüşündeyim....
Somut olayda; davacı T1 nüfus kütüğüne baba soyadı olan Canbay soyadı ile tescil edildiği, babasının soyadı olan Canbay soyadını kullanmak istemediği için soyadı değişikliğine ilişkin olarak dava açmış olduğu anlaşılmış olup; davacının babası ile çok uzun zamandır görüşmediği, aralarında baba-kız ilişkisinin mevcut olmadığı, bu hususun tanık beyanlarından da anlaşıldığı, davacının öz babasının soyadını kullanmak istemediği, ayrıca davacının ailesinde, toplumda ve çevresinde Durdu soyadı ile tanındığı ve bilindiği, davacı yönünden soyadı değiştirilmesi talebi için haklı neden oluşturduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, yönelik karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı Nüfus temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; Mersin 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/219 esas, 202 1/19 karar no ve 28/01/2020 tarihli kararında, “ T.C. Kimlik numaralı T1 ın soyisminin “DURDU” olarak düzeltilmesine” karar verildiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282....
Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekarlık soyadını taşır” şeklini almıştır. O halde, Türk Medeni Kanununa göre çocuk, ana ve baba evli ise, ailenin soyadını alacaktır. Aile soyadı ise, babanın soyadıdır. Bu maddede yer alan düzenleme, emredici nitelikte olup, taraflarca aksi kararlaştırılamaz ve uyulması zorunludur. Aynı hüküm, Soyadı Nizamnamesinde de yer almaktadır....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfusta soyadı düzeltilmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince, Soyadı Kanunun 3. maddesi gereğince, yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı, Soyadı Kanununa aykırı olduğu gerekçesiyle soyadı değişikliği talebinin reddine karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 09/01/2019 tarih 2015/2944 karar sayılı soyadı değişikliği talebinin reddedilmesi nedeni ile özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiası ile yapılan başvuru sonucu, Anayasa mahkemesince, davacının soy adını değiştirmek istemesi sebebi ile asliye hukuk mahkemesine dava açtığı, mahkemece davacının soy adı değişikliği talebinin kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 18. Hukuk Dairesi tarafından Soyadı Kanunun 3....
Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Türk Medeni Yasasının öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri; ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve yasanın buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun saptanmasıyla sınırlı olmalıdır. 2525 Sayılı Soyadı Yasası'nın 3. maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı belirtildikten sonra bu kanuna göre çıkartılmış bulunan 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesinin 7. maddesinde “yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz”, yine aynı Nizamnamenin 5.maddesinde de “yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır” hükümlerine yer verilmiştir....
Babanın açtığı soyadı (aile adı) değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğun da soyadı değişmiş bulunduğundan, o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının soyadının değiştirilmesi istemli davanın reddi gerekirken, kabulü ile soyadının -istem gibi- değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'nün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün soyadı değişikliği davası açısından HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.09.2010 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
(Sami, Şemseddin; Kamus-i Türkî, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2019İ sh:227) 2525 Sayılı Soyadı Kanunu'nun 3. maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı belirtildikten sonra bu kanuna göre çıkartılmış bulunan 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesi'nin 7.maddesinde “yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz”, 10.maddesinde "umumi edeblere uygun olmıyan veya gülünç veya iğrenç olan veya hakaret anlatan soyadları kullanılamaz ve yeniden takılamaz" yine aynı Nizamname'nin 5.maddesinde de “yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır” hükümlerine yer verilmiş olup, davacının almak istediği soyadının anılan Yasa ve Tüzüğün sözü edilen hükümlerine aykırı olduğu gözetilmeden, "Korkmaz" olan soyadının “Dabbetülarz” olarak değiştirilmesine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır....