Dava, TMK 291.madde kapsamında açılan soy bağının reddi davasıdır. TMK 289. Maddesinde; " kocanın doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl, çocuğun ise ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde soybağının reddi davasını açmak zorunda olduğunu gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar" hükmü düzenlenmiştir. TMK 291.maddesinde, " Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilir....
Bey arasında soy bağının kurulamadığı anlaşıldığından mahkemece davanın bu gerekçeyle reddinde bir isabetsizlik yoktur. Bu itibarla dosyadaki yazılarla yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının reddi ile mahkeme hükmünün ONANMASINA, 04.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, soy bağının reddine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince gerekçeli kararın kayyıma usulsüz olarak tebliğ edildiği, komşu isminin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Soybağının reddi davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğundan, davanın vekil tarafından takip edildiği hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerekir. (HMK.m.74) Davacı vekilinin dosyaya sunduğu vekaletnamede bu hususta özel yetkilendirilme yapılmadığı anlaşılmıştır....
Çocuk soyadı; evlilik içinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın: evlilik dışında doğmuş, babayla bir soy bağı kurulmamış ise anasının: soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK m. 301) kurulmuş ise babasının soyadını almaktadır. Bu düzenlemelerden anlaşıldığı üzere çocuğun soyadı, ana ve babasıyla soy bağı ilişkisini göstermektedir. O halde, ergin olmayan çocuğun, doğumla veya kan bağına dayanan soy bağının yahut da yapay soy bağının (evlat edinme) kurulmasıyla kazandığı soyadının; velayet hakkına sahip olan ebeveyn yahut çocuk vesayet altında ise vasisinin talebiyle değiştirilip değiştirilemeyeceği sorunu, Türk Medeni Kanununun 321'nci maddesi hükmü ve soy bağının hükümleri esas alınarak çözülecektir. Bu durumda davanın dayanağının TMK'nın Aile Hukuku kitabından kaynaklandığı gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir....
Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soy bağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilmiş kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına göre tevliyeti evlada bırakılmış vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle yöntemince akrabalık ilişkisinin kurulması gereklidir....
Köyü Cilt No:23 Hane No:36 BSN:3'de nüfusa kayıtlı Mustafa olduğunu ileri sürerek kendisi ile adı geçen kişi arasında soy bağının kurulması istenilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2 .Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Soy bağının reddi davasının, yukarıdaki bentlerde gösterildiği gibi, anne ya da yasanın belirlediği bu kişiler dışında 3. bir kişi tarafından kendi adına açılması mümkün değildir. Dava, bütün bu kişiler dışında 3. bir kişi olan Av. Muhammed Emin Özkan tarafından açılmıştır. Yargılama devam ederken, kayyım davaya dahil edildiğinden, o andan itibaren çocuğu temsil yetkisinin kayyıma geçtiği, bu durumda da çocuğun davacı sıfatı yönünden bir eksiklik kalmadığı anlaşılmaktadır. Buradaki mesele mahkemece davayı çocuk adına açan Av. Muhammed Emin Özkan'ın kayyım Halil Çerdin'den özel yetkili vekaletname alıp almadığı noktasında toplanmaktadır. Bu anlamda mahkemece, 14.01.2022 tarihinde düzenlenen muhtıranın 04.02.2022 tarihinde Av....
nın babasının ... olmadığının ileri sürülmesi sebebiyle soy bağının reddine ilişkindir. 4721 Sayılı TMK'nun 286. maddesinde, soybağı davasını açma hakkı olanlar düzenlenmiştir. Buna göre kocanın, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebileceği, bu davanın ana ve çocuğa karşı açılacağı, çocuğun da dava hakkına sahip olduğu ve bu davanın da ana ve kocaya karşı açılacağı hüküm altına alınmıştır. Eldeki bu dava ise ancak davalı sıfatına sahip olabilecek olan ana tarafından açılmış olup ananın bu davayı açma hak ve yetkisi ise yoktur. Ana davayı çocuğa velâyeten de açmış değildir. Dava tarihinden itibaren davalı ...'in de usulüne uygun şekilde açmış olduğu bir soy bağının reddi davası bulunmamaktadır. Küçük ...'...
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2022 NUMARASI : 2022/53 E 2022/134 K DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyım Atanması) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı T1 12/01/2022 tarihli dava dilekçesinden özetle, Kendisi kayyım tayini istenilen çocukların annesi Asiye Balçık 2011- 2012 yılları arasında İstanbul da evlenmeden ilişki kurduğunu, bu ilişkiden 2013 yılında çocukları T3 ve T2 dünyaya geldiğini, çocuklarını düzenli olarak ziyaret ettiğini ve çocukların biyolojik babası olduğunu, Şey Zayed Sevgi Çocuk Yuvası Müdürlüğünün 28/01/2014 tarihli durum tespit raporunda belirtildiğini, bu nedenle çocukları arasında soybağı kurmak istediğini, çocukları ile soy bağı kurabilmesi içzin çocukların nüfus kaydında bulunan babaları için ilk olarak soy bağının reddi davası açmaları gerektiğini, ancak soy bağının reddi davasında dava hakkını düzenleyen TMK m....
Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi, açılan davanın soy bağına ilişkin olduğundan idarenin taraf sıfatının bulunmadığını belirtmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/224 Esas, 2019/260 Karar sayılı kararında; açılan davanın soy bağının reddi davası olduğundan mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğuna karar verilmiş, verilen görevsizlik kararının istinaf edilmemesi üzerine 03/07/2020 tarihinde kesinleştirme işlemi yapılmış ve süresinde görevli mahkemeye gönderme talebi bulunmadığından dolayı mahkemece 27/07/2020 tarihinde ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir....