Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesince dava türünün babalık davası olarak nitelendirilerek görevsizlik kararı verildiğini, anne tarafından açılacak babalık davasının çocuğun doğum tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, annenin çocuğun doğduğu tarihten itibaren bir yıllık süre içerisinde babalık davasını açmadığını, somut olayda davacı kısmına Elif Tuna yazılarak davanın tarafı olarak kendisinin gösterildiğini davanın husumet yokluğu ile reddi gerektiğini, davacı tarafın hukuka aykırı bir işlem yaparak resmi evrak düzenlenirken gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, nüfusta çocuğun baba hanesini doldurarak hukuken tanıma işlemi yapılmasını imkansız hale getirdiğini, bu yanlış kaydın düzeltilmesi için soy bağının reddi davası açmaksızın iş bu davayı ikame ettiğini, çocuğun başka bir erkek ile soy bağının kurulu olduğu durumlarda, babalık davasının açılmasının hukuken mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    çocuğun biyolojik babası olmadığının tespiti ile soy bağının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    çocuğun biyolojik babası olmadığının tespiti ile soy bağının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/6 Esas 2014/399 Karar sayılı kararı ile küçükler Y....a kayyım tayin edildiğini, küçüklerin davalı ... ile İbrahim'in resmi evliliklerinin devam ettiği dönemde doğmaları nedeniyle nüfus kayıtlarında babalarının davalı ... olarak göründüğünü, esasen küçüklerin babasının davalı ... olduğunu ileri sürerek; küçüklerin davalı ... ile olan soy bağının reddine ve davalı ...'ın çocukları olduklarının tespitine karar verilmesini istemiş mahkemece babalık davasının tefrikine, soybağının reddi davasının ise kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, küçükler ...ve...un davalı ...'in çocukları olmadığı iddiası bakımından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286.madde kapsamında soybağının reddi, biyolojik babanın.... olduğu yönünden ise 301.madde gereği babalığın tespiti istemlerine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Soybağının Reddi Ve Babalığın Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekilleri, dava dilekçesinde; davacının, 02/11/2013 tarihinde vefat eden...'ın kızı olduğunu, davacının, muris...'ın vefatından sonra kayden babası olarak görünen ...'ın oğlu olmayıp,...isimli şahsın oğlu olduğunu, babasının hastanede bypass ameliyatı olduğu dönemde ziyarete gelen ... ve eşi ...i'nin anlatımlarından yeni öğrendiğini bu nedenlerle davacının muris babası...'ın, ... oğlu olmayıp ölü...oğlu olduğunun tespiti ile murisin ve davacının...ile soy bağının kurulmasını, nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesini talep etmiştir....

        Dar anlamda soy bağı ise sadece çocuklar ile anne ve babalar arasındaki bağlantıyı, çocuğun anne ve babasına bağını ifade eder. Asliye Hukuk Mahkemesi' ne açılacak kayıt düzeltme davası ile baba adının düzeltilerek soy bağının reddi imkanı bulunmamaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus şudur; soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının kaldırılmasını sağlayan bir davadır, babalık karinesinden faydalanmak söz konusu olmaksızın kocanın nüfusuna kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocuk ile koca arasında soy bağının bulunmadığının tespitine yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Soy bağının reddi davası TMK 286.maddesi gereğince baba ve çocuk tarafından açılabilir....

        Babalığın hükmen tespiti davasını ise, TMK'nin 301.maddesi gereği baba olduğu iddia edilen (somut uyuşmalıkta Kemal) aleyhine açılacak dava ile ana (somut uyuşmazlıkta Hicran Elif) ile çocuk (somut uyuşmazlıkta Doruk Efe Oktay) isteyebilirler. Dolayısı ile davacının babalığın hükmen tespiti davası yönünden de aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde, açılan dava hem soybağının reddi, hem de babalığın hükmen tespiti istemlerini kapsadığı, her iki dava yönünden de biyolojik baba olduğunu iddia eden Kemal'in aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı bu sebeplerle mahkemece soybağının reddi ve babalığın hükmen tespitine yönelik davanın aktif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

        Çocukla nüfus kaydında babası olarak görünen erkekle kurulmuş bulunan soy bağının iptalini amaçlayan bu dava soy bağının reddine yöneliktir. Soy bağının reddi davasını kimlerin açabileceği, taraf teşkili ve diğer hususlar ancak görevli mahkemede tartışılabilir. Davaya bu niteliğiyle bakma görevi Aile Mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının resmi nikahlı eşi olan davalının diğer davalı ile birlikte evlilik birliğinin devamı sırasında cinsel ilişkiye girdikleri, davacının açtığı soy bağının reddi davasında Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapor ile çocuğun davacıdan olmadığının ve bu çocuğun babasının diğer davalı ... olduğunun anlaşıldığı, doğan çocuğunun davacının nüfusuna kayıt ettirildiği, soy bağının reddi davasının kabul edilerek küçüğün soy bağının düzeltildiği anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davalıların eyleminin davacının aile bütünlüğüne ve kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenip davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle manevi tazminat isteminin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

            Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ''Davacı vekilince açılan soy bağının reddine ilişkin davanın kabulü ile davalılardan T9 un talebe konu küçük 09/10/2010 doğumlu Esin Kurtul un biyolojik babası olmadığının tespiti ile aralarındaki soybağının reddine, davacı vekilince açılan babalığın hükmen tespiti ve kişisel ilişki kurulmasına yönelik davaların ise feragat nedeniyle reddine, davalı T4 hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalılar T5 ve T9 vekilleri, davanın kabulü, kayyım atama dosyasının kesinleşmesinin beklenmeden karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Kayyım T7 vekili istinafa cevap dilekçesinde, kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu